MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, türban tartışmalarının ekonomiyi olumsuz etkilemeyeceğini söyledi.
MÜSİAD Trabzon Şubesi tarafından düzenlenen programa katılmak üzere Trabzon'a gelen Ömer Bolat, Şube Başkanı Ahmet Sarı ve beraberindekilerle birlikte kahvaltı yaptı. Bolat, Türkiye ekonomisi, türban ve anayasa tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
2007 Ağustos ve 2008 Ocak aylarında ekonomide yaşanan çalkantıların hafif sıyrıkla atlatıldığını belirten Bolat, yaşanan sıkıntıların hafif atlatılmasının temelinde güven ve istikrar ortamının olduğunu söyledi. Türkiye'nin 2002-2007 döneminde önemli gelişme ve ilerlemeler kaydettiğini ve herkesin bunu iyi görmesi gerektiğini belirten Bolat, olayların siyasi gözlüklerle değil objektif olarak değerlendirilmesinin önemine işaret etti.
Türkiye'nin 2002-2007 dönemi ve öncesini kıyaslayan ve gelinen durumu değerlendiren Bolat, şöyle konuştu: "85 yıllık cumhuriyet tarihimizde 60 hükümet kurulmuş. Bu, siyasi istikrar anlamında iyi bir sicil değil. 1960'dan bu yana ülkemizde 16 ekonomik kriz yaşanmış bu da iyi bir tablo değil. 48 yılda 16 kriz demek her üç yılda bir ekonomik kriz anlamına geliyor. 1990-2001 arasındaki Türkiye'de enflasyon oranı yüzde 72.5, ihracat artış oranı yıllık yüzde 8.4, büyüme oranı da yıllık yüzde 2.8. ve bu dönemde 1994-1999 ve 2001 yıllarında cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizleri yaşanmış.
Toplumsal gerginlikler, 28 Şubat süreci, yolsuzluklar, hortumlamalar, 2.5 milyon işsizin olduğu bir dönem. 2002-2007 Türkiye'sini değerlendiren Bolat, sözlerine şöyle devam etti: "Yıllık reel ekonomik büyüme oranı yüzde 7, yıllık ihracat artış ortalaması yüzde 25, yıllık enflasyon ortalaması yüzde 15 ve bu süre zarfında da 2.5 milyon yeni istihdam sağlanmış. Her yıl nüfusun bir milyon artmasına ve 700 bin yeni gencin iş gücü piyasasına girmesine rağmen bu sağlanmış. Şimdi siz hangi Türkiye'yi tercih edersiniz? Bu tablo istikrardan, huzur ortamından olmuştur"
Gündemdeki türban tartışmalarını değerlendiren ve "Krizden krize giren bir ülke özlemi çekenler" olduğunu anlatan Bolat, "Zaman zaman ülkemizde gündemi siyasi ve kısır tartışmalara çevirme arayışları görüyoruz. Mart-Nisan aylarında Merkez Bankası Başkanı seçiminde büyük kavga çıkarıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde altı ay gündem kilitlendi, adeta bir siyasi kaos ortamı meydana getirildi. Şimdi de Türkiye'nin özgürleşmesinde, demokratikleşme sürecinde, anayasanın eşitlik, eğitim hakkı ilkesine uygun olarak kanayan bir yara olarak başörtü yasasının çıkması için TBMM'de bazı siyasi partiler bir çalışma yürütüyor" dedi.
Bu yüzden inanılmaz sokak gösterileri ve kısır siyasi tartışmalar yaşandığını anlatan Bolat, şöyle konuştu: "Amacınız nedir beyler? Türkiye için formül, daha demokratik, daha özgür, temel hak hürriyetlerini daha da genişletmiş, ekonomik refahı ve gelişmeyi sağlamış, dünya ile rekabet etmek zorunda olan bir Türkiye'dir. Formül budur. İçine kapanan, yasakçı, baskıcı, ekonomisi kısır tartışmalardan etkilenen, bir krizden diğer bir krize giren bir Türkiye özlemi çekenler var. Sadece benim olsun, makamlarımı rantlarımı kaybetmeyeyim özlemi çekip ne olursa olsun ülke batarsa batsın anlayışında olan, benim yaşam tarzımı empoze edeyim, yasaklamalar getireyim anlayışında olanlar var. Ama vatandaş resmi iyi görüyor, bu manzarayı iyi görüyor herkese notunu veriyor. Türk halkının basireti, feraseti ve sağduyusu hakikatten çok sağlamdır. Gerektiği zaman gerektiği yerde herkese notunu veriyor. Bu ister seçim, ister referandum olsun bunu görüyoruz. Bu açıdan biz diyoruz ki bu ülke herkese yeter."
