Kaş Yapalım Derken!..

Bazı olaylardan kendimizi arındırmak için nedense en kestirme yolları tercih ediyoruz. Tercih ederken de kendimizden başka hiç kimseyi düşünmüyoruz maalesef.

Pınarhisar İlçemizde yaşanan ve sitemizde birkaç kez okurlarımızın karşısına çıkan “İlçenin muhtelif yerlerinde dolaşan sahipsiz başı-boş köpekler” ile ilgili haberlerin ardından ilçede “Köpek İtlafı” yaşanması vatandaşları çileden çıkarmıştı.

Tüm bu yaşananlar karşısında ben bile kendi kendime “Acaba kaş yapalım derken, göz mü çıkardık?” diye sormadan edemedim!..

Benim bu konu ile ilgili haber yapmaktaki amacım; belki bunları aklı başında birileri görür de başı-boş köpekler ile adam gibi ilgilenilir düşüncesinden başka bir şey değildi. Ancak böyle ilgilenileceğini, sözüm ona kestirme bir yol izlenerek katliam yapılacağını hiç düşünememiştim.

Yetkililer bu hayvanlar ile adam gibi ilgileneceklerine, gittiler hayvanların canlarını aldılar. Onlarca hayvanı zehirleyerek öldürdüler. Aslında “Kaş yapalım derken, göz çıkaranlar bu masum hayvanları öldürenlerden” başkası değildi.

Evet ilçede gerçekleşen hayvan itlafı sonucunda kedi-köpek demeden onlarca hayvan zehirlenerek öldürüldü.

İşte bu yaşananlar sonucu mağdur olan, evlerinde beslediği, sahiplenilmiş, aşılanmış ve aşı karnesi olan köpekleri öldürülen Bayır Ailesi’nin kızları Nesrin Bayır (35) da kendi gönlünden geçenleri kaleme dökerek isyanını dile getirmek istemiş. Yazdıklarını bana göstererek Kenthaber aracılığı ile bizleri takip eden herkesin haberdar olmasını istediğini belirtti. Haklıydı da tabi.

Ben de Nesrin Bayır’ın bu haklı isyanını ve haykırışını sizlerle paylaşmak ve sizleri haberdar etmek istedim. Nesrin Bayır’ın yazdıklarını aynen aşağıda siz değerli okurlarımıza sunuyorum.

Buyurun… Karar Sizin…


ORMAN KANUNLARI

AB'ye uyum yasaları çerçevesinde gerçekleştirilen ve hayvanlara yapılan kötü muamelelere karşı ağır cezalar öngören maddeleri maalesef hiç uygulamıyoruz. Küçük İlçemiz Pınarhisar'da geçen hafta yapılan ve aralıklarla süren kedi-köpek katliamları sonucunda sessiz kalınması da bunun bir göstergesi.

Üstelik bu kez bazı kendini bilmezler tarafından, sahipli ve evlerin bahçelerinde bağlı bulunan, sayıları muhtemelen 20'nin üzerinde olan masum hayvanlar hedef alındı.

Bir takım duygu yoksunu insan müsveddeleri üç kuruş para uğruna bu canlara kıydı. Üstelik canlarına kıydıkları o hayvanların sahiplerinin ne kadar üzüldüğünü, bu olaylar yüzünden o insanlara ne denli sağlık sorunları yaşattıklarını hiç hesaba katmadan.

Ben şunu merak ediyorum ve soruyorum; "Bu katliam herkesten (yetkililerden) habersiz yapılmış, her hangi bir şahsın halledebileceği basit bir operasyon olabilir mi?" Kargalar bile güler bu masala! Buna açıkça "maşa varken elini yakmamak" denir. Bu yaşananlar karşısında görüldüğü gibi, demek ki hala “Orman Kanunları” işliyor.

Oysa ilçede göstermelik de olsa yapılmış barınaklar var, ama bomboş!.. Organizasyon yok, uğraşmaya değmez (!) Tek çözüm öldürmek (!).

Bu hayvanlara kıyanlar ne yazık ki hala elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşıyor. Yaşamak biz insanların olduğu kadar bu hayvanların da en tabii hakkı. Ne olur bu hakkı onlara çok görmeyelim. Çünkü hayat onlarla güzel, faydanız yoksa zararınız da olmasın...

Yetkililer duyun sesimizi...

Yeter artık!...

Böyle giderse bu kafayla AB'ye girmek hayal...

Daha çok beklersiniz...

Yüreğinizde biraz merhamet kırıntısı varsa onu yeşertin hiç olmazsa...

Ey bu masum hayvanların canına kıyanlar, ne istiyorsunuz?

Madalya mı?

Kusura bakmayın kalmamış, bir paket kına verelim!...

Nesrin Bayır
Pınarhisar / Kırklareli