Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, hafta sonu sahalarında oynayacakları Beşiktaş karşılaşmasının var olmak ya da olmamak müsabakası olmadığını ancak kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyledi.
Başkan Şener, hafta sonu oynanacak Beşiktaş karşılaşmasını ve Türkiye Futbol Federasyonu'nda (TFF) Trabzonspor'la ilgili gelişmeleri ve takımın genel durumunu değerlendirdi.
Göreve geldikten sonra yeni bir takım oluşturmak için kolları sıvadıklarını belirten Şener, "Çok para harcadık. Düşündüğümüz oyuncuların hepsini olmasa bile çoğunu aldık. Ligi de iyi başladık. Milli maça verilen ara olmasaydı daha iyi olurdu. Çünkü iyi bir hava yakalamıştık. Takımdaki oyuncuların uyumu da iyi bir seviyede, herhangi bir sorun yok. İnşallah nazar değmez" dedi.
Pazar günü Hüseyin Avni Aker'de Beşiktaş'ı ağırlayacaklarını kaydeden Şener, bu maçın olmak ya da olmamak şeklinde değerlendirilmesinin doğru olmadığının altını çizerek şöyle konuştu:
"Sezon başında oynayacağımız ilk derbi karşılaşması, olmak ya da olmamak gibi havaya sokuluyor. Ama daha ligin başı. Kendi sahamızda oynamanın avantajını çok iyi kullanıp, yakaladığımız havayı da devam ettirebilmek için sahadan galibiyetle ayrılmak istiyoruz. Tersi bir sonuçta da takımı ve kulübü kapatıp gidecek bir halimiz yok. Hedeflerimize ulaşacağız. Ligin sonunda olan maçlardan biri olsaydı daha değişik bir hava olurdu. Kazanmayı çok arzu ettiğimiz bir maç. Geçen sene oynadığımız 6 derbi maçın sadece birini kazanmışız. İnşallah Beşiktaş maçını kazanırız"
Yeni sezonda naklen yayın gelirlerinde Trabzonspor ve Beşiktaş'ın zarar gördüğünü dile getiren Başkan Şener, "Matematik olarak baktığımız zaman Trabzonspor ve Beşiktaş kulübünün bu işten zararı olduğu ortaya çıkıyor. Dört büyük kulübün garanti para uygulaması vardı, bu kalktı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimi bu kararı aldı ama bize karşı mahcup. Karşımızda dik duramıyor. Bizde hukukta kazanılmış hakkın geri alınmayacağı gerekçesiyle Tahkime başvurduk. Ben TFF'ye bir vekalet verdim.
Benim verdiğim vekaleti kötüye kullanma, suiistimal etme diye. Benden müsaade almadan 'Bunu yaptım' diyorsun ve biz de bunun üzerine Tahkime gidiyoruz. Tahkim de TFF'ye bağlı. Öyle dışardan görüldüğü gibi özerk değil. TFF Başkanı 'Böyle olsun' derse tersini zor yaparlar. Anadolu kulüplerinin belli para almasını ben de arzu ediyorum. Ama Anadolu kulüplerinin aldığı paraların futbola pek büyük katkısı olmuyor. Ben bu sezon Kayserispor'dan çok ciddi bir rakam vererek Gökhan Ünal'ı alıyorum ama Kayserispor ona benzer bir transfer yapmıyor. Onlar ufak para biz ise büyük para harcıyoruz. Biz bir mücadelenin içine giriyoruz ve Türkiye'ye bir renk veriyoruz. Çok özel bir kulüp Trabzonspor ve Türkiye'de örneği yok. TFF bu kulübün gelirini azaltıyor" şeklinde konuştu.
TFF kurullarında yapılan görev değişiklikleriyle ilgili konuşan Şener, kurullarda Trabzonsporlu olan kişilere karşı iyi niyetli hareket edilmediğini ileri sürerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Taylan Üner'i uyuşmazlık kuruluna önermiştik ve seçilmişti. Taylan Üner Trabzon'un yetiştirdiği çok değerli hukukçulardan biri. Mahmut Özgener yönetimi işbaşına geldikten sonra o kuruldan bir kişi değişti. Taylan Üner alındı başka biri atandı. TFF'yi aradım ve bunun neden olduğunu sordum. Bana Taylan Üner'in toplantılara gelmediğini söylediler. Ancak Taylan Üner bütün toplantılara katıldığına dair dokümanı bize gönderdi. Taylan Üner Fenerbahçeli birisi ile münakaşa ediyor ve onu oradan alıyorlar.
