Bugün gazetelerde, Gazprom’un yapmış olduğu açıklamayı okudunuz:
En pahalı doğalgazı, Bulgaristan’dan sonra Türkiye 260 dolara alıyor.
Gazprom’un bu açıklaması ile Hilmi Güler’in ve Tayyip Erdoğan’ın yalanları ortaya
çıkmıştır. Türkiye’yi mevcut anlaşmadaki fiyat formülünü, hukuki hiçbir sebep yok iken Türkiye’nin aleyhine değiştirerek milyarca dolar zarara uğratan bu ikili derhal istifa etmeli ve adalet önünde hesap vermelidirler.
Ben bu konuyu daha AK Parti Milletvekili iken, 25.06.2003 tarihinde (Belediye yolsuzluklarının da araştırılması gerektiğini belirttiğim gibi), Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi Ateş’e ilettim. Gündeme almadı. Aynı tarihte Hilmi Güler’e de yazdığım mektubu ve mahiyetini ilişikte göreceksiniz.
12.12.2003 tarihinde Hilmi Güler’e yazdığım ve kopyasını şimdi size dağıttığım mektuplarla, konu Hilmi Güler’e yeniden hatırlatıldı. Ayrıca, konuyla ilgili sayısız soru önergem var. TBMM’nin internet sitesinde bu soru önergelerim mevcut. Tekrar ediyorum
daha AK Parti Milletvekili iken konuyu kamuoyu gündemine getiren ilk milletvekili benim.
Daha da önemlisi, bu konuda Tayyip Erdoğan’a 04.01.2005 tarihinde bizzat mektup yazarak durumu anlattım. Bana cevap vermedi ama, koşa koşa Rusya’lara gidip, yanında Hilmi Güler ile beraber hatasını düzeltmeye çalıştı. Beceremedi. Bu mektubu da size ekte iletiyorum.
Mavi Akım fiyat formülünün değiştirilmesi ve Türkiye’nin zarara uğratılması konusunda bir başka mektubu da, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün “dedikodudan uzak sağlam bilgilere dayanan yolsuzluk iddialarının Hükümete tereddütsüz iletilmesi”ni istemesi üzerine, 16.02.2005 tarihinde kendisine iletmiştim. Mektup ek’te.
Bugün size son bir belge daha veriyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına BOTAŞ’ta Türkiye’nin aleyhine olan fiyat formülünü kabul eden Yönetim Kurulu hakkında suç duyurusunda bulundum. Suç duyurusu da ek’te. Hilmi Güler soruşturma izni vermedi.
İlk yapılan Mavi Akım anlaşması ve Mavi Akım’ın ilk formülü Türkiye’nin aldığı en ucuz doğalgazdı. Sonradan değişen fiyatlarla ve en sonunda Tayyip Erdoğan’ın Hilmi Güler’i yönlendirmesiyle, Türk Cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından biriyle karşılaştık.
Tayyip Erdoğan’a, sonra Hilmi Güler’e sesleniyorum:
İçinizde biraz utanma duygusu ve haysiyet kaldıysa, bugün görevlerinizden ve en önemlisi Partinize aldığınız Cemal Kaya’nın örneğini takip edip milletvekilliğinden de istifa edecek misiniz?
İkinci olarak, EPDK’ya sesleniyorum:
Gazprom’un bu açıklamasından sonra, tamamen Gazprom’un kontrolünde bulunan gaz dağıtım ihalelerini onaylayamazsınız.
Üçüncü olarak da BOTAŞ İdareye Heyetine sesleniyorum:
İstifa edecek ve Hilmi Güler’in size verdiği talimatları açıklayacak haysiyetiniz kaldı mı?
Ben, her şeyden evvel Anayasanın 80. maddesinin dediği gibi, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri, seçildikleri bölgeyi ve kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler” hükmünün gerektirdiği bir milletvekilliği anlayışına sahibim.
Hala bugün, AK Parti’den neden ayrıldığımı merak edenler varsa, herhalde merakları giderilmiştir.
Ekler:
1- Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi Ateş’e gönderilen 25.06.2003 tarihli mektup:
“Sayın Ateş,
İlişikte size Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı-Botaş ile ilgili çok önemli bir “bilgi notu” arzediyorum.
Bu bilgi notu, ekleriyle beraber Botaş’taki yolsuzlukları, eğer bilgi doğruysa ki(müfettiş raporu ve ekler doğru olduğunu gösteriyor) gözler önüne seriyor. Bu bilgi notu bence kurulması muhtemel Soruşturma Komisyonuna temel teşkil edebileceği gibi, bence direkt olarak DGM ve Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilebilecek kapsamdadır.
Gereği için arz ederim.”
2- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e 25.06.2003 tarihinde gönderilen mektup:
“Muhterem Hilmi Bey,
- İlişikte Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanı Sayın Azmi Ateş’e yollamış olduğum bilgi notu bulunmaktadır. Ancak, konunun aciliyeti ve önemi dolayısıyla makamınızın da alması gereken tedbirler bulunabileceğinden yazıyı ve bilgi notunu gereği için size arz ediyorum.
