Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de hiçbir iktidarın ebedi olmadığını ifade ederek "Öyle anlaşılıyor ki Türkiye'de iktidar değişim dönemine gelinmiştir, yaklaşılmıştır. 6 yıl bir millete tek parti hükümeti içinde hizmet etmek imkanı müstesna bir imkandır. Bu imkan herkese nasip olmaz. Bunu en iyi şekilde kullanmak gerekirdi" dedi.
Zorlu Grand Otel'de yapılan kahvaltı sonrasında seçim otobüsü ile şehir turu atan Baykal'a Trabzon Belediyesi'ni ziyaretinde kendisine bir kemençe hediye edildi. Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nin temel atma töreni için belediyeden ayrılan Deniz Baykal'a yolda giderken bir balık restoranı tarafından kendisine hamsi tava ikram edildi.
Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi inşaatı önünde partililere seslenen Baykal, Trabzon'un gelişmesi ve ilerlemesi konusundaki her adımın kendisinin yakından
ilgilendirdiğini ifade ederek "Trabzon'u kalkındıracak her yatırımdan büyük mutluluk duyuyorum. Trabzon sadece Karadeniz'in değil Türkiye'nin öncül lider kentlerinden birisidir. Trabzon'un bizim gözümüzde çok özel bir yeri var. Trabzon tarihi konumuyla da önemlidir. Maalesef arzu ettiğimiz hızda özellikle son dönemde kalkındığını söyleyemem. Kamu yatırımları ciddi azalış gösterdi. Bu bizi derinden üzdü. Bunun telafi edilmesi lazım. Limanın çok daha hızlı kalkınması lazım. Maalesef genel ekonomik ve siyasi şartların sonucu olarak Trabzon Limanı büyük çekim merkezi niteliğini kaybetti. Bunu yeniden canlandırmak lazım. Ege'de İzmir neyse Doğu Karadeniz'de Trabzon o olmalıdır. Trabzon-Batum ve GAP demiryolu bağlantıları bir an önce tamamlanmalıdır. Böylece limanı tam kapasite ile kullanabiliriz. Bunlar önemli projelerdir ve bunlar CHP'nin bölgeye bakışının temel dayanak noktasıdır. Trabzon belediyesini il belediyesi olarak kabul etmeye gönlümüz razı değil. Trabzon'u büyükşehir olarak görmek istiyoruz" dedi.
Türkiye'de hiçbir iktidarın ebedi olmadığını ifade eden Baykal "Öyle anlaşılıyor ki Türkiye'de iktidar değişim dönemine gelinmiştir, yaklaşılmıştır. 6 yıl bir millete tek parti hükümeti içinde hizmet etmek imkanı müstesna bir imkandır. Bu imkan herkese nasip olmaz. Bunu en iyi şekilde kullanmak gerekirdi. Gönül isterdi ki bu 6 yıl, ekonominin temel sorunlarını çözmek için, halkın sıkıntılarına çare bulmak, bölgesel kalkınmayı gerçekleştirmek için, ülkeyi birbiriyle kaynaştırmak için kullanılsın. Ama geldiğimiz noktada bunu söyleminin mümkün olmadığını rakamlar bize söylüyor. 6 yıl iyi değerlendirilemedi. Halkın sorunları rahatlatılamadı. Çiftçinin, esnafın, emeklilerin sorunları çözülmüştür diyebilmeyi çok isterdim" diye konuştu.
Baykal, 6 yılda sağlam bir fındık politikasının oturtulamadığını da kaydederek "Fındığı kimin alacağı bile belli değil. Fiskobirlik mi TMO mu? Alacak mı almayacak mı o da belli değildir. 'Fiskobirlik almayacağım' diyor. Sen niye varsın. Senin amacın ne. 20 gün sonra fındık piyasası açılacak. Eğer şimdiden alım yapmayacağım derse tüccar iyi fiyatla girer mi, üretici hakkını alabilir mi ? Bu ne biçim politika. Kime güvenecek çiftçiler. Bunlar ne kadar kaldılar 6 yıl. 85 yılda 220 milyar dolar borç yaptı
Türkiye, borç ne oldu. Refah yükseliyor diyorlar di mi ? Ne oldu borcumuz, 500 oldu, 500. 280 milyar dolar ek borç yaptılar 6 yılda. Bir Keban geldi mi 6 yılda, bunlar ne eklediler. Bir barajın temelinin atıp bir kurdelesini kesme noktasına getirdiler mi ?, bir santral açtılar mı ? Eldekini avuçtakini sattılar. Etibank, Sümerbank, demir çelikleri sattılar. Ne varsa sattılar satmakla kalmadılar, sonra da CHP taş üstüne taş koymadı dediler. A vicdansız, a insafsız, senin gününü gün ettiğin paralar
fabrikaları satmakla elde ettiğin paralar nerden geldi. Hiç olmazsa dön de sana bunları teslim edene bir teşekkür et, hakkını teslim ediver, takdir et" şeklinde konuştu.
"HÜKÜMET HERKESLE KAVGALI"
Hükümetin herkesle kavgalı olduğunun altını çizen Baykal şunları söyledi: "Siyaset yoluna girdi mi ? Türkiye bugün kaynaşmış insanların ülkesine mi dönüştü yoksa ayrışmış, birbirine kuşkuyla bakan bir topluma doğru dönüştürülmek isteniyor. Devletin zirvesinde uyum ve huzur kardeşlik var mı ? İktidar mahkemeyle yargı organlarıyla kavgalı. Üniversiteyle, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesiyle kavgalı. Bu olur mu ? Devletin tepesinde kavga edersen toplumu nasıl kucaklayacaksın. Durduk yerde yeni kavgalar.
