Eski Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Mustafa Çulcu, hakemlerin üç büyük maça bakılarak önem arzettiğini belirterek, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında olay çıkmadığı sürece hakemlerin iyi olarak nitelendirildiğini söyledi.

Türkiye Futbol Adamları Derneği (TÜRFAD) Bursa Şubesi'nce Anadolu Erkek Lisesi'nde düzenlenen ''Bursa'da Futbol Zirvesi'' paneline katılan eski MHK Başkanı Mustafa Çulcu, hakemlikte en tepe noktada yöneticilik yapmış birisi olarak hakemlerin sıkıntılarını çok iyi bildiğini ifade etti. Türkiye'deki futbol dünyasında herkesin birbirine sabır gösterdiğini, suni de olsa inanç duyduğunu göstermeye çalıştığını anlatan Çulcu, eski dönemde yapılan hatalarla şu anda yapılan hataların arasında bir farkın olmadığını vurguladı. Eskiden hata yapan hakemlerin dinlendirildiğini hatırlatan Çulcu, şu anda ise sürekli üst üste maç verildiğini, sabrın artık taşacağını, zaten kıvılcımların da başladığını kaydetti. MHK'nin pazarlıkla göreve gelip, kulüplerin direktifleri doğrultusunda hakemleri yok edip, kendilerine dürüst dediğini ileri süren Çulcu, "Bir başkasının emeklerini heba ederek gündeme oturup, şov yaptığını ifade etmeye çalıştım. Bu sözümün arkasındayım. MHK kendilerine gösterilen desteği çok çabuk tüketiyor.

Birbirini yok etmeye yönelik çekişmeler olduğu müddetçe, yöneticiye biat etmediğinde destek almadığın sürece hakemlerimizi Avrupa'daki maçlara gönderemeyiz. 20 sene geçse de olmaz. Bizim zamanımız da olmadı, yine olmaz. Cüneyt Çakır ile Selçuk Dereli arasında ciddi çekişme var. Çekişme birbirine baltalamaya gidecek kadar. Bu kısır çekişmeler olduğu sürece ilerleyemeyiz" dedi.

Galatasaraylı futbolcu Arda ile hakem Fırat Aydınus arasında yaşananları da yorumlayan Çulcu, "Durumu, Türk-Yunan jetlerinin geçmişte Ege Denizi'nde yaptıkları it dalaşına benzetiyorum. Kimsenin kimseye gövde gösterisi yapmasına gerek yoktu. Çünkü o pozisyonda Arda, sarı kart gördüğünü kendisi de biliyordu.

Hakemin göstereceğini hissetti. Fakat hakem arkadaşımız olayı şova dönüştürdüğü için geçerken göstermedi. Gitti geri çağırdı. Bu bir gereksiz gövde gösterisiydi, gereksiz bir şovdu. Bu hakemliği yaparsanız, bu kez sahadaki maça değil tribündeki insana oynuyorsunuz demektir. Hakem, gerektiği zaman çıkıp düdüğünü öttürdüğü zaman seyirci hakemi görür. Onun dışında kimse hakemi seyretmeye gitmiyor. Ne yaptığına da bakmıyor. Ne zaman bir faul var, ne zaman bir problem var o zaman gözler hakemi arıyor. Veya küfür edecekse hakemi arıyor" diye konuştu.

Türkiye'de hakemlerin öneminin oynanan üç büyük maçla belirlendiğini de belirten Çulcu, "Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş maçlarında olay çıkmadığı sürece hakem iyi. Bu maçlarda hata varsa, hangi takımın lehine daha az hata olduysa diğer iki takımın bağırmasıyla hakem başarısızdır" şeklinde konuştu.

Federasyonun hakemler derneğine yeterince katkı sağlamadığını da savunan Çulcu, şöyle konuştu:
"Hakemler bireysel çabalarıyla yetişiyor. Dernek olarak Federasyonuma yılda 1 trilyon kazandırıyorum. Peki benim Federasyonum Hakemler Derneğine ne yapıyor? Hiç birşey. Üst düzey hakemlere forma verdin, eşofman verdin, 'Onlara hizmet ettim' mi diyeceksin? Sen kurumsallaşmayı becerememişsin, gerekli sempatiyi sağlayamamışsın, senin toplumunda hakem yetişir mi? Hakem bireysel çabasıyla ancak yetişiyor. Kurumsal bir çaba yok. Bu ortamda hakem yetişmesi istek ve şansa bağlı".