1
Haziran
2025
Pazar
ANASAYFA

İspanyol Edebiyatından Seçkiler (41)

Rubén Dario ve Eserleri II.

Yasal olarak hâlâ Rosario Murillo ile evli olmasına rağmen, 1899’da Madrid’de ikameti sırasında tanıdığı, Avila ilinin Navalsauz kırsalından Francisca Sánchez del Poso adında okur-yazarsız bir köylü kızla yaşamının son yıllarına kadar arkadaşlık etmesi Dario’nun ne denli değişik bir sadelik ve çocuksuluk arayan incelikde bir ruh yapısı olduğunu gösterir.

Utheodore Roosevelt 1901 ve 1909 arası ABD Başkanı

Dario İspanyadaki ilk yıllarında, modernizmodan etkilenen bir kısım genç ozanların hayranlık odağı olmuştu. Bu gençlerden, Juan Ramón Jiménez, Ramón Maria del Valle-Inclá ve Jacinto Benavente gibi bir kaçı İspanyol edebiyatında isim yapacaklardır (aslında Modernismonun, özellikle Real Academia Española-İspanya Kraliyet Akademisine bağlı olan saygın ün yapmış birçok yazar tarafından fazla kabûl görmemiş olduğunu kaydetmemiz gerekiyor). Francisco Villaespesa, “Ateneo-Atena Tapınağı” dergisinin yöneticisi Mariano Miguel de Valrenist ve Emilio Carrere gibi bazıları da zaten isim yapmış modernistler arasında idi; ama Hispanik modernizmin doruğu Nicaragualı Dario idi.

Ozanımız La Nación’nun verdiği “Dünya Fuarına” katılma göreviyle 1900’ün Nisan ayımnda Parise ikinci ziyaretini yapacak; uzun bir süre orada kalacaktır. Bu konu ile ilgili anıları “Peregrinaciones” (“Hac gezileri” diyebiliriz) kitabında topladığı gibi “Prosas profanas-Kâfir Yazıları”nın ikinci baskısını 1901’de orada yapmıştır. Aynı yıl Bir kız çocuk doğuran Francisca da onu kendi ana-babasının bakımına bırakıp Parise yanına gelir. Zavallı bebek babasının yüzünü görmeden su çiçeğinden yaşamını kaybeder. Dario Mart.1903’de Nicaraguaya konsolos olarak atanır. Çile bitmez, Francisca’dan olan ikinci çocuğu da çok yaşayamaz. Fakat o Britanya, Belçika, Almanya, İtalya ve başka birçok Avrupa ülkesini boy boy gezer.

1905’de Nicaragua Hükûmeti, Hondurasla aralarındaki toprak anlaşmazlığı konusunda yardım istenmek üzere İspanyaya gidecek bir komiteye onu da üye yapar. O yıl Madrid’de en önemli şiir kitaplarından üçüncüsünü, “Cantos de vida y esperanza, los cisnes y otros poemas-Yaşam ve Umut Şarkıları, Kuğular ve diğer şiirler”i yayınladı. “Salutation del optimista-İyimser’e Selamlar” ve “Roosvelt’ e” adlı şiirleri ile ABD’nin emperyalist tehditleri karşısında İspanyol duruşuna övgü yağdırıyordu. Bunlardan ikincisi zamanın ABD Başkanı Theodore Roosevelt’i hedef almıştı ve ABD’nin Latin Amerikada izleyeceği politikaların kehanetini yapıyordu adeta. 1906’da Rio de Janeiro’da toplanan 3. Pan American Konferansına katılan Nicaragua delegasyonunun sekreteri seçilmişti. Bu toplantı ona ABD’ye çok farklı baktığı “Salutación del águila-Kartalın Selamı” şiiri için ilham verir. Bu şiir birçok yazarların, Dariodaki bu değişikliğin anlaşılamaz olduğu yolundaki eleştirilerine yol açar. Demek ki Yankee’leri yakından görmek onda değişik bir etki yaratmış. Birbirine zıd fikirler taşıyan bu iki şiire göz atalım:

1- Eres los Estados Unidos,
eres el futuro invasor
de la América ingenua que tiene sangre indígena,
que aún reza a Jesucristo y aún habla en español

Sen Birleşik Devletlerin Başkanısın,
gelecekteki işgâlcisisin
hâlâ İsa Mesihe dua eden
ve hâlâ İspanyolca konuşan
saf kan, yerli Amerikanın

2- Bien vengas, mágica águila de alas enormes y fuertes
a extender sobre el Sur tu gran sombra continental,
a traer en tus garras, anilladas de rojos brillantes,
una palma de gloria, del color de la inmensa esperanza,
y en tu pico la oliva de una vasta y fecunda paz.

Gel, kocaman güçlü kanatlarınla, büyülü kartal
koca kıtasal gölgeni Güneyin üzerine uzatmak ve
kızıl, parlak yüzüklerle bezenmiş pençelerinin içinde
muhteşem bir umudun rengini ve utkusunu sunmak için,
gaganda yaygın ve doğugan bir barışın zeytin dalını taşıyarak.

Ruben Dario’nun Büyük Elçiliği

Dario’nun yoldan çıkması siyasal fikirlerinden ibaret kalmaz, Brezilyanın bu büyülü kentinde, O ülkedeki Rus Büyükelçisinin kızı olduğu söylenen güzel bir aristokrat hanıma karşı belirsiz bir duyguya ve zaten yıllardır görmediği Rosario Murillo’dan ayrılmak düşüncesine kapılır. Avrupaya dönüş yolu üzerinde Buenos Aires’e kısa bir uğrak yapar; hakkında ateşli şiirler yazdığı nikâhsız eşi Francisca Sanchez’le buluşur ve 1907 kışını Mallorca’da birlikde geçirip romanslarına devam ederler. Bu adaya sık sık gidip Gabriel Alomar adındaki fütürist ozan ve Santiago Rusiñol adındaki post empresyonist ressam olan Katalan dostlarının söyleşileri ile vakit geçirip “La Isla de Oro-Altın Ada” adındaki romanını yazmaya koyulacaktır. Sonunu getiremediği bu romanın bazı pasajları La Nación’da yayınlanmıştır.

Karısı Rosario’nun Paris’e gelip, ona çok ölçüsüz gelen bir tazminatın ödenmemesi halinde boşanmayacağını bildirmesi üzerine huzuru kaçan şair kendini iyice alkolizme verdi ve sağlığını ağır biçimde tehlikeye attı. Karısı ile anlaşmazlığını Nicaragua’ya dönüp yargıya taşımakdan başka çare bulamadı. Ülkesinde çok onurlu bir biçimde karşılanmışsa da eşinden boşanmayı başamadığı gibi konsolosluk ücreti olarak beklediği paraları da alamadığı için zor duruma düştü; Parise dönemedi. Bir kaç ay sonra, Madrid Elçiliği için Nicaragua Başkanı José Santos Zelaya’nın onayı almayı başardı. Fakat Madrid’deki Elçilik bütçesi çok sınırlı idi, delegasyon giderlerini karşılamada çok sıkıntı çekiyordu. Diktatör Zelaya da bir darbe ile devriliverince kendisi de 25.Şubat.1909’da diplomatik görevden ayrılmak zorunda kaldı. Zelaya’ya bağlı kaldı; “Viaje a Nicaragua y la Intermezzo tropical-Nicaragua’ya Yolculuk ve Mecazî Fasıla” adındaki kitabında ona övgü yağdırmıştır. Onun verdiği bilgilere dayanarak yazdığı “Estados Unidos y la revolución de Nicaragua-Birleşik Devletler ve Nicaragua Devrimi” kitabında Zelaya Hükûmetini deviren Guatemala diktatörü Manuel Estrada Cabrera’yı itham etmiştir.

Meksika’da 1877-1911 yılları arasında diktatörlük yapmış olan Porfirio Diaz

1910’da, Dario, Meksika bağımsızlığının Yüzüncü yıl dönümünün kutlanması törenlerine Naicaragua adına katılacak delegasyona üye olmuştu. Ne var ki delegasyon yola çıktığında, Nicaragua hükûmeti değişir. Meksika diktatörü Porfirio Diaz, muhtemelen ABD’nin etkisi ile olacak ozanı huzuruna kabûl etmez. Fakat Meksika halkı Dario’yu bağrına basar. Onun güncelerinden de görüleceği üzere (bir çoklarımızım John Steinbeck’in senaryosunu yazdığı, Elia Kazan’ın yönettiği, Marlon Brando’nun baş rôlünü üstlendiği unutulmaz “Viva Zapata” filminde, zorda kalmış Meksikalı köylüleri huzuruna kabûl eden riyakâr diktatör olarak hatırlayacağı) 33 yıllık diktatörün iktidarının son zamanları gelmiştir. Konağının taşlanması devrimin habercisidir (Francesco Madero’nun bayrağını açtığı ayaklanma sonucu diktatör, ertesi yılın 25.Mayısında tahtından inecektir). Ama Hükûmetin istiskâli karşısında Meksikayı terkedip Havana’ya giden Dario orada aşırı içkinin etkisi ile de intihar girişiminde bulunur.

1910 Kasımında Paris’e dönüp La Nación muhabirliğini sürdürür. Ona gösterilem istiskâlin telafisi için olacak, kendisine Meksika Bayındırlık Bakanlığı (Ministerio de Insrucción Publica) adına görev verilerel gönlü alınır.

1912’de Uruguaylı iş adamları Rubén ve Alfredo Guido kardeşlerden Mundial ve Elegancias dergilerini yönetme teklifi alır. Bu dergilerin sürümünü arttımal için Latin Amerikada geziye çıkar. Başda Rio de Janeiro, Säo Paulo, Montevideo, Buenos Aires olmak üzere pek çok kenti ziyaret eder. “Caras y caretas-Yüzler ve Maskeler” dergisinde yayınlanmış “La vida de Rubén Dario escrita por él mismo-Kendi keyfi için yazan Rubén Dario’nun Yaşamı” adındaki özgeçmişini ve edebî gelişimini hikâye eden “Historia de mis libros-Kitaplarımın Tarihi” anısını bu sıralarda yazmıştır.

Dario’ya La Nación muhabirliğini sağlayan Bartolomé Mitre

Guido kardeşlerle mukavelesinin sona ermesi ile 1913’de Parise döner. Joan Sureda’nın davetlisi olarak Mallorca’ya gider; eskiden Chopin ve George Sand’ın aşklarını yaşadıkları Valldemossa’ın Carthusian*(1) manastırını bulur. Burada kendi yaşamının dramatize edildiği “El oro de Mallorca-Mallorca Altını” romanını yazmaya başlar. Ancak içki iptilâsı zihinsel sağlığını da bozmuştur. Aralıkda Barcelona’ya, onu himayesi altına almış olan General Zelayanın evine sığınır. 1914 Ocağında Parise dönüp kendisine hâlâ büyük mikdarda borçları olan Guido kardeşlerle bir hukuk savaşımına girişir. Mayıs’da gittiği Barcelona’da son önemli şiir kitabı “Canto a la Argentina y otros poemas-Arjantin Şarkısı ve Diğer Şiirler”i yayınlar. ”Canto a la Argentina” ona La Nación’da muhabirlik temin eden Arjantine ve bu ülkenin edebiyatçı Devlet Başkanı Bartolomé Mitre’e övgüdür. Mitre için ayrıca “Oda a Mitre” adlı övgü şiirini yazmıştır.

I.Büyük Savaşın patlaması üzerine, Francisca’yı ve ölen kızlarından sonra doğmuş doğmuş iki oğlunu geride bırakarak ABD’ye hareket eder. 1915 Ocağında Columbia Üniversitesinde şiir okuma seanslarına başlar. O yılsonunda anavatanı Nicaragua’ya döner. Diplomatik karyierini sona erdirir. Tekrar Parise gidip kendini yeni kiraplar çıkarmaya adamak ister ama içki iptilası sağlık sorunları ve ruhsal bunalımlar, sanrılar ve ölüm takıntıları ile sonunu hazırlamaktadır. Çocukluğunu geçirdiği Leon’a döndükden sonra, 6.Şubat.1916’da yaşamını yitirir. Cenaze töreni günlerce sürer. Bir hafta sonra Leon kentinin Katedralinde Aziz Paulus heykelinin ayağına defnedilir.

Leon’da Dario’nun gömüldüğü Asunción Katedral Bazilikası

Halen ABD Yale Üniversitesinde “Latin Amerikan Edebiyatı” dersi vermekde olan Cuba asıllı Roberto González Echevarria, Dario’yu İspanyol dilinin modern şiirinin başlangıcı kabûl etmektedir. Ona göre, İspanyol şiiri Dario öncesi ve sonrası olarak sınıflandırılmalıdır.

Edebiyat tarihçileri genel olarak Dario şiirinin gelişimini, “Azul-Mavi”(1888), “Prosas profonas y otros poemas” (1896) ve “Cantos de vide y esperanza” (1905) adındaki temel şiir kitaplarından izlemeketedirler. Azul-Mavi’den önceki şiirleri onun “prehistoria literaria-edebî prehistoryası” olarak değerlendirilir.

Edebî çalışmalarındaki Fransız kültürünün önemli etkisini bu kitaplarında da olduğu gibi her vesile ile belirtmiş olan Darionun şiirine en belirgin formu veren başda hayran olduğu romantiklerdir; özellikle Victor Hugodur. Théophile Gautier ile Portekiz Yahudisi aslından gelme Catulle Mendès ve Cuba doğumlu Fransız ozanlar José Maria Heredia gibi parnasyenlerden de etkilenmiştir. Dario estetiğine başda Paul Verlain, simgecilerin de katkıları olmuştur. “Cantos de vida y esperanza-Yaşam ve Umut Şarkıları” kitabında üzerindeki etkileri ve kurduğu sentezi: “con Hugo fuerte y con Verlain ambiguo-Hugo’dan aldığım çok güçlü, Verlain’den aldığım belli belirsiz” ifadesi ile tanımlamıştır. Elbette, kendi açıkladığı gibi yapısının temel taşları içinde adları ihmal edilemez klasiklerden Dante, Shakespear olduğu kadar kendi kültürünün büyük ustaları Cervantes, İspanyol Tiyatrosunun dehası Lope de Vega, fetihler devrinin büyük asker yazarı Garcilaso de la Vega, Barok çağının politikacı yazarı Francisco de Quevedo ve daha pek çok evrensel değer yer almışdır.

1967’de bu büyük ozanın 100. doğum gününde, onun onuruna ve sanat teşviki için Nicaragua Hükûmeti 50 Cordoba altın madalya bastırdı ve sekiz hava postası pullarından ve iki berattan oluşan set çıkardı.

Bundan üç buçuk yıl önce, 6.Ağustos.1963’de, en fazla bağlı kaldığı gönül arkadaşı Francisca Gervasia memleketi Navalsauz’da hayata veda etmiştir. Bu bölümü ona hitabettiği şiirlerden biri ile (aslında tüm kadınlar için söylenecek dizelerle) sonlandıralım; diğer bazı şiir örneklerini gelecek bölümde sunalım.

Zarif Francisca

Zerafet simgesi Francisca
ve aslında nice tatlı dilli olmalısın
ama benim için tam bir kadın gücü
taşıyan yırtıcı bir kuşsun.

Bir çiçeksin Francisca
benim soluduğum hayatımsın
aşkın acıdan ve köpükden
tüm büyüsüsün

Francisca, kaygılarımnın
merhemisin
Francisca, sen hangi derin
bir aşkın çiçeğisin;

Francisca, ey kadın,
ne olduğunu,
nasıl olman gerektiğini
bilmiyorum.

Nasıl seni sevip ve duyup
ve sana nasıl hayran olup tapınacağımı bimiyorum
ve seninle birlikde yaşama sanatına
ve umut etme marifetine sahip değilim.

Sürecek

*(1) Carthusian: Aziz Bruno’nun kurduğu bir Roman Katolik Hrıstiyan tariakatı
 

Yayın Tarihi : 24 Şubat 2011 Perşembe 11:44:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?