- Bazı basın mensupları ve köşe yazarlarının Gazexport’un davetlisi olarak bugünlerde Rusya’yı ziyaret etmekte oldukları herhalde malumunuzdur.
- Şahsi bir kanaatimi de iletmeme lütfen müsaade edin: Gazexport’un Mavi Akım için teklif ettiği mevcut formülde bulunan FO1’in yerine, FO0’ın konulmasından sonra dört dolarlık bir indirim sağlanması mevcut formüle nazaran Türkiye aleyhine 20 dolar civarında bir dezavantaj meydana getirecektir.
- Mavi Akım anlaşmasını onaylayan kanunun Anayasa’ya aykırılığının tetkiki için yazmış olduğum notun neticesini bekliyorum.
- Gaz alımlarında Türkiye için en ehven alım kaynağının Irak olacağı açıktır. Dışişleri Bakanlığımızın Irak’ın yeniden yapılandırılması ve tabii kaynaklarının kullandırılması sürecinde bu konu aciliyetle ve önemle ele alınmakta mıdır?
Hürmetlerimle.”
3- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e 12.12.2003 tarihinde yazdığım mektup:
“Sayın Hilmi Bey,
09.12.2003 Salı günü TBMM’de yapmış olduğumuz görüşmede benim, Rus doğalgaz mukaveleleri konusunda iddia ettiğim, ek-1’de (a, b ve c) tekrar bilginize sunduğum iddiaların doğru olmadığını söyleyerek bana, aşağıdaki cevapları verdiniz:
1- Mavi Akım’da fiyatın 109 dolardan, 123 dolara çıktığı yalan.
2- Çünkü ortada formül yoktu.
3- Bugüne kadar Mavi Akım’ın fiyatı belli değildi, herhangi bir fatura kesilmemişti ve ödeme yapılmamıştı.
4- Fiyat formülü hem Turusgaz, hem Mavi Akım için tamamen müspet bir şekilde değiştirildi.
5- Ali Şen’in Bosphorus Gas Corporation konusu yalan. Gazexport’tan bize Bosphorus Gaz, ya da başkası kanalıyla gaz satılmayacağına ilişkin yazısı gelmedi. Böyle bir yazı katiyetle ortada yok. Ali Şen herhangi bir aracılık yapmıyor.
6- Gökhan Yardım ile işbirliği yaptığım da yalan kendisini görmüyorum bile.
7- Sorduğun sorulara cevap vermeyi düşünmüyorum zira, bazı konuların açıklanması Türkiye’nin menfaatine olmayabilir.
Sayın Güler,
Söylediklerinize karşı görüşleri, ek’teki belgelerle beraber aşağıda ciddiyetle tetkik etmeniz için sunuyorum:
1- “Mavi Akım’da fiyatın 109 dolardan, 123 dolara çıktığı yalan”
Mavi Akım fiyat formülünün anlaşmalarda yer aldığı haliyle kaç dolara tekabul ettiğini ciddi olarak araştırın. Bendeki bilgi yeni anlaşmayı yaptığınız tarihlerde, yeni anlaşmaya göre fiyatın 123 dolara tekabül ettiği ve eski anlaşma yürürlükte kalmış olsa idi 109 dolar olacak fiyatın 14 dolar arttığıdır.
Size geçmişten bir kaç örnek vereyim:
6bcm Turusgaz Mavi Akım
Şubat 2003 $132 $136 $110
Eylül 2003 $147 $151 $119
Kasım 2003 $128 $132 $109
2- “Çünkü ortada fiyat formülü yoktu”
Ortada formül vardır, Mavi Akım anlaşması taraflarca imzalanmıştır, yönetim kurullarınca onaylanmıştır. Formülün varlığı ve değişmezliği konusunda BOTAŞ’ın, dolayısıyla sizin bilginiz dahilinde hukuk görüşleri bile mevcuttur. En önemlisi BOTAŞ, Gazexport’a ve SNAM’a olan ödemelerini ortada yok denilen formül ile yapmıştır.
3- “Bugüne kadar Mavi Akım’ın fiyatı belli değildi, herhangi bir fatura kesilmemişti ve ödeme yapılmamıştı.”
Mavi Akım’ın fiyatı belli idi, anlaşmada yer aldığı şekliyle siz de bunu biliyordunuz. Bunu bildiğinizi gösteren başka bir ifadeniz de, “formülün matematik ve cebir olarak aynı paydalara gelmesi gerektiği dolayısıyla uygulanamaz olduğu” idi. Formülü biliyorsunuz ki, uygulanamaz olduğunu söylüyorsunuz.
Ayrıca, formülün uygulanamaz olduğunu söylemeniz de inanılmaz bir söylem hatta gaflet. Formül, soyut rakamlarla ifade edilmesine rağmen, her soyut simgenin karşılığı Platt’s Oilgram’da somut arimetik bir rakamdır. Formülün içine rakamları koyduğunuz zaman ortaya sadece aritmetik rakamlardan müteşekkil bir durum çıkar, bunun hesabını da bir ilkokul talebesi yapabilir.
Şubat ve Mart 2003 ayları için Rus tarafına anlaşmada yazan formülün ürettiği fiyat üzerinden ödeme yapıldı, sonra Mavi Akım gaz akışı Türkiye’nin ihtiyacı olmaması nedeniyle ve anlaşmada ilk 6 ay, “al ya da öde uygulanmaz” maddesi olduğu için durduruldu. Sonra ağustos ayında gaz alımı tekrar başladı. Ağustos ve Eylül 2003 ayları için de Rus tarafına anlaşmada yazan formülün ürettiği fiyat üzerinden ödeme yapıldı. Ruslar’la Mavi Akım’ın formülünü değiştiren anlaşmaya da Kasım 2003’de varıldı (Eğer bilgimiz doğru ise yeni anlaşılan fiyat formülü Gazexport’un Yunanistan’a uyguladığı formülle aynı fiyattır). Burada önemle üzerinde durulması gereken bir diğer konu da Mavi Akım fiyat formülü Türkiye aleyhine değiştirildikten sonra geriye yönelik olarak yansıtıldığıdır. (İNANILMAZ AMA ALDIĞIM BİLGİ YENİ FORMÜLÜN GERİYE YÖNELİK UYGULANDIĞINI GÖSTERİYOR. BU TAM MANASIYLA KAMUYU ZARARA UĞRATMA SUÇUDUR)
Sizin halen kamuoyundan saklamakta olduğunuz bu formülü çok yakın bir gelecekte Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan için kurulacak olan Soruşturma Komisyonunca talep edileceği ve ortaya çıkacağı açıktır. Zira, elimizdeki bilgilere göre Mavi Akım’ın eski fiyat formülü sonucu elde edilen fiyat, Türkiye’nin aldığı tüm gazların en ucuzu idi. Soruşturma Komisyonuna gelecek iki eski Bakan savunma hakları çerçevesinde BOTAŞ’tan tüm anlaşmaları ve bu arada yaptığınız yeni anlaşmayı ve formülü isteyecekler ve durum da ayan beyan ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, bu anlaşmayı bütün maddeleri ile saklamanızın, soru önergelerime süratle cevap vermemenizin hiç bir manası yoktur.
4- “Fiyat formülü hem Turusgaz, hem Mavi Akım için tamamen müspet bir şekilde değiştirildi”
Öncelikle “Mavi Akım’ın formülü yok” söyleminiz, bu söylemle çürüyor. Turusgaz ve 6 milyar metreküplük anlaşmada avantaj sağladığınız doğru, ancak Mavi Akım’da tam tersine fiyatı yükselttiniz. Bütün anlaşmaların miktarları ve süreleri de dikkate alındığında, cem’an, Türkiye’yi zarara uğratmış oluyorsunuz. Özellikle kendi ifadenize göre Türkiye’nin enerji ihtiyacı artacağından, “al veya öde” miktarlarının düşürülmesi bir mana ifade etmeyecek, Mavi Akım fiyat formülünde yapmış olduğunuz değişiklik Türkiye’yi, anlaşma süreleri de dikkate alındığında zarara uğratacaktır.
5- “Ali Şen’in Bosphorus Gaz Corporation konusu yalan. Gazexport’tan bize Bosphorus Gaz, ya da başkası kanalıyla gaz satılmayacağına ilişkin yazısı gelmedi. Böyle bir yazı katiyetle ortada yok. Ali Şen herhangi bir aracılık yapmıyor.”
Ek’teki yazıları tetkik ettiğinizde öncelikle yazıların Başbaşkanlık tarafından Bakanlığınıza intikal ettirildiğini ve bu yazılarda açıkça Gazexport’un Bosphorus Gaz kanalı ile, “BOTAŞ ile yapılacak anlaşmalar çerçevesinde mukavele yapmak istediğini ve Bosphorus Gaz üzerinden gaz vermek istediğini” görürsünüz.
Ek 2 : Gazexport’un EPDK’a 4.8.2003 tarihli yazısı
Ek 3 : Bosphorus Gaz’ın Başbakan’a 1.10.2003 tarihli yazısı, Ek-1 ekinde
Başbakanlık’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na 7.10.2003 tarihli yazısı
6- “Gökhan Yardım ile işbirliği yaptığım da yalan kendisini görmüyorum bile.”
a. Gökhan Yardım ile işbirliği yapmıyorsanız neden göreve geldiğiniz günden beri yaklaşık 1 yıldır, Bakanlıkta müşavir kadrolarında görev yapan eski genel müdürleri kuruluşlara dağıttığınız halde Gökhan Yardım’ı Bakanlık Müşaviri kadrosunda tutmaktasınız? Neden Gökhan Yardım’ın sağ kolu Doğal Gaz Daire Başkanı Ayşe İnkaya’yı görevden almadınız? (1 hafta önce görevden alındı) İlaveten Gökhan Yardım Mavi Akım fiyat formülü konusunda sizin kendisine danıştığınızı basına açıklamış olup, bu konuda basında yazılar çıkmıştır.
b. Mavi Akım sanığı olarak Gökhan Yardım ile birlikte yargılanan ve geçtiğimiz günlerde hüküm giyen Genel Müdür Yardımcısı Nadir Bıyıkoğlu’nu neden 9 aydır görevde tuttunuz? Bakü- Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı gibi çok önemli bir projede işletme ile ilgili fonksiyonları neden Mavi Akım sanığı Nadir Bıyıkoğlu’na bağladınız ve kendisini burada Yönetim Kurulu Başkanı yaptınız?
c. Üçlü kararname ile görevlendirilmiş bir genel müdür yardımcısını, Asım Kafkas’ı, neden hiç bir görev vermeden ve kendisine hiçbir bölüm bağlamadan çalıştırmaktasınız?
d. Gökhan Yardım’ın yargılanmakta olduğu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın son celsesine neden avukat göndermediniz?
e. Gökhan Yardım ve ekibinin BOTAŞ’ı 60 milyon dolar civarında bir zarara uğrattıkları mahkeme kararıyla sabit olduğuna göre, bu şahıslar hakkında zarar, ziyan ve tazminat davasını ne zaman açacaksınız?
Sayın Güler,
Bana, 17 Aralık’a kadar konuyu kamuoyu ile paylaşmamamı, zira, Türkiye’nin menfaatlerini icap ettiren bir görüşme süreci içinde olduğunuzu ve bu tarihte yapılacak Turusgaz Genel Kurulu’nda Türkiye lehine bazı değişiklikler yapacağınızı söylediğiniz için, ayın 17’sine kadar konuyu kamuoyunun dikkatine getirmeyeceğim. Ancak, bu mektubun, ilişiğindeki evraklarla beraber, Cumhurbaşkanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından tetkik ettirilmesi, Başbakanlığa da Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından araştırılması amacıyla arz ediyorum.
Hele Başbakanlığın, AK Parti’nin yolsuzlukları yolsuzluklarla mücadele iddiası kapsamında bu konuya nasıl eğileceğini de, büyük bir merakla bekleyeceğim. Bazı basın yayın organlarına da bu mektubu ayın 17’sinden sonra kamuoyuna duyurulmak üzere intikal ettirdiğimi de bilginize sunuyorum.
17 Aralık’ta Genel Kurulunun yapılacağını söylediğiniz Turusgaz konusunda da önemli bir hususu dikkatinize getirmek isterim. Turusgaz konusunda bir uygulama yapılıyorsa, bu şirket üzerinden alınan doğalgaz miktarları doğan kanuni haklar kullanılmak suretiyle tamamen iptal edilmelidir.
Ayrıca bana, “Türkiye’nin menfaatleri açısından verdiğim soru önergelerine cevap vermeyeceğinizi, veremeyeceğinizi, anlaşmaların gizli kalması gerektiğini, fiyat formüllerinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi gerektiğini” söylediniz. Siz, bir tüccar değil, bir bakansınız. Bir milletvekiline, kanuni bir dayanağı yoksa bilgileri vermek mecburiyetindesiniz. Soru önergelerime doğru ve tatmin edici cevapları makul bir sürede vermezseniz hakkınızda ayrıca görevi ihmal suçundan suç duyurusunda bulunacağım.
Hürmetlerimle. 12.12.2003”
4- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a 04.01.2005 tarihinde yazdığım mektup:
“Konu: Mavi Akım Doğalgaz Anlaşmasında Yapılan Fiyat Değişikliği ve Türkiye’nin Zarara Uğratılması Konusunda, Enerji Bakanı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler’in Çeşitli Suçları İşlediği İddiasının Makamınızın Dikkatine Getirilmesi
Mavi Akım anlaşması diye bilinen anlaşma ile Rusya’dan alınan doğalgazın 1000 metreküpünün fiyatı Kabinenizde Bakan olan Hilmi Güler’in yaptığı pazarlık ile, 109 dolardan 123 dolara çıkartılmıştır. Miktar ise 432 milyar metreküpten 393 milyar metreküpe indirilmiştir.
04.01.2005 tarihli Tercüman Gazetesinde, “Nazlı Ilıcak Mesut Yılmaz’a cevap verdi” başlıklı haberde, Enerji Bakanı Hilmi Güler’e atfen ve ilk defa Hilmi Güler’in ağzından “Mavi Akım’da fiyat yükseldi” ikrarı ortaya konulmuştur. Nazlı Ilıcak ayrıca, “Lehte görülen fiyat indirimleri olmasına rağmen, yapılan pazarlığın Türkiye’nin lehine olup olmadığının gene de araştırılmasını doğru buluyorum” ifadesini kullanmıştır.
Ben bu konuyu aşağıda dökümü bulunan soru önergeleri ve cevapları ile Hilmi Güler’in dikkatlerine getirdim. Yazışmalar dosya olarak ek’tedir.
Özetle:
02.12.2004 tarihli önergeme verilen 7/2189 sayılı cevap yetersiz olduğu için, 19.03.2004’te sorumu yeniledim. Gelen cevaplar yine tatminkar olmadı.
Fiyat formülü ile ilgili 15.12.2003 tarihinde verdiğim soru önergesinin 7/1657-3990 sayılı yazı ile cevap verildi. Bu cevaplar da yetersiz olduğu için, 19.03.2004 tarihinde tekrar yeni soruları sordum.
19.03.2004 tarihinde ayrıca detaylı soruları yönelttim. Yine aynı tarihte, 29.12.2003 tarihli soru önergeme verilen cevaplar yetersiz olduğu için 19.03.2004’te sorularımı tekrar ettim.
06.06.2003 tarihli sorularıma da gelen cevapların yetersizliği dolayısıyla, 17.09.2003’te sorularımı tekrar ettim.
Bütün bu soru önergeleri Türkiye’yi zarara sokacak bir fiyat artışının olduğunu ortaya koydu. Hilmi Güler’in şahsen Gazprom Başkanı Miller ve Gazprom Başkan Yardımcısı Kamarov ile yaptığı görüşmeler sonucu, BOTAŞ Yönetim Kurulu Gazprom ile Tahkime gitme kararını kaldırıp, 19.11.2003 tarihinde Mavi Akım’ın fiyatını yükselten anlaşmayı imzaladı. O tarihte Mavi Akım’dan gelen doğalgazın fiyatı 114 dolar, batı hattından gelen doğalgazın fiyatı 139 dolar, Turusgaz kanalıyla alınan gazın fiyatı 143 dolar idi. Yapılan yeni anlaşma ile her üç kanaldan gelen gazın fiyatı 129 dolar yapıldı. Yani, batı hattında 10 dolar, Turusgaz’ta 14 dolar bir indirim sağlanırken, Mavi Akım’da ise 15 dolarlık bir fiyat artışı verildi. Mavi Akım sözleşmesinde ve TBMM’den geçen anlaşmada yapılan bu işleme cevaz verecek bir hüküm kesinlikle yoktu.
Batı Hattı- Turusgaz ve Mavi Akım anlaşmalarındaki miktarlara bakıldığında, yeni mukavelenin ortaya çıkarttığı kar-zarar hesabı ise mukavelenin yapıldığı 19.11.2003 itirabiyle şu şekildedir:
Batı hattı 10 dolar indirim x 36 milyar metreküp = 360 milyon dolar kazanç
Turusgaz 14 dolar indirim x 110 milyar metreküp = 1 milyar 540 milyon dolar kazanç
Toplam kazanç = 1 milyar 900 milyon dolar kazanç.
Mavi Akım 15 dolar artış x 244 milyar metreküp = 3 milyar 660 milyon dolar kayıp.
Kayıp: 1 milyar 760 milyon dolar.
Gaz fiyatları uluslararası petrol ve petrol ürünleri fiyatları ile paralel olarak artar ve azalır. 2003 yılında Türkiye’nin aleyhine olarak yapılan bu anlaşmanın, o zamanki petrol fiyatları ile neden olduğu zarar 1.760 milyon dolar iken, zarar, bugün oluşan doğalgaz fiyatları ile 6.500 milyar dolar mertebesine çıkmıştır.
Miktar indirimi meselesine gelince, bu konuda EPDK’nın ve Enerji Bakanlığının kanunen mecburiyeti olduğu halde, oyaladığı ve yapmadığı doğalgaz kontratı ve miktar devirleri zamanında yapılsaydı, bu miktar indirimlerine de hiçbir şekilde gerek kalmayacaktı. Doğalgaz kontrat ve miktar devirlerinin Kasım-2003’te yapılması kanuni mecburiyetti. EPDK, BOTAŞ’ın yürürlükteki bu açık yasa hükmünü yerine getirmemesi nedeniyle müeyyide uygulamak zorunda kaldı. BOTAŞ’ın bu devirlerini gerçekleştirmemesi sonucunda kamu büyük zarara uğramıştır. Bu devirler zamanında yapılmış olsa, BOTAŞ’ın toplam kontratlarının yüzde 20’si, yani 16 metreküpü aşkın bir miktar, özel sektörün elinde olacaktı. Bu konudaki soru önergeleri ve cevapları ek’tedir.
Bunlara ilave olarak, 12.12.2003 tarihinde yazdığım bir mektupta, Sayın Hilmi Güler’e çok açıkça, “Bana, ‘Türkiye’nin menfaatleri açısından verdiğim soru önergelerine cevap vermeyeceğinizi, veremeyeceğinizi, anlaşmaların gizli kalması gerektiğini, fiyat formüllerinin üçüncü şahıslar tarafından bilinmemesi gerektiğini’ söylediniz. Siz, tüccar değil bir bakansınız. Bir milletvekiline, kanuni bir dayanağı yoksa bilgileri vermek mecburiyetindesiniz. Başbakanlığın, AK Parti’nin yolsuzluklarla mücadele iddiası kapsamında bu konuya nasıl eğileceğini büyük bir merakla beklemekteyim” demiştim.
Konuyu, 17.08.2004 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ek’teki dilekçe ile intikal ettirdim. Savcılık makamı bana, 16.09.2004 tarihli cevabında konunun Anayasanın 100, TBMM İçtüzüğü’nün 107. maddesi çerçevesinde ele alınması gerektiği cevabını verdi.
