İstanbul ili Üsküdar ilçesi, Kandilli’de Akıntıburnu’nun sırtlarındaki düzlükte bulunan bu saray, Sultan Abdülmecit’in kız kardeşi Sultan II. Mahmut’un kızı, Tophane Müşiri Mehmet Ali Paşa’nın eşi Adile Sultan (1826–1899) adına Abdülmecit tarafından 1876’da yaptırılmıştır. Sarayın bulunduğu alan Sultan Abdülmecit tarafından Tophane Müşiri Halil Paşa’dan satın alınmış, buradaki konak yıktırılmış ve Sarkis Balyan tarafından bu saray yaptırılmıştır.
Sarayın bulunduğu alan kayalık ve eğimli bir arazidir. Saray bu arazinin doğu-batı yönüne yerleştirilmiş ve batı cephesi tamamen Boğaziçi’ne yöneltilmiştir. Arazi konumundan ötürü sarayın ön yüzü üç, arkası da iki katlıdır. Saray 32.00x93.00 m. ölçüsünde dikdörtgen bir taban üzerine oturtulmuştur. Üç ayrı bölümden oluşan sarayın 55 odası bulunmaktadır. Sarayın çevresi tamamen koruluk olup, sahil yolundaki bir kapıdan içeriye girilmekte ve dolana dolana yükselen bir yolla saraya ulaşılmaktadır.
Sarayın batı bölümü tamamen Adile Sultan’a aittir. Bu bölüm yüksek bir kaide üzerine oturtulmuş olup, birinci katına iki yönlü bir merdivenle çıkılmaktadır. Dört kolonun taşıdığı şahnişli bir girişten sonra sahanlığa geçilmektedir. Girişte mermer döşeli büyük bir taşlık ve bunun iki yanında da büyük odalar bulunmaktadır. Buradan iki yönlü kolonların taşıdığı bir merdivenle de üst kata çıkılmaktadır. Üst kat sultanın özel dairesidir. Zemin katına benzeyen bir plan gösteren bu bölümde denize yönelik salona geniş bir şahniş eklenmiştir. Buradaki sofanın iki yanında da ayrıca büyük salonlar bulunmaktadır.
Sarayın doğu bölümünün girişinde uzun ve büyük bir taşlık bulunmaktadır. Geniş bir merdivenle çıkılan üst kat büyük bir sofanın çevresine sıralanmıştır. Bu salonun doğu ucunda servis bölümlerine yer verilmiştir.
Sarayın ana bölümü harem ve selamlık olarak kullanılan simetrik bir plan göstermektedir. Ortada merkezi bir bölüm büyük ve oval bir salon görünümdedir. Bu bölüm 28.00x10.00 m. ölçüsündedir. İki yana doğru da eyvan şeklinde eklerle genişletilmiştir. Oval salon dekoratif bezemelerinde geç rokoko üslubu açıkça kendini göstermektedir. Ayrıca sarayın bezemeleri arasında meandr motifleri, akantus yaprakları, sekiz köşeli yıldızlar, çeşitli kıvrımlar dikkati çekmektedir.
Sarayın cephesi sade bir görünümdedir. Cepheler üçlü pencerelerle hareketlendirilmiştir. Sarayın arkasındaki bahçede müştemilat binalarına yer verilmiştir. Bazı kaynaklarda sarayın deniz kenarında yalı ve bir de deniz hamamı olduğu söylenirse de bunlardan bir iz günümüze gelememiştir.
Adile Sultan Sarayı 1916 yılında Kandilli Adile Sultan İnas Mekteb-i Sultanisi ismi ile okula dönüştürülmüştür. Cumhuriyet döneminde Kandilli Kız Lisesi olmuş, sarayın bulunduğu alanın altına alt kotlarda betonarme eğitim birimleri eklenmiştir.
Adile Sultan Sarayı 1986 yılı Mart ayının başında yanmış ve saray tamamen harabeye dönmüştür. Yangın sırasında sarayın içerisinde bulunan değerli eşyalar ve aynalar da yok olmuştur. Bu yangından sonra bir süre kendi haline terk edilmiş, bundan sonra İstanbul Valiliği, Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı ve Hacı Ömer Sabancı Vakfı’nın ortak girişimleri ile onarılmıştır. Bu onarımlarda yapının yangında hasar gören duvarları güçlendirilmiş, çatısı örtülmüştür. Ödenek yetersizliğinden bir süre yarım kalan yapı, Sakıp Sabancı’nın sağladığı kaynakla 2004 yılında restorasyonu başlamış ve açılışı 28 Haziran 2004’te yapılmıştır.
Günümüzde Adile Sultan Sarayı’nın 500 kişilik ziyafet ve toplantı salonu, 200 kişilik küçük toplantı salonu, 1300 m2’lik kokteyl ve sergi salonu, 20 adet 30–40 kişilik seminer salonları, 150 kişilik lokantası, 60 kişilik kafeteryası ile müze yönetim ve servis birimleri bulunmaktadır. Sarayın işletmesini Lütfi Kırdar Uluslar arası Kongre ve Sergi Sarayı’nı da yürüten UKTAŞ firması üstlenmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu