31
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Rus ve Sovyet Edebiyatı (10)

Ivan Andreyeviç Krylov

Ivan Andreyeviç Krylov

Rusya’nın en tanınmış Fabulist’i (hayvan masalları yazarı) Krylov 13.Şubat.1769’da Moskova’da doğdu; fakat ilk yıllarını Urallarda Orenburg ve şimdi “Kalinin” denilen Tver’de geçirmiştir. Seçkin fakat varlığı olmayan bir subay olan babası 1779’da vefat edip, ailesini yoksul bırakınca Ivan öğrenimini bırakıp 10 yaşında çalışmaya ve sırf kitap okuyarak kendi kendine edebiyat, matematik, Fransızca, İtalyanca öğrenmeye başladı. geçimleri için hükümetten emeklilik beklentisinde olan annesi ile birlikde 1782’de St. Petersburg’a göçtü. Orada Kazenyi Prikaz’da (Hazine Bakanlığında) küçük bir memuriyat aldı. Hemen ertesi yıl ilk edebî yapıtı komik manzum opera “Kofeynitsa-Kahveci”yi yazmıştı. Ancak bu eser nerede ise bir asır sonra 1869’da yayınlanacaktır. Annesinin 1788’de ölümü ve yazdığı“Prokazniki-Reziller” adındaki komediyi satacak yayıncı bulması üzerine işden vazgeçti; 1783’den itibaren girdiği edebî kariyerine yoğunlaştı. Molière, Racine ve Boileau’yu okuyarak kazandığı drama deneyimi ile daha yirmisine gelmeden 1785-1788 arasında “Kleopatra”, müstebit yönetimin eleştirisini yapan “Filomena”( Yunan mitolojisi karakterlerinden) adlarındaki trajedileri, “Keçileri Kaçıran Aile”, “Bekleme Odası Yazarı”, “Bela arayanlar” gibi yozlaşan soyluların içi boşlukları ile alay eden komedilerini yazmıştı. Klasik edebiyattan gerçekçi uslûbu ile ayrıldı. Anılan Fransız yazarlarının etkisi görülen eserlerinin süksesi ile Knyazhnin’in *(1) drama grubuna dahil oldu.

Knyazhnin’in bir röliyefi

Fransız Devrimi patlak verince gazetelerde rahatlıkla hiciv yazılarına başlayacağını düşünmüş; 1789’da ilk mizahî dergisi “Poçta Dukov-Ruhların Posta kutusu”nı çıkarmaya başlamıştı. Fakat bir süre sonra sansüre takılmaya başlayınca ard arda “Zritel-Gözlemci” (1792), “Sankpetersbugsky Merkuri- St.Peterburg Habercisi” (1793) gibi yeni isimlerde çıkardığı dergilerde bürokrasideki uygunsuzlukları, yargıdaki adaletsizlikleri, köle sahiplerinin gaddarlıkları ve tacizlerini eleştirmiş; toplumda yayılan “Gallomania-Fransız taklitçiliği hastalığı”nı gırgıra almıştır. Sürekli sansür yüzünden dergi işini yürütemedi fakat ününü arttırdı. 1797-1801 yılları arasında, köy malikânesinde kaldığı Prens Sergey Galitzin Livonia (o sıralarda Estonya-Letonya-Lituanya coğrafyasına verilen toplu ad) askerî valiliğine atanınca sekreteri olarak ona refakat etmiştir.

1801’de yazdığı ve ertesi yıl sahneye konan “Pirog-Turta”, 1807’deki “Modnaya lavka-Moda Mağazası” ve “Urak doçkam-Kızlarımıza dersler” gibi hicviyelerinde hep yabancı hayranlığına çatıyordu. 1805’de La Fontaine’in fabllerini Ruscaya çevirmeye koyulmuş, sonra kendi toplumunu hicvetmek için özgün fabller üretmeye geçmiştir. Fablerindeki hayvanları belirli kişileri simgelemek için kullanırdı. Böylece onun fablleri tümüyle “Narodnost” (özgün, ulusal) karakterde oldu. 1809’da 23 öykülük ilk fabl kitabı yayınlandıkdan sonra 1812-1814 arasında Çar Hanedanı himayesindeki St. Petersburg halk kitaplığında görevlendirildi. 30 yıl çalıştıktan sonra hepsi manzum sekiz fabl kitabı daha yayınladı. Ödüller aldı. Bazı temaları Ezop ve La Fontaine’de almıştır ama bunların hepsini Rus toplumuna uyarlamıştır.

Ivan Krylov’un St. Petersburg Yaz Bahçesindeki Anıtı

En tanınmışları: “Yusufçuk kuşu ve Karıncalar, Tilki ve Karga (Ezop’dan), Kurbağa ve Öküz, Kurt ve kuzu, Ölüm ve Çiftçi (La Fontaine’deki karşılığı ile “Oduncu”), Horoz ve İnci, Meşe Ağacı ve Kamış, Fareler Danıştayı, Fare ve Aslan, Kendilerine Çar Arayan Kurbağalar, Kurt ve Turna, İhtiyar Aslan, Tilki ve Üzümler, Sinek ve Arı (La Fontaine’deki “Karınca”), Karga, Tamahkâr Adam ve Tavuk, Veba’ya Tutulmuş Hayvanlar, Müşkülpesent Gelin (La Fontaine’deki “Hizmetkâr Kız”), “Kurt ve Çobanlar, “İhtiyar Adam ve Üç Delikanlı olan öykülerinde yer alan tüm hayvan karakterlerin, özellikle, toplumsal gelişmeye sekte vuran kifâyetsiz bürokratlar olmak üzere aktüel kişiliklerden kimleri canlandırdığı hemen anlaşılıyordu. Fablleri ile hep sağduyulu, çalışkan ve adîl olma gerektiği mesajları vermiştir.
Rusyada fabl yazan ilk olmadığı için onun üstün farkını belirtmek üzere “Rusyanın La Fontaine’i” diye niteleyenler vardır. Fakat o La Fontaine’den da farklı ve özgün olmasını bilmiştir.

Açık sözlülüğüne karşın takdir edildi; daha hayatında ödüllere lâyık görüldü; Rus Bilimler Akademisi 1811’de onu üye olarak kabûl etti; 1828’de altın madalya verdi; 1838’de görkemli bir festivalle jübilesi yapıldı; Çar onu cömert bir emekli maaşı ile onurlandırdı. St. Petersburgda 21.Kasım.1844’deki vefatında Rusyada fabllerinden 77.000 nüsha satılmış bulunuyordu. Beyaz Rusya’dan Kazakistan’a eski Sovyetler Birliğinin hemen her yanında yer alan anıtlarından en güzeli yontucu Peter Clodt tarafından St. Petersburg’un Yaz Bahçesinde inşa edilmiş olanıdır.

*(1) Knyazhnin (Yakov Borisoviç Knyazhnin) : Yekaterina II. döneminde birçok oyun ve operaların Hermitage Tiyatrosunda sahnelenmiş olup bazılarınca Kayın pederi Aleksandr Somarakov’un gerçek halefi diye anılan; fakat başta Puşkin, Nobakov olmak üzere genellikle Rus yazarlarınca Fransız dramatistlerinin beceriksiz bir kopyacısı olduğu değerlendirilmesi yapılan bir trajedi yazarıdır. En iyi komedisi“Khvatsun-Övüngen”dir; bu oyun’un Gogol’un “Müfettiş”ine de ilham verdiği söylenir. 1742’de Psikov’da doğmuş, askerlik mesleğine girmiş, çevirmenlik yapmış, Askerî Okulda Rus Edebiyatı okutmuştu. Zimmetine para geçirme iddiası ile 1773’de ölüme mahkûmiyeti hapse çevrilmiş; 1777’de Çariçe tarafından af edilmiş ise de tam Fransız Devrimi yılında kaleme aldığı eski bir özgürlük kahramanının yaşamını nakleden “Vadim Novogorodsky-Novgorodlu Vadim” Çariçe’yi kızdırmıştır. 1791’deki ölümü şüpheli görülmüş olup, Puşkin onun yaşamını gizli polis işkencesi ile kaybettiğini iddia eder. Nitekim eser 1793’de yayınlanınca Yekaterina II. bunu “edebî bir isyan” tüm nüshalarının yakılmasını emretmişti.