05.08.2004 tarihinde, TBMM Başkanlığına yani Sayın Bülent Arınç’a, “BOTAŞ’ın Mavi Akım alım anlaşmalarının eski ve yeni fiyatlarının, mukavelenin diğer tüm parametrelerini de dikkate alarak karşılaştırmaları için Anayasanın 160. maddesi gereğince Sayıştay’a görev yazısı yazılmasını” talep ettim. Bu talebime, TBMM Başkanı’nın cevap vermesi gerekirken, bir cevap alamadım.
04.01.2004 tarihli Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi’nde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e atfen Mavi Akım’daki gaz alım fiyatının yükseltildiği kabul edilerek tekrar iddia edildiğine göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in, BOTAŞ’taki alakalı bürokratların, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, görevi suistimal ve Türkiye Devleti hesabına, almaya veya satmaya veya yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırma suçlarını işleyip işlemedikleri konularının Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca incelettirilmesine, müteakkiben Başkanı bulunduğunuz iktidar partisi Grubunun teklifi ile soruşturma komisyonunun kurulmasına ve delillerin kuvveti dolayısıyla Enerji Bakanı Hilmi Güler’in tahkikat sonuçlanana kadar görevinden alınmasına; bu konularda makamınızca acilen tedbir alınmadığı takdirde Makamınızın da mesuliyete ortak olacağını arz ederim.
Hürmetlerimle. 04.01.2005”
5- Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e 16.02.2005 tarihinde yazdığım mektup:
“Sayın Gül,
Basından öğrendiğime göre dün, “Dedikodudan uzak sağlam bilgilere dayanan yolsuzluk iddialarının Hükümete tereddütsüz iletilmesi” çağrısında bulunmuşsunuz.
Çağrınızın neticesini hakikaten merak ederek, samimiyetinizi ve ciddiyetinizi görebilmek açısından, ilişikte Başbakana yolladığım, ancak neticesiz kalan Hilmi Güler’in muhtemelen Başbakanın bilgisi dahilinde Mavi Akım’ın fiyat formülünü değiştirmesi ve kamuyu zarara uğratması ile ilgili dosyayı yolluyorum.
Bu dosyayı ele alış tarzınız, dünkü ifadenizin ciddiyetini gösterecektir. Sizden bu konuda mutlaka yazılı bir cevap da bekliyorum.
Eğer tahminim hilafına, “ dedikodudan uzak, sağlam bilgilere dayanan” bu dosyayı ciddiye alıp neticelendirebilirseniz, size, aynı vasıfta daha birçok dosyayı da takdim edeceğim.
Hürmetlerimle. 16.02.2005”
6- Ankara Cumhuriyet Savcılığına yaptığım suç duyurum:
T.C. ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
KONU: Mavi Akım adıyla bilinen doğalgaz alım anlaşmasının fiyat formülünün değiştirilerek Türkiye’nin zarara uğratılması konusunda suç duyurusu
HAKLARINDA SUÇ DUYURUSU YAPILANLAR:
Mehmet Takiyyüddin BİLGİÇ BOTAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı
Fuat CELEPÇİ BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Hüseyin KARAKAŞ BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Cavit DAĞDAŞ BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Rıza ÇİFTÇİ BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Mehmet ÇAĞIL BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
SUÇ: Görevi ihmal, Görevi Kötüye Kullanma, Görevi suistimal ve Türkiye Devleti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırmak
AÇIKLAMA:
Basında yer alan haberlerden ve tarafıma ulaşan diğer bilgi ve belgelerden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M.Hilmi Güler’in bizzat yöneterek sonuçlandırdığı, BOTAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyelerinin de aldıkları kararlarla işlendiği iddia edilen suça ortak oldukları, Rus Gazexport firması ile imzalanmış olan 19 Kasım 2003 tarihli anlaşma, zeyilname ve protokollerle Türkiye’nin bu kişilerce bilerek ve isteyerek büyük bir zarara sokulduğu iddia edilmektedir.
Şöyle ki;
Mavi Akım olarak bilinen ve Karadeniz’in altından Türkiye’ye doğal gaz getiren proje ile ilgili olarak Doğal Gaz Fiyat Formülü, Gazexport ile BOTAŞ arasındaki Mavi Akım Doğal Gaz Alım Satım sözleşmesi hilafına değiştirilmiştir. Yapılan fiyat pazarlıklarının ve 19 Kasım 2003 tarihinde imzalanmış olan Zeyilname 7’de (Addendum 7) (Ek-1), tarafların Yönetim Kurulları tarafından onaylanmış ve geçerli olan fiyat formülü yerine farklı bir fiyat formülü yeralmıştır. Bu fiyat formülünün sonucu olan doğal gaz alım fiyatımız ile sözleşmede yer alan fiyat formülü sonucu oluşan doğal gaz alım fiyatımız arasındaki farklar aşağıda tablo halinde verilmiştir. Kar/Zarar hesabı yapılırken Mavi Akım Doğal Gaz Alım Satım Sözleşmesinin geçerli olduğu 2025 yılına kadar Mavi Akım Sözleşmesi çerçevesinde asgari gaz alımı yapılacağı dikkate alınmıştır. Yıllık asgari alım miktarı aşıldığı takdirde görülen zarar beklentisinin daha da artacağı görülmektedir.
16 Milyar m3 Mavi Akım Sözleşmesi Doğal Gaz Alım Fiyatı
Kasım 2003 ayında sözleşmedeki orijinal fiyat formülünün sonucu.
114,30 USD/1000 m3
19 Kasım 2003 tarihinde değiştirilen fiyat formülünün Kasım 2003 ayında verdiği sonuç.
129,63 USD/1000 m3
FARK
- 15,33 USD/1000 m3
2025 yılına kadar oluşan Kar(+)/Zarar(-)
- 3.748.185.000 USD
Haziran 2004 ayında sözleşmedeki orijinal fiyat formülünün sonucu.
114,27 USD/1000 m3
19 Kasım 2003 tarihinde değiştirilen fiyat formülünün Haziran 2004 ayında verdiği sonuç
131,969 USD/1000 m3
FARK
- 17,699 USD/1000 m3
2025 yılına kadar oluşan Kar(+)/Zarar(-)
- 4.327.405.500
Temmuz 2004 ayında sözleşmedeki orijinal fiyat formülünün sonucu.
120,23 USD/1000 m3
19 Kasım 2003 tarihinde değiştirilen fiyat formülünün Temmuz 2004 ayında verdiği sonuç
141,89 USD/1000 m3
FARK
- 21,66 USD/1000 m3
2025 yılına kadar oluşan Kar(+)/Zarar(-)
- 5.295.870.000
İlaveten artan petrol fiyatlarıyla, fiyat formüllerinin değiştirilmesi sonucunda, Mavi Akım’ın fiyatının artırılması karşılığında batı hattından alınan cüzi fiyat indirimleri de 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle fiyat artışı şeklinde yansımaya başlamıştır. Bu çerçevede tüm anlaşmalarda yapılan fiyat formülü değişikliklerinin Türkiye’ye anlaşma süreleri boyunca getirdiği zarar 8 milyar doları aşmıştır.
19 Kasım 2003 tarihinde 7 No’lu zeyilname ile değiştirilmiş olan doğal gaz alım fiyat formülü ile Kasım 2003 itibariyle Mavi Akım Doğal Gaz alış fiyatı 15.33 USD/1000 m3 arttırılmışken, Haziran 2004’te bu fark 17.69 USD/1000 m3’e, Temmuz 2004’te ise 21.66 USD/1000 m3’e yükselmiştir. Dolayısıyla BOTAŞ ile Gazexport arasında 19 Kasım 2003 tarihinde imzalanmış olan 7 No’lu zeyilnamenin imzalandığı tarihte 25 yıl boyunca kabullenilmiş olan zarar yaklaşık 3.7 milyar dolar iken, uluslar arası petrol fiyatları arttıkça, kabullenilen bu zarar Haziran 2004’te 4.3 milyar dolara, Temmuz 2004’te ise 5.3 milyar dolara yükselmiştir. Değiştirilen fiyat formülü petrol fiyatları yükseldikçe Türkiye’nin aleyhine çalışacaktır. Bu durum yukarıda vermiş olduğum rakamlardan da açıkça görülmektedir.
Mavi Akım Fiyat Formülü, Sözleşme’nin, Teknik Elemanların görüşlerinin ve BOTAŞ’ın almış olduğu Hukuk Görüşlerinin (Ek-2) hilafına değiştirilmiştir. Çeşitli görüşmeler ve pazarlıklar sonucu yapılan bu fiyat formülü değişikliği ile oluşan zarar, “Rusya’dan 3 farklı Sözleşme ile aldığımız doğal gazın fiyatını eşitledik” şeklinde açıklanarak kamuoyu yanıltılmıştır.
2003 yılı içerisinde BOTAŞ ile Gazexport arasında Mavi Akım fiyat formülü müzakereleri sürerken uluslar arası petrol fiyatlarının yükselişe geçeceği tahmin edilmektedir. Konusunda uzman olması gereken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve BOTAŞ’ın da petrol fiyatlarının uluslar arası piyasalarda yükselişe geçeceğinin bilincinde olması gerekmektedir. Bu çerçevede üzerinde anlaşılan yeni fiyat formülünün, petrol fiyatlarının yükseldiği dönemlerde Türkiye’nin aleyhine çalışacağı da Taraflarca bilinmektedir. Dolayısıyla fiyat formülü değişikliği, Türkiye’nin zararına olacağı bilinerek yapılmıştır.
Aşağıdaki grafik Temmuz 2002’de internet’ten kaydedilmiş olup Kasım 2003 ve sonrasında uluslar arası petrol fiyatlarının nasıl yükselişe geçeceği açıkça görülmektedir.
19 Kasım 2003 tarihinde Mavi Akım Fiyat Formülü değiştirilmiş olmasına rağmen, sanki bu değişiklik 2003 yılı başından itibaren yapılmış gibi geriye yönelik olarak Gazexport’a, Mavi Akım Sözleşmesi çerçevesinde 2003 yılı başından, Kasım 2003’e kadar alınmış olan yaklaşık 600 milyon m3 doğal gaz için fiyat farkı ödenmiştir. Bu usulsüz ödemenin de Doğal Gaz Alım Satım Sözleşmesinde belirlenmiş bir hukuki alt yapısı yoktur ve doğrudan kamu zararı oluşmasına neden olunmuştur. Fiyat Formülü değişikliğiyle oluşan, Mavi Akım’dan alınan Doğal Gaz Alım fiyat farkı yaklaşık olarak 15.33 USD/1000 m3 olarak kabul edilirse, yapılan usulsüz ödeme dolayısıyla oluşan kamu zararı yaklaşık olarak 9.2 milyon dolardır.
