TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mithat Çelikpala, Karadeniz ve Kafkaslar'daki gelişmelerin önümüzdeki dönemde Ukrayna'da yaşanan gelişmelere bağlı şekilleneceğini söyledi.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mithat Çelikpala ile aynı üniversiteden Dr. Nihat Ali Özcan'ın konuşmacı olarak katıldığı 'Küresel Gelişmeler ve Kafkaslardaki Son Durum' konulu panel Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapıldı.
Konferansta 'Küresel Düzen Nereye?' başlıklı bir sunum yapan Dr. Nihat Ali Özcan, küresel sistemde yaşanan gelişmeleri, değişmeleri ve küresel aktörlerin durumunu anlattı. Önümüzdeki dönemde AB'nin istikrarlı bir güç birliği olarak bütünleşme yolunda ilerleyeceğini belirten Özcan, Ortadoğu'da istikrarsızlığın süreceğini, radikalizmin artacağını, Çin ve Hindistan'ın ekonomik olarak yükselişini sürdüreceğini, Afrika'nın ise açlık, salgın hastalıklar gibi sorunlarla uğraşmaya devam edeceğini söyledi.
Doç.Dr. Mithat Çelikpala ise 'Küresel Gelişmeler ve Rusya'nın Geri Dönüşü' başlıklı bir sunum yaptı. Putin'in iktidara gelmesinin ardından Rusya'nın merkezileşmeye ve sistemi yeniden elden geçirerek güçlenmeye başladığını belirten Doç.Dr. Çelikpala, önemli enerji kaynaklarına sahip olan Rusya'nın dirilmeye, yeniden eski gücüne kavuşmaya başladığını ifade etti.
Konferansın ardından dinleyicilerin sorularını cevaplayan Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, 'Türkiye'nin Ortadoğu'da izlediği politikanın ABD'den bağımsız olup olmadığıyla ilgili bir soruya şöyle cevap verdi: "Dünyanın herhangi bir yerinde ABD'yi yok sayarak politika izlemek mümkün değil. Bu sadece Türkiye için geçerli değildir. Diğer ülkeler de Ortadoğu veya dünyanın başka bir yerinde hareket ederken ABD'yi dikkate almak durumdadır. Örneğin siz Ortadoğu'da ABD'yi dikkate almadan İran'la ilişki
geliştiremezsiniz. Bunu yaparken o ülkenin ABD ile sıkıntısı var ise Türkiye bu noktada hem ABD'yi hem de İran'la iyi ilişkiler geliştiremez. Bu noktada bir tercih yapmak durumundadır. Bu nedenle Türkiye gibi ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda politika geliştirirken ABD'yi dikkate almak zorundadır. Çünkü ABD tek başına küresel sistemi düzenleyecek bir güç değil ama etkileyecek bir güçtür."
TÜRKİYE'NİN ABD VE AB YERİNE RUSYA'YA YANAŞMASI FİKRİ DOĞRU DEĞİLDİR"
Türkiye'nin AB ve ABD ile sorunlar yaşayan Rusya ile ilişkisinin nasıl olması gerektiği ve ABD ve AB yerine Rusya'ya yaklaşılmasının daha doğru bir tercih olup olmayacağıyla ilgili soruya cevap veren Doç.Dr. Mithat Çelikpala, Türkiye'nin Rusya'ya yanaşması fikrinin kesinlikle doğru olmayacağını söyledi.
"Türkiye'nin uzun yıllar izlediği yol bizi batı dünyasının kurumlarıyla aynı potaya soktu" diyen Çelikpala, bu durumun 1990'ların başından sonra değişmeye başladığını söyledi. Bu dönemde yaşanan bocalamadan sonra Türkiye'nin yeni bir alanda olduğunun farkına vardığını belirten Çelikpala, şöyle konuştu: "Bunun en önemli sonucu da bizim batı dünyasının aktörleriyle çıkarlarımızın her konuda uyuşmadığını görmemiz oldu. 1990'ların ikinci yarısından itibaren Türkiye'nin Rusya'ya bakışında değişmeler var.
Türkiye bu ilişkide artık bardağın dolu tarafına bakmaya başladı. Kıbrıs, PKK gibi sorunlu başlıkları bir kenara koydu. Bu, Rusya'nın da onayladığı bir süreçti. Ekonomi ve ticaret ağırlıklı ilişkiler doğalgaz anlaşmalarıyla hızla gelişti. Ama bütün bunlara rağmen Türkiye'nin AB ve ABD yerine Rusya'ya yanaşması yanlış olur. Çünkü birini diğerinin yerine kullanma durumunda değiliz. Rusya bu anlamda alternatif değil ama Türkiye'nin elini güçlendirecek bir unsurdur. Rusya ile aynı coğrafyadayız, aynı
sorunları paylaşıyoruz. Bu da bizi belli alanlarda iş birliği yapmaya zorluyor."
Doç. Dr. Çelikpala, Rusya- Gürcistan çatışmasının ardından Karadeniz'deki NATO varlığıyla ilgili bir soruya şöyle karşılık verdi: "NATO Karadeniz'de kalıcı olacak. Çünkü Bulgaristan, Romanya ve Türkiye NATO üyesi ülkeler. Türkiye istemese bile Romanya ve Bulgaristan NATO'nun kalıcı olmasını istiyor. Bu biraz da önümüzdeki dönemde Ukrayna'da ne gibi gelişmeler yaşanacağına bağlı. Bu anlamda Gürcistan ikinci planda kalacak gibi. Artık Ukrayna- Rusya ilişkileri daha önemli olacak. Önümüzdeki dönemde bunu dikkatle takip etmek gerekecek."