Bu bana sorulmuyor. Ben amirim, memur değilim. Belirleyiciyim. Ben oy verenim. Bana soracaksın, senin böyle bir yetkin yok. UEFA kriterleri gereği 11 kişilik kurulun 9'a inmesi lazım. Kurullardan çıkan iki kişi de Trabzonlu. Kurulların hiç birinde benim önerdiğim kimse yok. Merkez Hakem Kurulu'nda (MHK) Turgay Güdü var. O da kendi emeği ile oralara geldi, ben önermedim.
Benim önerdiğim TFF yönetiminde Süleyman Atal kaldı. Şüphem şu ki bir gün TFF Başkanı Mahmut Özgener veya yönetim kurulu üyelerinden biri beni arayabilir ve 'Başkan Süleyman Atal'ı istifa ettirsen de yedeklerde Fenerbahçeli, Galatasaraylı veya Beşiktaşlı arkadaşımız var onu asıla geçirsek, mümkün mü' diyebilirler. Trabzonspor'u Türkiye'nin dışına mı itmeye çalışıyorlar? Daha mı doğuya itmeye çalışıyorlar, onu bilmiyoruz. Çok önemli konular değil aslında ama bu kadar büyük bir kulübün önerdiği kişilerin orda olmaması hiç yakışık almıyor. TFF Başkanının yerinde olsam gece yatarken düşünürüm. "Ben bu adamların yayın gelirlerini düşürdüm, adamlarını görevden aldım.Gideyim de bunlara bir şey diyeyim" diye. Ama bir şey diyen de yok. Arayan yok. Ben bu camianın haklarını savunmak durumundayım."
Geçen hafta sonu yapılan Trabzonspor Tüzük Tadilat Kongresi'nde yaşananların kendisini kırdığını ifade eden Başkan Şener, "Benim her dediğim olsun diye bir tavrım olmadı. Böyle bir geleneğim de yok, demokrat bir aileden geliyorum. Ret oyu verenlerin içinde Divan Kurulu üyeleri de var dediler. Bunlar üzüntü verici. Benim istediğim birçok madde var ama 2-3 madde üzerinde durdum. Maddi olarak bunlardan birincisi, kulüpte başkanlık yapmış kişilerin alacaklarını icralık veya temlik yoluyla almaya kalkmaları durumunda kulüp üyelikleri düşsün istedim. İkincisi aidatlar konusunda bir isteğim oldu.
Aidatlar 40 YTL veriliyor. Bunun 120 YTL'ye çıkmasını ve girişte 500 YTL olmasını istedim. Bazıları 80, olsun 300 YTL olsun diyor. Bir üyeyi disipline eden davranışlardır bunlar. 40 YTL çok komik bir rakam. Şimdi bana diyorlar ki Fenerbahçe ile yarış. Bu durumda nasıl yarışacağız? 10 bin YTL Fenerbahçe'de bir üyenin kulübe girişi. Ben 500 YTL istiyorum ve çok diyorlar. Kapıdan içeri gelip 'İlla ben üye olmak istiyorum' diyen insanlara kapımız her zaman aç. Ben bu sezon Kayserispor'dan çok.
Üçüncü madde olarak da başkanlık seçiminin biraz daha ciddi olmasını istiyorum. Trabzonspor büyük bir kulüp ve bu kulübe başkan olacak olan insanların belli bir özellikleri olması lazım. En iki sene yönetici olmuş olsun veya en az 5 yıllık bir üye olsun. Herhangi bir şahıs Trabzonspor üyesi, çok da zengin gelip başkan olmak istiyor bu olmaz. Ben buraya 10 sene yöneticilik yaptıktan sonra başkan oldum. Her geçen gün de bir şeyler öğreniyorum.
15 sene önce başkandım ve yine geldim başkan oldum sıfırdan başlamış gibiyim. O yıllardaki Trabzonspor yönetimi başka şimdi başka. Trabzonspor'a başkan olacak kişilerin belli bir kriterinin olması gerekiyor. Herkesin başkan olma mecburiyeti yok. Herkes başkan olabilecek diye bir kaide de yok. Onun için o maddeyi istedim. Ben bunları kulüp için istedim ama Trabzonspor kulüp başkanı olarak bundan sonra daha bir şey istemiyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar" şeklinde konuştu.