Ankara’nın Altındağ İlçe Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Türkiye’de yaşanan en büyük problemlerden birinin bürokrasi sorunu olduğunu belirterek “Bürokrat hancıdır, siyasiler yolcudur; gelir geçer. Bürokrat böyle görür kendini. Tanzimat’tan beri bu böyledir. Mümkün olduğunca direnir, hiçbir yetkisini vermez” dedi.
AK Parti Siyaset Akademisi seminerleri çerçevesince “Belediyelerde İnsan Kaynakları Yönetimi ve Halkla İlişkiler” konulu bir konferans veren Tiryaki, kendi ifadesiyle “gece nüfusu 400 bin, gündüz nüfusu 1 milyon” olan Ankara’nın en büyük ilçelerinden Altındağ’ın belediye başkanı olduğunu hatırlattı. Tiryaki, şehirlerin ortak akılla ve yerel katılımla yönetilmemesi neticesinde günümüzde ucube şehirlerin ortaya çıktığını savundu. Tiryaki, bugün şehirlerde ancak psikolojisi bozuk insanlar yetiştiğini ifade ederek “Üniversitede doktora yapmış insanlar bile kime oy verdiklerini bilmiyorlar, oy verdikleri başkan ya da meclis üyelerini tanımıyorlar. Bu durum, sistemin tıkanması demektir. Sistem insanı içine almıyor. İnsanlar yönetime katılmıyorlar” diye konuştu.
Ankara’da yetkiyi elinde bulunduran siyasi yahut bürokratların bu erki kaybetmemek adına gerekli düzenlemeleri hayata geçirmelerinin mümkün olmadığını, Ankara’dan bunu beklemenin boş hayalden öteye geçmeyeceğini vurgulayan Tiryaki, baskının yerelden gelmesi gerektiği üzerinde ağırlıklı olarak durdu.
“Taşradan baskı gelmediği sürece Ankara’nın kendiliğinden düzelmesi imkansız” diyen Tiryaki, çözümsüzlüğün önündeki en büyük engelin bürokrasi olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bürokrat hancıdır, siyasiler yolcudur; gelir geçer. Bürokrat böyle görür kendini. Tanzimat’tan beri bu böyledir. Mümkün olduğunca direnir, hiçbir yetkisini vermez. Varlık sebebidir, egolarını tatmin edecekleri yerdir mevkileri. Durum böyleyken, bizim vatandaşımız ise kendi parasıyla zulüm gören dünyadaki tek vatandaştır. Verdikleri parayla maaş aldıklarını hissettirmezler memura. Ben de diyorum ki bu hissettirilmelidir. Bürokrat, memur bunu bilmelidir ve görevi; bulunduğu mevkii ona sağlayanı değil vatandaşı mutlu etmek olmalıdır. Para yatırma kuyrukları sadece bizdedir. Israrla savunduğum şudur ki Türk bürokrasisi elindeki yetkiyi devretmez.”