Pyotr Andreyeviç Vyazemsky

Pyotr Andreyeviç Vyazemsky

Rus şiiri ve yazınının Altın Çağının önde gelen simalarından Pyotr (ya da Petro) Andreyeviç Vyazemsky, Rurikid *(1) soyundan gelen babası Prens senatör Prens A.I. Vyazemsky’nin Ostafyevo malikânesinde 23.Temmuz.1792’de Moskova’da doğdu. Annesi Irlandalı bir Hanımefendi idi. Mükemmel bir özel eğitim görmüş; sonra Petersburg’a gönderilip soylulara özgü yatılı jimnazyumda öğrenimine devam etmiştir. 1807’de evine dönüp Moskova Üniversitesinin profesörlerinden özel dersler almıştı. Babasının vefatından sonra vasiliğini alan Karamzin’in genç prens üzerinde büyük emeği ve etkisi vardır. Dmitriev, Jukovsky gibi pek çok seçkin Rus ozanı Vyazemsky ailesinin Ostafyevo malikânesinde edebiyat meclisleri oluştururlardı. Vyazemsky 1808’de ilk kez basın huzuruna çıktı; “Jukovsky’e Mektup” şiiri ile “Önemsiz konuşmalar” ve”Bir Yabancının iki Sözcüğü” adındaki makaleleri yayınlandı. Diğer aristokrat gençler gibi Borodino Savunmasına ve Napoleon’a karşı yapılan diğer çatışmalara katılmıştır. Bunu izleyen üç yıl boyunca süren edebî temaslar, Jukovsky, Puşkin, D.V. Davidov, Batyuşkov gibi gibi diğer Karamzin öğrencisi ozanlarla sıkı teması kariyerini kesinlikle belirledi. 1815’de bu dostları ile birlikde A.S. Şişkov’un *(2) muhafazakâr “Rus Sözünü Sevenler Derneği”ne karşı “Arzamas” derneğini kurdu.

Aleksandr S. Şikov’un Askerî müzedeki bir tablosu

1817’de Vyazemsky, Çar I. Aleksandr’ın yakın yardımcısı devlet adamı N.N. Novosiltev’e bağlı olarak Varşova’da bir yabancı ülke muhabirliği ve danışmanlık aldı. Romantizm’in derin etkisinde kalan Vyazemsky 1820’de Çar’a Kont M.S. Vorontsov aracılığı ile gönderdiği köylülerin özgürlüğü dileği ise işinden atılmasına, yıllarca gizli polis gözetimine girmesine ve gözden düşmesine neden olacaktır. Fakat artık, gizli örgütlere girmeyi reddetmekle beraber, anayasal monarşiyi, özgürlüğü ve sivil hakları savunan ağıtları ile Puşkin’in hayranlığını çeken tanınmış bir ozandır. “Radişçev” bölümünde de değindiğimiz ve Çar Aleksandr I.’in ölümü üzerine, küçük kardeşi Nikola’nın, o sırada Varşova ziyaretinde olan ortanca kardeş Gran Dük Konstantin’in (muvafakatını aldığını ileri sürerek) yerine, bir emr-i vaki ile taht’ı gazpetmesine karşı çıkan subayların çıkardıkları 1825 Dekambrist İsyanın şiddetle bastırılmasına, ağır cezalar ve sürgünlere karşı tepkisini 1828’de yazdığı “Rus Tanrısı”nda dile getirmiştir.

En güzel hicviyesi sayılan bu şiiri, Alan Myers tarafından yapılmış İngilizce metninden Türkçeye aktaralım: 

RUS TANRISI

Rusyanın despot Çar’ı Nikola I.

Bir açıklamaya gereksinimin var mı? Bir Rus Tanrısı ne olabilir ki?
İşte kabaca bir yaklaşım Benim aklımın erdiğince.
Tipilerin Tanrısı, kayalardaki çukurların Tanrısı,
Adımını attığın tüm harap yolların, kervan hanlarının,
börtü böcek tacizlerinin, sıçan deliklerinin
Tanrısı, işte senin Rus Tanrındır.
Ayaz ısırması tanrısı, açlık tanrısı, avlu kenarına dizilmiş dilencilerin, malûllerin,
hiç ürün vermemiş tarlaların tanrısı İşte o senin Rus Tanrındır.
eğilip bükülen gövdelerin, ayağına giydiğin hasır pabuçlar içinde şişmiş ayaklarının, kesilmiş, pıhtılaşmış sütünün, süngü düşmüş yüzünün tanrısı, işte o senin Rus Tanrındır.
Konyak, turşu satanların tanrısı,
sahip oldukları köleleri rehine koyanların,
iki cinsiyetli ihtiyar kadınların
Tanrısı işte o senin Rus tanrındır.
Madalyaların ve milyonların tanrısı, yalın ayak avlu süpürenlerin,
sürücülerinin atlara bindikleri kızaklar içinde giden lordların, boyarlarıntanrısı, işte o senin Rusya tanrındır.
Lûtfa mazhar olan dangalaklardır; aklı olan dikkat kesilmeli, dizgini elden kaçırmamalı.
Her şeyi tersden gören tanrı, işte o senin Rus tanrındır.
Buraya demir atmış bu uygunsuz, duygusuz, alelacayip tanrı herşeyin tanrısındır.
yemeğindeki hardala kadar karışan senin o Rus tanrındır.
Rusya çimenine ayak bastıklarında
Yabancıların tanrısı, Almanların tanrısı, şimdi ve daima. bu senin Rusya tanrın olacaktır.

Bu celadet dolu şiiri yazmış olan ancak meydanlara çıkamayıp zor durumda kalan Vyazemsky 1829’da bir memuriyet peşinde koşmaya başladı. Jukovsky’nin ve Büyük Prens Konstantin’in çabaları ile 1830’da Maliye Bakanlığında özel bir komisyonda görev aldı; 1846’ya kadar bu görevde kaldı. 1849’da Rus Bilimler Akademisine kıdemli üye seçildi. 1860-70 arası önemli kademelere tırmanıp senatörlüğe ve Danıştay üyeliğine kadar yükseldi. Sağlık sorunları yüzünden 1863’den beri yerleştiği Baden-Baden’de 10.Kasım.1878’de vefat etti; Petersburg’a getirilerek St. Aleksandr Nevsky Manastırı Kabristanına gömüldü.

Hayranı Puşkin onun anısına şu şiiri yazmıştır;

Kadîm katil deniz gibi, şimşek sürati ile çakar senin hamastle kabarmış yeteneğin. Altın lir’inden gelen sesler ise Neptün’ün üç çatallı zıpkını gibi
Her zerresi ile insanın ya bir tiran ya mahkûm ya da hain olduğu pespaye günümüzde ona şöhretten söz etme; Arz’ın müttefiki ve borçlusu - kocamış Neptün.

*(1) Rurikid (Rurikidler ya da Rurik Hanedanı) : Takriben 862 yılında Varang (Viking) prensi Rurik’in Ukrayna, Novgorog’da kurduğu Kiev Ruslarını yönetmiş bir hanedan. Bu hanedanın halefleri prenslikler Galicia-Volhynia (1199’da), Çernigov, Vladimir-Suzdal ve nihayet Moskova Gran Düklüğü Rusya Çarlığının kurucusu oldular. Rurikler, diğer birçok hanedan şubeleri arasında Avrupanın en eski Kraliyet ailelerinden biridir ve Rusya’ya uyruk oluşturacak Rus ulusunun kurucusu addedilir.

*(2) Aleksandr Semyonoviç Şişkov: 1754-1841 yılları arasında yaşamış Rus devlet adamı, amiral ve yazar. Fanatik Slavcılığı ile ün yaptı. Başka dillerden yaptığı intihâllerle liberal basında alay konusu oldu. Rus Akademisi Başkanlığı ve Halk Eğitimi Bakanlığı yaptı. En yararlı eseri Rusyanın, üç dildeki ilk Denizcilik sözlüğüdür.
 

Yayın Tarihi : 29 Kasım 2011 Salı 11:42:24
Güncelleme :29 Kasım 2011 Salı 11:59:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
özgür calkan IP: 78.165.135.xxx Tarih : 30.09.2012 14:52:31

Yazınızın kaynakcası yok. Nerden aldıgınızı bilemiyoruz. Dogru mu sallama bilgiler mi bunu nasıl kontrol edebiliriz bilemiyoruz. Eger yazıya bir de kaynakça eklerseniz müteşekkir oluruz.