12
Haziran
2025
Perşembe
ANASAYFA

İster misiniz, ABD yeni dolara geçsin?...


Pek tabii gündemdeki en önemli konu ABD olmaya devam ediyor…

Başkan Bush’un Avrupa seyahatinde söylediklerini, konuştuklarını, dünyaya yön verebileceği için yakından takip ediyoruz.

Takip etmek de lazım…

Bush’un en yakın çalışma arkadaşlarının birisinin sözlerine kulak verelim:

“Biz şimdi bir imparatorluğuz. Harekete geçtiğimiz zaman da, kendi hakikatlerimizi, kendi realitelerimizi yaratırız. Bizim dışımızdakiler de, bizim yarattığımız bu hakikatleri, realiteleri anlamaya, karşılık vermeye çalışırken, biz tekrar hareket eder, yeni realiteler, hakikatler yaratırız. Biz tarihin aktörleriyiz. Ve siz, hepiniz bizim yaptıklarımızı anlamakla, tetkik etmekle ve karşılık vermeye çalışmakla vakit geçireceksiniz.”

Bush ve arkadaşları kuvvetlerinden eminler, dünyaya böyle bakıyorlar ve böyle yönetiyorlar…

****

Bush’un en önem verdiği konulardan bir tanesi terörle mücadele kapsamında terörün para kaynaklarının kurutulması. Bu konu üzerinde düşünürken, “ister misiniz” dedim kendi kendime. Bush da, bizim TL’den YTL’ye geçtiğimiz gibi, dolardan yeni dolara geçmeye kalksın ve eski dolarların kaynağını açıkça ortaya koyamayan ve meşrulaştıramayanların dolarını değiştirmeyi reddetsin. Kaynak gösteremeyen veya şüpheli kaynaklı kara parayı bu sayede kontrol altına almaz mı?

Bence alır, bal gibi alır. Zaten birileri mutlaka Washington’daki büroların bir köşesinde bu senaryoları da hazırlıyorlardır.

Biraz rakamlara bakalım:

Ocak-2001’de dünyadaki tüm dolar mevcudu 7.2 trilyon dolar idi. Bu rakam, Haziran-2004’de 9.3 trilyon dolara yükseldi. Yani, ABD, son 3.5 senede 2 trilyonun birazcık üzerinde bir miktarda yeni dolar yarattı. Artış müthiş. 3.5 senede toplam dolar miktarı yüzde 30 civarında artmış vaziyette. Bu doların arkasında da bildiğiniz gibi ABD’ye olan “itimat” haricinde hiçbir garanti ve teminat yok. Dünya çapındaki bu dolar artışının bir trilyon doları da sadece Bush döneminde ABD’nin artan borç stoku. ABD, her geçen gün asgari 1 milyar dolar borçlanarak borcunu arttırıyor. Japonya, Çin, Almanya, tasarruflarının aşağı yukarı 3 trilyon dolarını ABD’ye borç vermiş durumdalar. Doların değeri düştükçe, dolarla yürüyen dünya ticaretindeki herkes dolar yüzünden hem sıkıntıya düşüyor, hem de bir taraftan ucuz dolarla Amerika’yı besliyor. ABD’yi, doları yakından takip edenlerin kulakları gözleri açık olsun. Olmaz olmaz demeyin; ABD, birden bire mevcut dolardan yeni bir para birimine geçmeye karar verebilir. Bush yönetiminin 11 Eylül’den sonra dünya çapında nasıl hareket ettiğine bakarsanız, yeni dolar ihtimalinin de imkansız bir komplo teorisi olmadığını görürsünüz…

****

Amerikalı dostlarım sakın alınmasınlar; teşbihte hata olmaz. Bu yazıyı yazarken Kaddafi’nin Libya’sını hatırladım. Kaddafi de, bundan seneler önce bir gün çıktı, “Ben, Libya Cemahiriyesi’ne sosyal adaleti ve eşitliği getireceğim. Kimin elinde ne kadar Libya parası olduğu beni alakadar etmiyor. Benim ülkemde, zengin-fakir ayırımı olamaz. Eski parayı iptal ettim. Şimdi her Libyalıya 10 bin yeni Libya Dinarı veriyorum. Herkes bu parayı kullanacak. Herkes de eşit olacak” dedi ve dediğini yapıverdi!!!

Yarın öbür gün Bush da, ben dünyadaki karapara kaynaklarını yok etmek için eski dolardan yeni dolara dönüyorum; kaynağı belli olmayan parayı da çevirmiyorum deyiverirse ne olur bir düşünün….


Yayın Tarihi : 24 Şubat 2005 Perşembe 18:59:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?