22
Aralık
2024
Pazar
GÖKÇEADA - ÇANAKKALE
Belediye Sayfaları
Nufus
476.128
Yüz Ölçümü
9.737
İlçe Sayısı
12
Vali
Nufus
8.672
Yüz Ölçümü
2.895
Belediye Sayısı
9
Köy Sayısı
0
Kaymakam

İmbros, İmroz


Çanakkale Boğazı’nın kuzeybatısında, Gelibolu yarımadasına 11 mil uzaklıkta olan İmbros’un (İmroz-Gökçeada) kuzeyinde Semadirek, güneybatısında Limni, Güneyinde de Bozcaada bulunmaktadır. Adanın yüzölçümü 285 km. karedir.

Luwi dilinde “Yüce Ana Tanrıça” anlamına gelen “İmaura” sözcüğünün Hellen ağzında önce İmuros ,daha sonra da İmbros’a dönüştüğünü Bilge Umar söylemektedir.

Grek Mitolojisine göre İmbros ile Semadirek adaları arasında Achilleos’un annesi Thetis’in sarayı bulunuyordu. Bunun yanı sıra kanatlı atlarının ahırları vardı. Homeros’a göre İmbroslular Troia savaşı sırasında Troialıların yanında yer almışlardır. Thoukydides, İmbrosluların Atinalı göçmenler soyundan olduklarını ve Hellen dilini de Atinalılar gibi İon lehçesiyle konuştuklarını söyler.

İmbros (İmroz), diğer Ege adaları gibi tarih boyunca Avrupa-Asya arası köprü görevini üslenmiştir. Bu yüzden burası devamlı el değiştiren bir geçit merkezidir. Homeros’un İliada’sında devamlı adının geçmesi de bunu ispatlamaktadır.

Adaya ilk gelenlerin Pelasg’lar olduğu kabul edilir. M.Ö.513 dolaylarında bile buraya hakimdiler. Akalar ise buraya geldiklerinde kıyıyı surlarla çevirerek kendilerini koruma altına aldılar ve buradan geçen gemilerle alışveriş yaptılar. Perslerin Anadolu’yu işgali sırasında kısa süreli olsa da bir süre onların egemenliğine girmiştir. Ancak Atinalılar Imbros’un staratejik önemini göz önünde bulundurarak M.Ö.494’de geri almışlardır. Bunun ardından adaya Atinalıları da yerleştirerek orasını koloni durumuna getirmişlerdir. M.Ö.479’da İmbroslular Atina önderliğindeki Delos Birliğine girdiler ve Atina-Sparta savaşında Atinalıların yanında yer aldılar.

Atinalılar ile Persler arasındaki M.Ö.448’de yapılan Antalkidas barışı neticesinde ada,Atina’ya bağlandı ,bu durum Roma egemenliğine kadar sürmüştür. M.Ö.215-168 yılları arasında 47 yıl süren Makedonya Savaşları sonunda Roma’nın bütün Makedonya ve Ege’yi işgal etmesiyle ada da Roma egemenliğine girdi. Roma’nın ikiye ayrılmasında ada Doğu Roma’nın payına düştü.

Bizans’ın 1204’deki Latinler tarafından istilâsı sırasında Gelibolu dükalığına bağlanarak Cenevizlilerin eline geçmiştir. Bizans İmparatorluğunun son yıllarında Cenevizli Gottilusia ailesi Ege’deki diğer adalarda yaptıkları gibi burada da egemenlik kurmaya çalışmışlardır. Ada halkı daima ikili rol oynamış, kim kuvvetli ise onun tarafını tutmuştur. İstanbul’un Fatih’e bağlılıklarını sunarken diğer taraftan da adaya Papa yönetimini davet etmişlerdir. Ada kısa bir süre Venediklilerin eline geçtiyse de 1470’de Osmanlı topraklarına katılmıştır.

İmroz’da çok erken çağlardan beri yerleşim olduğu biliniyorsa da adada arkeolojik araştırmalar yapılmadığından bu konudaki bilgiler oldukça karanlıktır. Bir de hiçbir devlet uzun süre hakimiyet kurmadığından,eser de verememişlerdir. İskele koyuna dökülen derenin çevresinde prehistorik dönemlere ait yerleşim izlerine rastlanmıştır.

Kaleköy (Kastro)’nun da önemli bir yerleşme alanı olduğu kalıntılarından anlaşılmaktadır. Bademli köyü sınırları içinde bulunan Yeni Bademli höyüğünde 1996-1997 yıllarında kazı çalışmaları yapılmıştır.

Tepedeki Akropol’ün bir yanında sarp uçurumlar, diğer yanında da denize uzanan sur duvarları vardır. Hellen öncesi dönemlere ait olan bu sur duvarları Bizans devrinde onarılmış ve yenileri eklenmiştir. Sur duvarlarını destekleyen kulelerin içerisindeki izlerden bunların üç katlı olduklarını anlıyoruz.

Kalenin çevresinde antik yazıtlara,mermer mimari kalıntılara ve heykel parçalarına rastlanmıştır. Ayrıca burada yaşayanlar su gereksinimlerini karşılamak üzere tepe üzerine Roksades isimli bir sarnıç yapmışlardır. Bu vadinin önemi dinsel törenlerin merkezi olmasıdır. Burada bir Hermes tapınağının kalıntılarından bazı parçalar ayaktadır. Adada bulunan , Ceneviz tamir izlerini taşıyan oldukça yüksek alandaki 2.50 x 1.50 ebadındaki Bizans kalesi ise günümüze çok harap durumda gelebilmiştir. Kalenin civarındaki evlerin duvarlarında eski taşların kullanıldığını da görülmektedir .

 

Yayın Tarihi : 5 Ekim 2004 Salı 15:37:44
Güncelleme :5 Temmuz 2008 Cumartesi 16:50:03

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR