Bakan Pepe, "2B kapsamına giren alan sahası 500-550 bin hektar civarındadır. En yoğun olduğu iller ise Mersin, Muğla, Antalya, İstanbul, Kocaeli, Sakarya. 2B alanlarını yüzde 75'i ülkenin en gelişmiş 18 ilindedir. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'deki ormanlarında yüzde 75'inin kadastrosu yapılmıştı. Biz yüzde 95'ini bitirdik" açıklamasında bulundu.

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Nuri Sefa Erdem ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Pepe, son 69 yıllık istatistiklere bakıldığında Türkiye'de ormancılıkta ve orman yangınları konusunda nereye gelindiğinin daha kolay anlaşılabileceğini söyledi. "Biz 2002'nin sonunda hükümet olduk. Bizden önceki 10 yılın ortalamasına bakıldığında her yıl ortalama 14 bin 500 hektar orman alanını yangında kaybediyorduk. 2003'te bunu 6 bin 500 hektara, 2004'te 4 bin 800, 2005'te 2 bin 750 hektara indirdik. Türkiye ile aynı iklim kuşağında olan Türkiye'nin 5'te biri kadar ormanı olan Portekiz'de bir yılda 150 bin hektar orman yandı. Bizim kadar orman olan İspanya'da 100 bin hektar orman yandı. Bizim 40 katımızdan daha fazla" ifadelerine yer verdi. Türkiye'nin geçen yıl Gürcistan'daki Suriye'deki, Kıbrıs'taki orman yangına müdahale ettiğinin altını çizen Bakan Pepe, "Portekiz bizden yardım istedi. Türkiye bu konuda gerçekten başarılı bir sınav vermiştir. Türkiye'de ormanlar alanları azalmamıştır. Azalmıyor. Dünyada en iyi ormancılık faaliyeti yapan ilk 10 ülke arasındadır Türkiye. Türkiye orman alanlarını 500 bin hektardan fazla genişletmiştir. 21 milyon hektar dolayında ormanımız vardı. Şu anda 23 milyon hektara doğru gidiyoruz. Türkiye'de yılda yaklaşık olarak 200 bin hektara yakın alanda ağaçlandırma yaptık. Bu seneki hedefimiz bunu 300 bin hektar yapmak. Gelecekteki hedefimiz bunu 500 bin hektar yapmak. Biz on yıllı projeksiyon yaptık. Bu 10 yıl içerisinde Türkiye hem bozuk ormanlarını rehabilite edecek, hem yeni ormanlar tesis edecek. 2023'te yani Cumhuriyet'in kuruluşunun yüzüncü yılında kendimize hedefler koyduk. Türkiye, orman alanı bakımında Finlandiya ile birbirine yakın. Türkiye'deki ormanların yüzde 50'si bozuk orman alanına sahip. 2023 yılına kadar yüzde 25'ini rehabilite etmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz 5 milyon orman alanını rehabilite etmek ve yeni orman alanlarını tesis etmek" diye konuştu.

"TÜRKİYE AB'YE BİYOLOJİK ZENGİNLİĞİYLE BİRLİKTE GİRECEK"

Ülke olarak 2023 yılında ormancılıktan 15-20 milyar lira gelir elde edebilecek noktaya gelmeyi hedeflediklerini vurgulayan Bakan Pepe, "Finlandiya'nın şu anda ormancılık geliri 15 milyar dolardır. Bizim onlardan farkımız şu. Türkiye ormanları Avrupa ormanlarından çok farklı bir özelliği var. Türkiye ormanlarının yüzde 95'i tabii orman, Avrupa ormanlarını yüzde 5'i tabii orman. Türkiye AB'ye biyolojik zenginliğiyle birlikte girecek. AB'nin biyolojik zenginliğinin iki katına çıkacak. Avrupa Kıtası'nda 13 bin tür var. Türkiye'de 9 bin 800 tür var. Türkiye bitki anlamında baktığınız zaman koskoca bir kıtaya yakın çeşitte türe sahip olduğunu görüyoruz. Biz ilk önce yangına müdahale etme yöntemini değiştirdik. Öncelikle orman yangınının çıkmamasını sağlamak için tedbirleri arttırdık. Ancak sayılara bakınca orman yangınlarının sayısının arttığı görülüyor. Daha çok yangın çıkmasına rağmen daha az alan kaybediyoruz. Biz yangına müdahale etme süresini çok kısalttık. 10 dakika içinde yangına müdahale ediyoruz. Toplu hücum, toplu defans sistemi uyguluyoruz. Geçen yıl son 126 yılın en kurak yazını yaşadık. Biz mevsimsel şartlardan dolayı böyle bir avantaj elde etmiş değiliz. Sağlanan başarı tesadüf değil. 2003, 2004 ve 2005 elemanlarımızı çok iyi yetiştiriyoruz, onların motivasyonlarını güçlendirdik. 50 yıldan beri orman yangılarıyla mücadeleden elemanların tazminat sorunları vardı. Bunların sorunların çözdük. Orman yangılarıyla mücadelede araçları iyi kullanmak, iyi eğitilmiş eleman ve teçhizatın sağlanması önleyici müdahale kısa süre müdahale kamuoyu oluşturmak, ama işin damarı şu, bir yerde yangın çıktığında müdahale çıkmasını sağlıyoruz. Bunlar yeni orman alanları yanan orman alanlarını yıl içinde ağaçlandırıyoruz. Anayasal yasalarımıza göre yanan orman alanlarının başka amaçlarla kullanılmasının ağır bedelleri var. Yanmış yıkılmış hiçbir orman arazisi üzerinde hiçbir şekilde yapılaşma yapılamamaktadır. Bu yaklaşık 20 yıldan beri böyledir. Orman kayıp kaçağını en aza indirmek için sivil ekiplerimiz denetimler yapılmaktadır. Bunlara yönelik eleştiriler olabilir ama toplumda işleri güvensizlik üzerine kurmamak lazım. Mülaza tanesi denilen bir şey vardır. İyi düşünün, iyi niyetli olun, ama mülaza tanesindeki soru işaretini unutmayın. Yanılma payınız olabilir tabii. Orman kaçakçılığında çok ciddi bir azalma var. Bu orman hırsızlığının en yoğun olduğu bölgeler birisi de benim seçim bölgemdir. Önceki sene 15-20 kişi gözaltına alındı, kimseye göz açtırmadık. Kim olursa olsun içeri girecek, cezasını çekecek. Kazın ayağını görünce işin ciddi olduğunu anladılar" şeklinde konuştu.

Bakan Pepe, 2B ile ilgili ise, "2B kapsamına giren alan sahası 500-550 bin hektar civarındadır. En yoğun olduğu iller Mersin, Muğla, Antalya, İstanbul, Kocaeli, Sakarya. 2B alanlarını yüzde 75'i ülkenin en gelişmiş 18 ilindedir. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'deki ormanlarında yüzde 75'inin kadastrosu yapılmıştı. Biz yüzde 95'ini bitirdik. Türkiye orman alanlarındaki kadastro çalışmalarını bitirirse 2B ile alakalı bütün çalışmalar zail olur. 2B kadastro çalışmasının bir yan ürünüdür. Kadastro çalışmaları bitti mi, yeni 2B çıkaramazsınız. Biz yüzde 95 bu işi garanti altına aldık. Bu işin sigortası ormanların kadastrosunu bitirmektir. Biz de bunu bitiriyoruz" dedi.

Yayın Tarihi : 26 Ocak 2006 Perşembe 10:39:43