Kocaeli İzmit Körfezi’ne hakim tepede, İç Kale’nin ortasındaki set üzerinde yer alan Orhan Gazi Camisi’ni, Orhan Gazi Süleyman Paşa’ya 1332-1333 yıllarında yaptırmıştır. Bu caminin bulunduğu yerde eski bir kilise kalıntısı olduğu da kaynaklarda belirtilmiştir. V.Cuinet buradaki Bizans kilisesinin Orhan Gazi tarafından 1330’a doğru camiye çevrildiğini ileri sürmüştür. H.Dernschwans eskiden kilise olan bu yere Orhan Gazi’nin cami yaptırdığını kaydetmiştir. Ekrem hakkı Ayverdi caminin kilise ile hiçbir ilgisi olmadığını ileri sürmüştür. İstanbul Arkeoloji Müzeleri 1938’de burada yaptığı kazıda kale duvarlarına rastlamış ancak, kilisenin varlığını belirten herhangi bir ize rastlamamıştır. Nitekim, Orhan Gazi Camisi’nin kilise üzerinde yapılıp yapılmadığı da kesinlik kazanamamıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivindeki kayıtlarda bu cami Orhan Gazi’nin evkafı arasında gösterilmiştir. Sultan Abdülmecit zamanında yapılan onarım kitabesinde de Süleyman Paşa’nın ismi bulunmaktadır.
Günümüze ulaşan Sultan Orhan Gazi Camisi’nin mimari yapısı Abdülmecit dönemine aittir. Avlu kapısı üzerinde yirmi kartuşlu talik yazılı onarım kitabesinde Serasker Rıza Paşa’nın caminin durumunu padişaha bildirerek 1848’de onarımını sağlamıştır.
Kitabe:
Sağ Taraf
Güzîn-i âl-i Osman Hazret-i zişânın
Vezir erşed-i evlâdı bu paşy-ı ekyâd
Müşerref olduğu dem hak-i pâyimden ser-i İzmid
Bu hâlâ camii bâlâya itdi sıdküle is’ad
Rıza paşa görüp emr-i ibadde bu hâlâtı
Tutup destin hûlasiyle kıyame eyledi idad
Yine tecdîde kendi zât-ı zâşânın idüp me’mur
O da âyine imtisal eyledi hem-çün dil-nihâd
İ de ömr-şehrin şâhını Allah müstevfa
Namaz-ı ağabeydin oldukça minnac ı dil-i ibâd
Sol Taraf
Cahidü fi sebl’i-Allah hem nâm emin-ullah
Süleyman-ı gazâ-pişe idüp müşrikleri
Mürûr-i vakte ile az kaldı kim ol mâbed-i’ulyâ
Rükî u secdeye müşerref taharrükle ola mu’tad
Ki yani sevk idüp zıll-ı Hüda’ Abdül’i-Mecîd Hân’a
Memâl-i ihtiyacın ol makamın eyledi îrad
Ve Rütbe-i sâye-i şâhânesinde oldu müstahkem
Metanetle görenler zan ederler beyza-ı tûlâd
Hitamında yazup târih-i tâmın hame-i zâlik
Bu dilcû ma’bedi’ Abdü’l-Mecid Hân kıldı nev-bunyâd
h.1255 (1839).
Orhan Gazi Camisi’nin yapı üslubu XIX.yüzyıla ait olduğunu açıkça göstermektedir. Cami, 15.40x20.85 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı bir yapı olup, moloz taştan yapılmıştır. Sonraki yıllarda, 1843’te önüne bir de ahşap son cemaat yeri ile hünkar mahfili eklenmiştir. Büyük olasılıkla cami, orijinal temelleri üzerine aynı planda yeniden yapılmıştır. Geç devir mimari üslubuyla bağdaşmayan kalın duvarlar arasındaki ağaç hatıllar ve alt sıra pencerelerinin uzun kemerli pencerelere dönüştürülmesi iki devir arasındaki çelişkiyi de göstermektedir.
İbadet mekanı kare kaide üzerine oturtulmuş, silindirik gövdeli yivlerle şekillendirilmiş altı metre yüksekliğindeki ahşap kubbeyi taşımaktadır. Kubbe çatının altında kalmış ve dışarıya yansımamıştır. İç mekandaki bezemeler son derece sadedir. Kubbe çevresinde ağaç süslemeler ve balık pulu motifler eklenmiştir. Bunun dışında kalan alanlar da badanalanmıştır.
Caminin kuzeybatı köşesine taş kaide üzerine oturtulmuş tek şerefeli bir minare eklenmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu