30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

İnanç ve Hoşgörüsüzlük (51)


REFORM HAREKETİ SIRASINDAKİ ENKİZİSYON ÖNLEMLERİ (Portekiz Engizisyonu) : Şimdiye kadar, kanlı ve hüzün verici sonuçları ile birlikde Reform hareketini ve Protestanlığın gelişmesini anlattık. Ana temamız “İnançlarda hoşgörüsüzlük” olduğu için, sayılamıyacak kadar çok isimde inanç gruplarına ayrılmış Protestanlığın gelişme tarihine daha fazla girmeyi gerekli görmüyoruz. Bu tepki hareketinin, kişisel inanca saygı duyan seküler kiliseler tesisi amacının Papalıkdan bağımsız siyasal güç kazanılmasına da hizmet edeceği düşünülerek,, civarlarındaki farklı etnik gruplar yaşayan topraklar üzerinde egemenlik kurmuş Danimarka ve İsveç gibi krallıklarda da, aynen İngilterede olduğu gibi bağımsız iktdarları için araç olarak kullanılma çekiciliği bakımından rahat yerleşme alanları bulduğuna, kıyıma hedef olmadığına; Merkezî Avrupada ise Türk istilası tehlikesinin yarattığı kaygı ve uğraşının, çeşitli inançlara yakınlık gösteren Töton feodal beylerinin din konusunda pek fazla birbirleri ile uğraşmaya vakit bıraktırmadığına değinmekle yetinelim. 

”Auto da fé”, 1495 dolaylarında,    Fernando ve Isabella Saray ressamı olan Pedro Berruguete’nin yaptığı yağlı boya tablo (daha ünlü Alonso Berruguete’nin babası). Madrid, Prado Müzesinde sergileniyor.

Papalığın ruhanî nüfuzunun, yakın militer destekle takviye edildiği için en fazla hissedildiği Güney Avrupada, İspanyol enkizisyonundan sonra, inanç denetimini daha geniş bir alana yaymak için, Papa III. Paulus tarafından 1540 yılında “Roma Engiziyonu” tesis edildiğine önceki bölümlerde değinmiştik. Ancak bu bölüme geçmeden önce, coğrafî açıdan kenarda kalmış göründüğü için daha önce üzerinde durulmayan ve Protestanlığın sızamadığı Portekizin, katoliklikden farklı inançlara karşı aldığı resmî tedbirler cümlesinden, resmen aynı yıl kurulmuş olan “Portekiz Enkizisyonu”nu, bunun daha önceki arka planı ile birlikde ele alalım.

Aslında, Portekiz enkizisyonunun fiilen başlangıcı, Yahudilere ya katoliklikliğe geçme ya da ülkeyi terk etme seçeneklerinin dayatıldığı 1497’ye dayanır. Bu kararın ana hedefi, 1492’de İspanyadan kovulan Sefarad Yahudilerinden bu ülkeye sığınmış olanlardı. Enkizisyon, İspanyada olduğu gibi Kralın verdiği yetki ile faaliyete geçmişti. Kraliyet ailesi içinden Kral tarafından seçilen ve usûlen Papanın atadığı Baş Enkizitörlerinin ilki Kardinal Henry idi. Bu zad sonradan kral olmuştur. Diğer enkizitörler (sorgu yargıçları) Baş Enkizitör tarafından nomine ediliyordu. Lisbon, Porto, Coimbra ve Evora kentlerinde Enkizisyon Mahkemeleri vardı.

Portekizde ilk “auto de fé-iman etme töreni”, yani merasimle zoraki din kabûl ettirme, İspanyadaki gibi 1540’da icra edimiştir. Faaliyeti, başda Yahudilik olmak üzere, “Yeni tür Hrıstiyanlık kolları ve marranos denilen Hrıstiyanlığı kabûl etmiş gibi görünüp de Yahudiliğe sadık kalıp eski törelerini muhafaza edenler gibi sapık kabûl edilen inançların köklerini kurutmak üzerine yoğunlaşmıştı. Portekiz Enkizisyonu tarama alanını Brezilya, Cape Verde (Senegal açıklarındaki adalar takımı) ve Goa (Hindistan’ın batı sahilinde bir arazi olduğunu söylemiştik) sömürgelerine kadar yaydı. Katı Roma Katolikliğinin ihlâli konularında Portekiz Enkizisyonu tarafından yapılan bu arama tarama 1821’e kadar sürmüştür.

III. Joao’nun krallığı zamanında, artık, muntazaman, eleştiri, kehânet, büyücülük, çifte evlilik suçları kayıt altına alınıyor ve bir özel ceza kod’u oluşturuluyordu. Bu yasaklar, Portekiz’in kültürel evrimleşmesinde çok ağır biçimde olumsuz etki yaratıp geri kalmasına neden olmuştur.

Sömürgelerde, örneğin 451 yıl Portekiz boyunduruğnda kalacak Goa’da ve Damao ve Diu bölgelerinde oralara özgü inançlar da Enkizisyonun kapsama alanına girdi. Örneğin, Goa’da, 1560’da Adil Han’ın sarayını işgâl eden Aleixo Dias Falco ile Francisco Marques, bu ülkede Yahudiliğin de Hinduizm’in de yasaklandığını ilân ederek, Goa Enkizisyonunu kurdular. Dinsel hoşgörüsüzlük anti-semitizm ve anti-Hinduism adları altında Güney Asyada da şahlanmıştı.

Goalı kimya mühendisi olup 1991 yılından sonraki emekliliğinde “Goa Anıları”nı kaleme alan Alfredo de Mello bu eserinde, Katolik Kilisesi karargâhı olan Goa’nın Doğu’nun Roma’sı sayıldığı; dolayısıyla buranın, İngilizlerce ele geçirildiği 1812 yılına kadar en şen’î Katolik zûlmune sahnelik ettiği bildirilir. Günde 7-8 kişi işkenceye tâbi tutulurmuş. İşkenceler öğleden sonra yapılır; bir tür yemek üstü eğlencesi gibi uygulanırmış; her yobaz uygulamada olduğu gibi sadizm’e din sevgisi kılıfı geçirilerek… İşkence görürken bayılan genç kızlar için, seyreden enkizitörlerce yapılan edep dışı, şehevî yorumların ne denli din saygısı dışında olduğu bilmem nasıl takdir edilir? Bu canavarlıklara tanık olan Mogol, Arap, Pers, Ermeni, Yahudi her tür inanç ve kavimden insanların Goa’dan kaçıştıkları; inançlarında daha hoşgörü sahibi Hintlilerce, bu gelen Hrıstiyan belâsının acımasızlıkda Müslümanları aştığının ifade edildiği yazar tarafından ibretle dile getiriliyor. Enkizisyon Goa’da terörist bir devlet yaratmıştı.

Dellon adında bir Fransız doktor, kâfirlik suçundan tutuklanarak zindan zindan dolaştırılıp tahliye edildikden sonra “Relation de l’Inquisition de Goa- Goa Enkizisyonu ile İlişkim” adındaki ünlü kitabını Hollanda’a 1687 yılında bastırmıştı. Fakat200 yıldan fazla bir süre bu kitap ele geçirilmesi en güç şeylerden biri oldu. Zira okunması şiddetle yasaklanmıştı. Ancak, XIX. yüzyılda açıkca satılmaya başlayan kitapda, Goa’da uygulanan “auto da fé” Yunan mitolojisindeki Cehennem ifritlerinin yaşam tarzı gibi tarif ediliyordu. Hindu pantheon’nunda (tanrılar sistemi) böyle korkunç şeyler yoktu. Dellon’un anlatığına göre 1650 Nisanında “auto da fé”si sırasında dört, 1653 Aralığında 18 kişinin alevler içinde yandığına gözleri ile tanık olmuştu. Goa’da gözaltına alındığı Nisan.1666’dan 1679 sonuna kadarki sürede ise 1208 kurban mahkûm edilmiş. Zindanda yapılan işkenceler: kolların geriden bağlanıp kasnağa geçirilmesi, tazyikli su verilmesi ve ateşe tutulmak uygulamaları ile gerçekleştiriliyormuş. Kendisinin gözyaşları içinde yaptığı yargılanma başvurulara ancak 31.Ocak.1674’de yanıt verilerek yargılanmasının ilk duruşmasına başlanmış; sonunda, Avrupalı yabancı olduğu göz önüne alınarak olacak, yargıç, onu, zorla değil kendi serbest iradesi ve samimî ifadesi ile pişmanlık getirdiği beyanını elinden alarak tahliye etmiş.

Goa’da daha sonra bilinen Enkizisyon uygulamaları: 1711’in 22 Kasımında 41 kişinin yakılması, 1736 Aralığında ise, Enkizisyon Raaim ve Salcete ailelerinin tüm bireylerinin ateşe verilmesi, evlerinin harabeye çevrilmesi; topraklarına tuz boşaltılması ve hiç utanmadan, Portekizlilerin keşfettikleri yerlere diktikleri “padrao” denilen zafer anısı taşı dikilmesi olmuş. Bu taş orada XIX. asır sonlarına kadar kalmış

Portekiz Enizisyonu, 1821’de, ülkenin, kopkoyu Katolik bağnazlığı yüzünden ilkel kaldığının ayrımına varan “Portekiz Ulusunun Genel Olaganüstü ve Kurucu Meclis”i tarafından ilga edildi. Avrupa Birliğine dahil olarak, onun “laiklik” ilkesini kabûl eden şimdiki Portekiz Hükûmeti, tarihî Portekiz Enkizisyonu arşivlerinin büyük bölümünü, 2010 tarihine kadar internet devresine almanın hazırlıklarını yapıyormuş.

Yayın Tarihi : 1 Ocak 2009 Perşembe 15:12:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Cemail Yenigün IP: 85.108.174.xxx Tarih : 3.01.2009 00:03:40

Hocam veya Saygıdeğer Ağabeyim Merhaba. Yeni Yılınızı kutluyor. Bu arada Yüce Yaradandan bir an önce sağlığınıza kavuşmanızı diliyorum. Allaha emanet olun.


Teoman Törün IP: 85.103.70.xxx Tarih : 3.01.2009 12:27:06

Cemail Yenigün dostumuzun inceliğine hayranım. Ben de kendilerine mutlu, sağlıklı uzun bir ömür dilerim