Yine 19 Kasım 2003 tarihinde imzalanmış olan bir “Amendment”’ın (Ek-3) Sayfa 5/6 madde 6’sı ile Turusgaz Doğal Gaz Alım/Satım Sözleşmesindeki sınır basıncı tüm anlaşma süresince yani 2021 yılına kadar, 54 bar’dan 51 bar’a düşürülmüştür. Bu konuda TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun raporu Kısım 4, sayfa 737’den bir alıntı aşağıda verilmiştir.
“……Kontrattaki 54 bar’lık basıncın 51 bar’a indirildiği, bu nedenle BOTAŞ’ın işletme masraflarının artacağı, BOTAŞ’ın da bu artışı nihai tüketiciye yansıtacağı,…”
Yapılan bu işlemle, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Raporu’na göre BOTAŞ’ın işletme masrafları arttırılmış ve bu artışın da yapılan ve yapılacak doğal gaz zamları ile nihai tüketiciye yansıtılmasına neden olunmuştur.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) 19 Kasım 2003 tarihinde yapılmış olan Protokol ve Zeyilnamelere “Hazineye ek yük getirmemek” kaydıyla onay vermiştir (Ek-4). Yapılan Anlaşmaların Hazineye ek yük getirdiği aşikar olup yukarıda açıklanmıştır. Dolayısıyla söz konusu Anlaşmalar için EPDK onayı yok sayılmalıdır. 19 Kasım 2003 tarihinde yapılmış olan tüm zeyilname, protokol vb. dökümanların son maddesinde “Anlaşmaların EPDK onayından sonra yürürlüğe gireceği” açıkça belirtilmiş olduğuna göre, 19 Kasım 2003 tarihinde imzalanmış olan 7 No’lu Zeyilname hukuken yok sayılmalı ve Mavi Akım fiyat formülü yeniden orijinal sözleşmede yeraldığı gibi Türkiye’nin lehine olarak değiştirilmelidir.
Sonuç ve istem :
Yukarıda belirtmiş olduğum iddiaların araştırılarak, Türkiye’yi bilerek ve isteyerek büyük zarara sokan;
Mehmet Takiyüddin BİLGİÇ BOTAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı
Fuat Celepci BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Hüseyin Karakaş BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Cavit Dağdaş BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Rıza Çiftçi BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Mehmet Çağıl BOTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Görevi ihmal, Görevi Kötüye Kullanma, Görevi suistimal ve Türkiye Devleti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırmak suçlarından yargılanmaları ve sebep oldukları zararın kendilerinden tazmini konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla. 12.04.2005”
Yayın Tarihi :
5 Ocak 2006 Perşembe 18:51:16
Güncelleme :5 Ocak 2006 Perşembe 18:54:02
Yorumlarınız
ibrahim Nanecioğlu IP: 85.98.154.xxx Tarih : 5.01.2006 22:34:28
Doğal gaz sorunu elbette bir gün ortaya çıkacaktı işte çıktı.Biz kendi işimizi kendimiz yapmadığımız sürece bu durum böyle devam edecektir. Basından takip ettiğime göre Doğal gaz yolsuzluğunun eskiye dayandığındığını biliyoruz sn şirin sadece olasılıkla yola çıkmış zarar dökümanı yapmış zaten hepsi zarar ama bu zarar dan bir an önce kurtulmak için kendi işimizi kendimizin görmesi gerekmektedir. görevini ihmal edenler elbette cezalandırılmalı.
Nuri BAYRAKTAR IP: 85.96.44.xxx Tarih : 20.01.2006 11:38:44
SAYIN ŞİRİN'e AYNEN KATILIYORUM. BUNLAR İSTİFA ETSİNLERDE NEREYE GEÇERLERSE GEÇSİNLER. YETERKİ BU MİLLETİN BAŞINDAN GİTSİNLER. TOPLAMA akp PARTİSİ AYNEN TOPLAMA KAMYONET GİBİ BİR PARÇASI BİR PARÇASINA UYMUYOR. AYRICA DA İKİNCİ ÜÇÜNCÜ KALİTE PARÇALAR. YOLLARA ZARAR VERİYOR. DEĞİL Mİ KALANDER EFENDİ. SEÇMENE, OYUNU ALIP DA SEÇMENİN MEMLEKETİNİ PAZARLAYANLAR İHANET EDİYOR.
kalender IP: 84.62.168.xxx Tarih : 6.01.2006 16:35:35
her ne kadar sirin gibi gözüksede anavatan partisinde pek de sirin degil sanki misafir gibi duruyor sayin sirin yanlislikla dogru söyledi sayin tayip erdoganla sayin hilmi güler in de sirin gibi istifa edip anap a gecmesi lazim onlarda secmene ihanet etmesi böyle dogru olur