5 bin adet basıldıktan sonra üzerinden henüz bir ay geçmeden ilk baskısı tükenen ve ikinci kez 5 bin adet basılan 'Fevzi Hoca'dan Karadeniz Balıkları' isimli yemek kitabının yazarı Fevzi Çimşit, hedefinin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede kişi başına 500 gram tüketilen balık miktarını artırmak olduğunu söyledi.
Eğitimini sürdürürken 1974 yılında Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nun önünde köfte satmakla başlayan lezzet yolculuğunu bugün Trabzon'un Akçaabat İlçesi'ne bağlı Söğütlü Beldesi'nde kendi ismiyle hizmet veren Fevzi Hoca Balık Lokantası'nda sürdüren Fevzi Çimşit, hazırladığı balık yemeklerini çok beğenen müşterilerinin tarifleri sürekli istemeleri nedeniyle tecrübesini bir kitapta topladığını söyledi.
"Fevzi Hoca'yı bir yerlerden alıp buralara kadar getiren insanlara böyle bir yemek kitabı hazırlamayı uygun gördüm" diyen Fevzi Çimşit, "Müşterilerimiz hazırladığımız balık yemeklerini çok beğendiklerini belirtiyor ve bizden sürekli bu yemeklerin tarifini istiyorlardı. Bizim kendilerine ayak üstü verdiğimiz tarifler eksik oluyordu. Bu nedenle insanlara böyle bir yemek tarifi kitabı hazırlamayı düşündüm. Ve büyük bir heyecanla 'Fevzi Hoca'dan Karadeniz Balıkları' isimli yemek kitabını hazırladım" dedi.
Kitapta tamamı Karadeniz'de avlanan mezgit, palamut, levrek, hamsi, istavrit ve daha birçok balığın buğulama, ızgara, tava gibi pişirme şekillerinin yer aldığını belirten emekli öğretmen Fevzi Hoca, "Karadeniz fıkraları ve çeşitli anılarımla süslediğim kitabın bu kadar büyük ilgi göreceğini tahmin etmiyordum. Kitabın ilk çıktığı günlerde Başbakanımızın da burada olması ve kitabı kendisine takdim etmem bu ilgiyi birkaç kat artırdı. Bu da benim için çok onur verici bir olay oldu" diye konuştu.
TÜRKİYE DIŞINDAN DA TALEP VAR
5 bin adet basılan ve henüz bir ay geçmeden ilk baskısı tükenen kitaptan 5 bin adet daha bastırıldığını ve bu baskının da tükenmek üzere olduğunu dile getiren Çimşit, içindeki tariflerin tamamen kendisine ait olduğunu ve orijinal kitabının ticari bir amaç taşımadığını söyledi. Kitabın satılmak için büyük marketler, basılmak için de bazı yayınevleri tarafından istendiğini ifade eden Fevzi Çimşit, kitabına Türkiye dışından Almanya, hatta Amerika'dan bile talep geldiğini belirtti.
Lokantasının siyasetten bürokrasiye, spordan sanat camiasına kadar çok geniş bir çevreden birçok ünlü kişinin yanında Trabzon'da balık yemek isteyenlerin uğrak yeri olduğunu belirten Çimşit, "Lokantama gelen bazı illerin belediye başkanları bana yer göstererek bu işi kendi illerinde yapmamı istediler. Acaristan Özerk Cumhuriyeti Başbakanı, Batum'da benzer bir yer açmamı teklif etti. Ama asıl önemli olan Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın teklifiydi. Başbakanımız yemeği yedikten sonra beni çağırdı ve 'Hocam size İstanbul'da güzel bir yer vereceğim. Bu işi İstanbul'da yapacaksınız' dedi. Bundan onur duyduğumu belirterek kendisine teşekkür ettim ve Trabzon'da çok mutlu olduğumu söyledim. Bana, 'Erken cevap verme, bir düşün' dedi. Ayrıca Ankara'da bir şube açmam ve ülkemize gelen yabancı konuklar için yemek yapmam yönündeki teklifi de yine aynı gerekçeyle kabul etmedim" şeklinde konuştu.
PAYLAŞMAK İSTEDİM
Bazı ünlü lezzetlerin tariflerinin sır gibi saklanması ve müşterilerle paylaşılmamasına rağmen kendi hazırladığı yemeklerin tariflerini paylaşmakta bir sakınca görmeyen Fevzi Hoca, "Beni bu insanlar bir yerlere getirdi. Bu kitabı yazmam gerektiğine inandım. Bunda bir kaybım olacağını sanmıyorum. İnsanlar taze, günlük ve çeşitli balık yemek istiyorsa bunu evinde de yapabilir. Bize haftada bir kez gelen insan ayda bir gelsin önemli değil bundan mutlu olurum" dedi.
Bir eğitimci olarak balığın beslenmedeki önemini çok iyi bildiğini, buna rağmen Avrupa ülkeleri ve Japonya'da kişi başına yılda ortalama 90 kilogram balık tüketilirken üç tarafı denizlerle çevrili, dört denizi bulunan ve dünyanın en lezzetli balıklarını barındıran Karadeniz gibi bir denize sahip Türkiye'de kişi başına ortalama 500 gram balık tüketilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Fevzi Hoca, kitabı yazmaktaki temel amacının da bu yarım kilogramlık miktarı bir kilograma çıkarmak olduğunu, bunu başarabilirse çok mutlu olacağını dile getirdi.
uş gribinin balık satışlarının yanında fiyatlarını da çok artırdığını belirten Fevzi Hoca, "Lokantamızda çeşit açısından tavuk etine de yer veriyorduk. Ancak kuş gribinin ardından yaklaşık bir aydır tavuk ürünlerine yer vermiyoruz. Kuş gribinin ardından balığa talep çok arttı. Bu da balıkların fiyatını korkunç derecede yükseltti. Kilogramını 5 milyon liraya aldığımız mezgidi bugün 12 milyon liraya alıyoruz. Barbunya 15 milyon liraya yükseldi. Kasasını 10 ila 20 milyon liraya aldığımız hamsinin bugün kilogramına 8 milyon lira ödüyoruz. Günde 100 ila 150 kilogram arasında balık tüketiyoruz. Ancak bu fiyat artışını müşteriye yansıtmamaya çalışıyoruz. Çünkü bugün kuş gribini bahane ederek fiyatları yükseltmeyi iş anlayışımıza uygun görmüyoruz" diye konuştu.
Lokantasında müşterilerine taze balık yedirmek için kendi adına denizde balık avlayan kayıkları bulunduğunu belirten Fevzi Hoca, oltayla avlanan balıkları günlük olarak müşterilerine ikram ettiğini, bir gün sonraya kalan dayanıksız balıkları müşterilere vermediklerini söyledi.
1974 yılında Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nun önünde köfte satarak başladığı işini 20 kişinin istihdam edildiği, 500 metrekarelik alanda aynı anda 400 kişinin yemek yiyebildiği modern bir lokantaya dönükasiye, spordan sanat camiasına kadştüren Fevzi Hoca, işin sırrını ise şöyle tarif ediyor:
"İşinizi severek yaparsanız insanlar da sizi takdir eder, hakkınızı verirler. Ben insanlara balığı sevdirdim, bundan da çok mutlu oluyorum."