Dışişleri Bakanı Avrupa'ya gitti. Buna 'hristiyanlara baskı yapıyorsunuz' dediler. 'Haklısınız' dedi. 'Biz çoğunluk müslamana da baskı yapıyoruz' dedi. Diyen kim Türkiye'yi savunacak adam. Güya onlara yaranacak. Onlar Türkiye aleyhine bir söylerse bu üç söyleyecek, onların gözüne girecek. Sen 6 yıldır o baskıya niye son vermedin. Ne demek müslümanlara baskı yapmak. Türkiye bin yıldır müslüman. Dünyaya İslamiyeti biz taşıdık. Bu millete İslamiyet baskısı yapacak kim var ? Sen kim oluyorsun, çekil aradan. İçinizde dinime baskı yapılıyor' diyen kim var. 70 milyon içinde kaç kişi var. 70 milyonun tamamına yakını dünyada İslamiyet'in en temiz en sağlıklı yaşandığı yer Türkiye diyebiliyor. Hacca gidenlere sorun bakalım, 'iftihar ettik' derler. 70 bin cami, 5 vakit ezanı bütün Anadolu'ya yayıyor. Hepimiz bununla iftihar ediyoruz. İbadet serbest, televizyonda dini yayın serbest, dini bayramlar. Nerden çıktı müslümanlara baskı, bizim anlayışımıza böyle baskı yok. Acaba onun kafasındaki İslamiyetle sizin yaşadığınız arasında fark mı var ? Mesele o mu ? İşte bu çok tehlikeli. Biz bütün dünyaya örnek olan müslüman bir ülkeyiz.
Sen Türkiye'nin İslamiyet'ini değiştirirsen, sen bu kez Ortadoğu ülkelerine, Irak'a, Lübnan'a, Filistin'e benzemeye başlarsın. Irak'ta herkes Iraklı'yken sorun yoktu. Şimdi Arap var, sünni var şii var. Sonuç 1 milyon Iraklı öldü. Türkiye'de böyle bir şey olsun istemiyoruz. Biz hepimizi, inancımızı, mezhebimizi etnik kökenimizi özgürce yaşıyoruz. Dindar olanlar olmayanlar, bizden olanlar olmayanlar, tarikattan olanlar olmayanlar yok öyle şey. Yok Kürtler, Çerkezler, Arnavutlar, 70 milyoEir fındık politikasının oturtulamadığınn Türk milletinin eşit vatandaşlarıyız. Yok arkadaş. Sakın bunlara fırsat vermeyin."
"ERGENEKON SORUŞTURMASINDA YAŞANANLAR BİR ZULÜM"
Baykal, Ergenekon Soruşturması ile ilgili olarak ise şöyle konuştu: "Gözaltı uygulamaları çıktı. Ülkede sıkıntı var. 13 aydır iddianame yok. 12 Eylül döneminde olmadı bu. Darbe dönemlerinde olmadı. Bu bir zulüm. 13 ay iddianameyi ortaya koymadan insanlar gözaltında tutulur mu ? Birisini gözaltına aldılar dediler ki bu işin kasası. Para burada. Adamın 11 ay sonra cesedi çıktı cezaevinden. Cenazesini evine nakledecek para bulamadılar Edirne Belediyesi araba tahsis etti. Kadın perişan. Bir kuruş para yok. Bunlar insan haklarına demokrasiye aykırı, yanlış. Bunları şikayet ettim, aman deldiler ki 'bunların avukatımısın'. Ben ana muhalefet lideriyim. Her mazlumun avukatı olmaktan şeref duyarım."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklenmeyi sürdüren Baykal "Temiz eller yapıyoruz' diyorsun. Sen kim onu yapmak kim. Temiz eller operasyonu yapacak adamın önce kendi elinin temiz olması lazım. Temiz eller operasyonu dokunulmazlıklar kaldırıldığı zaman olur. Sen onların arkasına saklanacaksın, 13 tane yolsuzluk dosyan olacak, sonra da Baykal engelliyor diyorsun. Hadi Anayasa'dakini değiştirme, hadi hepsini kaldırma ama çık karşıma 'Recep Tayip Erdoğan ve Deniz Baykal'ın ikisinin dokunulmazlığını kaldıralım da temiz eller operasyonu başlayıversin. Var mı. Orda da yok. Temizler operasyonuymuş. Yazarları , 30 yıl şerefle hizmet vermiş canını tehlikeye atmış 4 yıldızlı generalleri gözaltına alacak sonra da temiz eller yapılıyor diyecek. Sen elini onlardan çek yanındaki enerji mafyasına, ihale mafyasına bak" diyerek tepki gösterdi.
Yapılan konuşmanın ardından Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nin temel atma törenine geçilirken, temel atma töreni sırasında atılan konfetiler ve maytaplar nedeniyle tören alanını duman kaplarken, duman ve sıcak hava nedeniyle izleyiciler ve katılımcılar zor anlar yaşadı. Baykal, teme atma töreni sonrasında Karşıyaka mahallesinde belediye tarafından yaptırılan çocuk parkının da açılışını gerçekleştirdi.
Öte yandan 2009 yılı mart ayına yetiştirilmesi planlanan ve Trabzon Belediyesi tarafından yaptırılacak olan Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi yaklaşık 9 milyon 500 YTL'ye mal olacak. 12 bin metrekare alan üzerine kurulacak olan kültür merkezinin içerisinde biri 310 kişilik, diğeri de 511 kişilik olmak üzere iki adet çok amaçlı konferans salonu, sergi salonları, hizmet büroları, otopark, fuaye, bando ve halk oyunları çalışma odaları ile kafeterya bulunuyor.