MİLLETVEKİLLERİNİN GÖREVİ HALKIN SORUNLARINI ÇÖZMEK
Milletvekillerinin görevinin türban sorununda olduğu gibi halkın sorunlarını çözmek olduğuna işaret eden ve AK Parti ile MHP'nin de bunu yapmaya çalıştığını savunan Ömer Bolat, "Bu konular yüz yıldır Türkiye'nin gündeminden düşmüyor. Laiklik, irtica, başörtüsü, bir ülkeki gündemini eğitim, sağlık adalet, bilgi refah, rekabet üzerine yönlendirmesi gerekirken, temel bir insan hakkını eğitim hakkı sorununu çözemiyor. Bunun adını doğru koyalım, Türkiye'de bir türban sorunu yok, başörtüsü yasağı sorunu var" diye konuştu.
Türkiye'nin bir İslam ülkesi olduğunu anlatan Bolat, sözlerine şöyle devam etti: "Halkın yüzde 99'u müslüman bir ülke diyoruz. Başörtüsü takmak dinin gereğidir bunu yapmak tercihtir ama bunu yapmak isteyenlere kendi yaşam tarzınızı empoze etmeye kalkmak, kamusal alan demek son derece yanlıştır. Türkiye'yi dünyaya da kötü tanıtmaktır. Bu anlamda Türkiye'de yasakların kalkması, demokratikleşme, çoğulculuğun artması refah getirmiştir. Bu yasağın kalkmasında siyasi partilerin ve toplumdaki diğer katmanların tamamı el ele versin ve yüzyıllardır süren ayıp ortadan kalksın. Gönül bunu istiyor. Bu konuda çözümü sokaklarda aramak da yanlıştır."
MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat, ekonominin türban tartışmalarından etkilenmeyeceğini de kaydederek tam aksine yasağın kalkmasının ekonomiyi daha olumlu yönde etkileyeceğini ileri sürdü.
Yeni dönemde Hükümet'e de çok önemli görevler düştüğünü ifade eden Bolat, sözlerine şöyle devam etti: "Dün iyi işler yapmış olmak demek bugün onunla idare edeyim demek olmuyor. Hergün yeni olumlu gelişmeler yapmak gerekiyor. Makroekonomide önemli bir istikrar sağlandı ama halen sorunlarımız var. İşsizliğin 2.5 milyondan aşağıya indirilmesi için Türkiye'de özel sektörün önünün açılması lazım. Yatırımların daha fazla teşvik edilmesi lazım. Dış ticaret açığının, cari işlemler açığının azaltılması için Türkiye'de ihracat yapan sektörlerin önlerinin açılması lazım. İmalat sanayinin omurgasının korunması lazım. Düşük döviz kuru, yüksek reel faiz kırılganlığının bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu uygulama rantiyeye çalışıyor. Dolayısıyla Türkiye'de KOBİ'lerinin ihracat yeteneğinin devam edebilmesi için kur ile faiz arasındaki dengenin daha optimum bir seviyeye getirilmesi lazım."
MÜSİAD olarak Türkiye'nin kalkınması için çok büyük efor sarfettiklerini anlatan Bolat, 18 Mayıs 2008 tarihinde 18. yılını doldurup artık reşit olacaklarını belirterek yeni dönemde başkanlığa aday olmayacağını söyledi. Nöbet değişimi geldiği zaman herkesin MÜSİAD terbiyesi ve kültürü içinde bu değişimi yapacağını anlatan Bolat, makam ve koltuğun değil hizmetin önemli olduğunu söyledi. Bolat, 2 ay sonra görevi devredeceğini ve MÜSİAD'ın bir neferi olarak hizmetlerine devam edeceğini sözlerine ekledi.