Lâ havle değil de nedir? (1)

Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda oldukça fazla düşündüm, ancak gelen baskılar yüzünden yazmak zorunda kaldım.

Yukarıda yaptığım kısa açıklamayı biraz açacak olursam; hani bir söz vardır ya; "Aşağı Tükürsen Sakal, Yukarı Tükürsen Bıyık" diye... İşte bu bağlamda iki arada kalır ve mecburen "LÂ HAVLE" demek zorunda kalırsınız. Gelen baskılar derken, vatandaşın haklı olduğu kanısına vardım aslında.

İşte ben de "LÂ HAVLE" durumundayım sevgili okurlarım. Biraz da gazeteci kimliğimizden dolayı bizlere "Ya arkadaş, şunu da yazsana, bunu da yazsana diye takılırlar gayri ihtiyari de olsa. Bizim meslekten olan arkadaşlar iyi bilir bunu. Şikâyetlerini dile getirenler çoktur ancak, şikâyetleri bize değil de, ilgili kişi, kurum ve kuruluşlara bildirmek, iletmek zor gelir kendilerine.

Şimdi gelelim meseleye... Öncelikle "LÂ HAVLE" dedirtecek meselelerin ilkinden, Pınarhisar Belediye Ali Özer Parkı ve çevresinden başlamak istiyorum yazıma. Belediye Ali Özer Parkı inanın ülke sorunu olmuş durumda şu an. Neden mi ülke sorunu olmuş durumda onu da açıklayalım...

Bir defa ilçedeki vatandaşların o/o 95'i söz konusu parkın giriş kapısının önünde bulunan fuzuli insan kalabalığından fazlasıyla şikayetçi olurken, parkın içerisindeki yönetimden ve işletmecilikten de rahatsız olduklarını ifade etmekteler.

Parkın vatandaşa hizmet verdiği saatlerde bölgedeki WC. leri kullanan vatandaşlar, kendilerine gösterilen ilgisizliğin yanı sıra, WC.lerin temizliği (pisliği) konusundan ve WC.lerin içerisindeki kapılara yazılan duvar yazılarından şikayetçi olduklarını belirtmekteler. Bazı boş insanlar WC. lerin içerisindeki kapıları adeta reklâm billboardlarına çevirmiş durumdalar. Kimi kötü emellerle telefon numarasını bırakmış, kimi canı sıkılmış bir mesaj bırakmak istemiş, bir şeyler yazmış. Acayip işler yani...

Parkın içersinde vatandaşa hizmet etmek amacıyla kurulan "GÖZLEME TEZGÂHININ OTEL GİBİ, HATTA MEYHANE GİBİ" kullanıldığından şikâyet edenler de cabası.

Vatandaşa gıda maddesi satışı yapılan bir mekânın bu şekilde kullanılması, kafayı çekenlerin oraya tuvalet muamelesi dahi uygulaması hiç de dayanılır bir durum değil doğrusu. Hele bu durumdan yetkililerin haberi olup da, üzerine düşülmediği gibi bir durum varsa ortada; "LÂ HAVLE" değil de nedir sevgili okurlarım?

" LÂ HAVLE DEĞİL DE NEDİR! " başlıklı yazımın ilkinde son olarak Meşhur Parka müşteri durumunda gelip oturan vatandaşların, kendileri ile ilgilenilmediği ve yarım saat yanlarına bir garsonun gelmesini beklediklerini, hatta bazen de hiç bir şey içemeden gittiklerini, yanlarına bir şey sormaya gelen olduğunda da alkol kokusundan rahatsız olduklarını söyleyenlerin olduğunu belirterek son vermek istiyorum. Bu konuların önemli konular olduğunun bilinmesi gerekli bence.

İkinci yazımda daha önemli, harbi harbi "LÂ HAVLE' dedirtecek konularla buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın.