Fyodor Mikhailoviç Dostoyevsky V
Zapiski iz Mertvoga Doma-Ölüler Evi Anıları
![]() |
Ölüler Evi Anıları’nın Fransızca çevirisinin kapağı |
Dostoyevsky’nin artık olabildiğince kısa tutmaya çalışacağımız eserlerinden yazarın Sibirya sürgünü anılarını yansıttığı için özel bir önemi olan bu öykü ilk kez Vremya gazetesinde 1861’de yayınlandı. Yakup Kadri Karaosmanoğlunun 1923’de Yeni Mecmua’da, sonunu getirmeden tefrika ettiği, Haydar Rıfat’ın (Yorulmaz)1933 tarihli (Fransızcadan), Halikarnas Balıkçısının 1939’da (özet), 1946’da N.Y.Taluy’un çevirileri vardır.
On yıl ağır çalışma yükümlülüğü ile Sibiryaya sürgün cezası yemiş Aleksandr Petroviç Goryançikov ağzından nakledilen öykü bir macera anısı olması gerekiren, felsefî analizlerle yüklü geri dönüşleriyle, günlük yaşam savaşlarının, cezaevinin bahtsız sakinlerine reva görülen sadistçe ve saçma eziyetlerin, insanın ruhen ölü hâle gelmesinin ve zamanla yaşama dönüş mucizesinin anlatımı ile psiko-drama türü niteliğini kazandı ve Dostoyevsky’e eski ününü yeniden kazandırdı.
Yeçniy Muj-Ebedî Koca
1870’de Zarya dergisinde yayınlanan bu fazla önemi olmayan fakat uslûp ve kurgusu ile beğeni çelmiş traji-komik roman dilimize 1944’de Ziya İshan tarafından “Karı Budalası”, 1955’de N.Y. Taluy tarafından başlıkdaki isimle çevrildi. St. Peterburg’da bir toprak sahibi Aleksey Ivanoviç Velçaninov ile ölmüş eski sevgilisi Natalya’nın kocası Trusotsky arasındaki karışık bir ilişkinin öyküsüdür. Trusotsky’nin sekiz yaşına gelmiş kızı Liza’nın biolojik babasının aslında kendisinin olduğunu keşfeden Velçaninov çocuğu alkolik Trusotsky’nin eline bırakmak istemez. Babalığının kabûl edilip kızı aldığında bakımı için verdiği ailenin yanında Liza hastalanıp ölecek; daha başka konulardaki uzlaşmazlıklar iki rakibi iyice kızıştıracaktır.
Besy-İblisler
Biografi bölümünde değinildiği gibi, sürgün döneminden sonra ahlâk ve dine sarılmış Dostoyevsky’nin ateistlere, nihilistlere, sosyalistlere saldırdığı bu siyasal roman Türkiyede, şimdi pek anlaşılamayacak “Ecinniler” adı ile duyurulmuş ve Ahmet Muhip Dranas ile Servet Lünel’in ortak 1958 çevirisi o adla yapılmıştı. Engin Altay 1968 çevirisinde “Cinler” adını kullandı. Ruscada “cezbeye gelmiş, mecnun” gibi farklı anlamdakİ “besy”nin etimolojik kökeni eski Slav mitolojisindeki “iblisler, şer ruhlar”dır. Eserin adının karşılığını bulma başka diller çevirmenlerini de tereddüde düşürmüştür. XIX. yüzyıl sonları Rusyasının, yazarın devrimci demokratların temsil ettiği sol ideolojileri şeytanî tepkiler, muhafazakâr kurulu düzen yanlılarını ise beceriksiz olarak değerlendirdiği, diğer romanları gibi bir hayli komplike bir kurgu örgüsü içinde dönemin siyasal panaromasını çizen romanın doğrudan konusuna girelim:
Öykü, bir Rus taşrasında, Üniversitede hocalık yaptığı için “profesör” olarak anılan filozof yapılı bir aydın olan Stepan Trofimoviç Verkovensky ve ölmüş bir generalin dul eşi Varvara Stavrogina’nın birbirleri ile sıkı dostluk ilişkisinin açıklanması ile başlar. Stepan, yıllarca Stavroginlerin malkânesinde Varvara’nın tek oğlu Nikolay’ın özel öğretmenliğini yaparak geçimini sağlamaktadır. Kadına karşı açıklayamadığı bir sevgi duymaktadır. Dindar değildir fakat ateizm ve nihilizm gibi yıkıcı aşırı akımlara kesinlikle karşıdır. Taşra ortamında genelde uyuşuk bir yaşam sürer. Bir ironi olarak oğlu Pyotr Verkovensky, Şigalyov *(1) adında sosyal kuramcı arkadaşı bir hayalperestin planlarına uyarak saf gençlerden oluşan küçük bir çete ile o havalide suikastler düzenleyip hükûmeti devirmeye hazırlanma gibi boyundan büyük işler yapmaya kalkışan coşkulu bir devrimcidir. En azından bu yaptıklarının ulusal bilinci ateşleyeceğini düşünür. Zengin hanım ağa olan Varvara ise dindar, ağır başlı bir hanımefendi gibi görünür ama materyalist eğlencelerden de geri durmaz, bir yandan da sol fikirleri destekler; oğlu Nikolay ise iyice yozlazmış, içten pazarlıklı, anlaşılmaz, insanlık idealine hiç sempati duymayan, rahat kullanılabilen, çelişkiler içinde sosyo-pat bir tip olduğundan yaşı kendinden küçük yakın arkadaşı eylemci Pyortr yanında kişiliksiz kalır. Devrimci terminolojisine aklı basmaz. Fakat, dönemin ortada kalmış ortalama Rus tipi ile öykünün ana hedefini belirleyen merkezî karakteri olacaktır.
Sık sık başkente ve Batı Avrupaya giden Nikolay, annesinin eski serflerinden birinin oğlu olup nihilist grupların aklını çeldiği ve Stavroginler malikânesi terkedip Pyotr Stepanoviç’in hücresine dahil olup daha sonra Batıda sefalet içinde dolaşan Ivan Şatov’a yardım ederken o da nihilist grupların içine girer; yaşlılara saygısızca davranmaktadır. İsviçrede, aile dostu aklı başında, sakin bir insan Mavriky Nilolaeviç’in nişanlısı Lizateva ile gönül ilişkisine girmiştir. Fakat, düzenlenen bir entrika sonucu emekli yüzbaşı ayyaş Lebyadkin’in geri zekâlı, sakat kız kardeşi Mariya Lebyadkina ile gizlice evlenme zorunda kalır. Ivan Şatov da, yakın arkadaşı kâlben dürüst mühendis Aleksey Niliç Kirilov gibi nihilizmle tutuculuk arasında tereddütler içinde çalkantı geçirmektedir; Tanrının varlığını kabûl eder ama yetkin bir inancı yoktur. Evlenmiştir; fakat karısı bir ara kaybolur, beklenmedik bir anda üç yıl sonra hasta ve hamile olarak ortaya çıkar. Şatov doğum sancıları başlayan eşi için silahını satıp ebe çağırır. Bebek ahlâksız Nikolay Stravrogin’dendir. Temiz kâlpli Ivan, atrık inanma aşaması gelmiş olup eşi ve bebeği bağrına basar. Tanrıya inanması Pyotr Stepanoviç’in beşli çetesince tehlikeli bulunup ölidam hükmününi gerekçesi olacaktır.
![]() |
Sergey Neçayev |
Burada Dostoyevsky, gerçek yaşamda komplocu devrimci Sergey Neçayev tarafından öldürülen öğrenci Ivanov’u Ivan Şatov için model almıştır *(1) Pyotr bu cinayetin ardından Kirilov’u bulur; ona zorla intihar mektubu yazdırır; fakat Şatov gibi hidayete ermiş olup intiharın Tanrıya karşı gelme olduğunu hatırlayan Kirilov ikircime düşünce kavga çıkar; Pyotr hafifçe yaralanır. Kirilov ise bu kez onur uğruna intiharı gerçekleştirir.
Pyotr’un ikinci hedefi, Nikolay’ın Liza ile evlenebilme yolunun açılması için Lebyadkin ve kız kardeşini ortadan kaldırmaktır. Bu işi bir zamanlar kölesi olan azılı katil Fedka’ya havale eder. Yeni atanan vali Andrey Antonoviç von Lembke pasif gibi görünürse de muhafazakâr yapısı ve sert tutumu ile kentteki nihilist ve devrimci akımı dizginleyebilmektedir. Ancak onun aksine gençlere karşı ılımlı davranma yanlısı olan eşi Yulina Mihailovna’yı kolaylıkla etkileyen Pyotr onu bir şenlik düzenlemeye ikna eder. Şenlik sırasında kundaklama ile çıkarılan yangında Lebyadkin kardeşlerin ölümü sağlanır. Yangının sorumluluğu da intihar eden Kirilov’un üstüne yıkılmak istenir. Fakat valinin azimli tutumu ile komplo meydana çıkar. Pyotr Stepanoviç kentten kaçar. Grubun yakalanan diğer üyeleri suçlarını itiraf ederler. Nikolay’ın evlenmek istediği Lizateva ölümlerine üzüldüğü Lebyadkinlerin bulunduğu yeri merak edip görmek isterken onu komploya dahil zanneden halk tarafından linç edilir. Gripden yeni ölmüş bebeğini kucağında taşıyarak kocasını arayan Şatova hastalanarak ölür.
Erdemli insan Stepan Trofimoviç Verkhovsky, komşusu ve yakın dostu Varvara Stavrogina ile ilişkisini onun oğlu Nikolayın çürümüş, ahlâksızca yaşayışı yüzünden kesmiş; Şatov’un kız kardeşi olup bir ara Nikolay’ın ağına düşmüş Darya’yı korumasına almıştır. Bu kez zavallı adamcağız kendi oğlunun sebep olduğu tüm bu kaotik ortama yüreği dayanamaz ve kenti terkeder; sonra yatağa düşer. Varvara onu ölüm döşeğinde ziyaret eder ; onun açıklayamadığı aşkının muhatabı kadın gizli aşkını ona ilân eder. Hasta adam Batının icad ettiği akımları lânet ederek son nefesini verir.
Dostoyevsky romanda Batı sevdalısı sözde yazar Karmazinov tipi ile Turganyev’e de taş atmıştır.
Bütün bu facialar cereyan ederken Nikolay Stavrogin Petersburg’a gitmiştir. Stepan Verkhovsky’nin ölümü sonrası onun kente döndüğü haberi ulaşır. Onu görmek isteyenler evinde tavana asılarak intihar etmiş cesedi ile karşılaşırlar.
![]() |
Ilya Repin fırçasından “Bir nihilist öğrenci” betimlemesi |
Dostoyevsky’nin romana dahil ettiği, bu yoz adamın 10 yaşında bir kıza tecavüz ederek intiharına sebep olması konusu sansüre takılmıştı. Bu pasaj Piskapos Tikhon adında bir rahib’e Stavrogin’in bu günahını itiraf etmesine rağmen Tikhon’un telkinine uymayıp imana gelmeyişi ile ilgili olup onun, gerçek “nihilizm”i betimleyen karakter yapısını okuyucuya daha isabetle yansıtma amacını taşır. Yazarın çıkarmak zorunda kaldığı bu bölüm eserin bazı çağdaş yayınlarında “Stavrogin’in İtirafı” ya da “Tikhon karşısında” başlığı altında ek olarak verilmiştir. Bu pasaj Sigmund Freud’un ilgisini çektiğinden Ruscadan İngilizceye S.S. Koteliansky ve Virginia Woolf tarafından yapılan çevirisinin editörlüğünü yapmıştı.
Siyasal ortamı ve çözümlemeleri bakımından Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un da dahil olduğu bir çok eleştirmen ve yazarca gelmiş geçmiş en iyi 7-8 siyasî roman arasında sayılan ‘İblisler’de varılan “rasyonalizm (akılcılık), emprizm (görgüsellik), materyalizm (özdekçilik), utilitaryanizm (faydacılık), pozitivizm (kanıtçılık), sosyalizm, anarşizm, nihilizm ve uç nokta olarak ateizm (Tanrı tanımazlık) gibi sonu belirsiz ideallere kapılmayıp insanlığın Rus Ortodoksluğunun asetizm’ini (zahitlik, çilecilik) kucaklaması” gibi bir sonuç hepten tutarlı bir düşünce gibi görülemez; bir aşırı uçtan ötekine sıçrama kabûl edilebilir ama belli bir dönemde siyasal ortamın betimlenmesi yönünden eşi az bulunan bu eserin esin verdiği diğer sanat dallarına göz atalım:
1913’de Moskova Sanat tiyatrosunda oyun olarak sahnelenen bu eser üzerine Dmitri Şostakoviç 1974’de “Yüzbaşı Lebyadkin üzerine Opus 146 bas ve piyano konçertosunu besteledi. Albert Camus “Mythe de Sisyphe-Sisifus Efsanesi” eserinde “absürdizm-saçmalık” felsefesini işlerken, Tanrıların dağ tepesine sürüye sürüye kaya çıkarmaya mahkûm ettikmleri Sisifus’un tam tepeye gelince gücü kesilip kayayı aşağı kaçırması ve bu işlemi sonsuza kadar sürdürmesinin absürdizmine işaret eder; ama bunun onu görevini yapmakla mutlu ettiğine inanır. “İblisler”deki Kirilov’un intiharını bununla kıyaslar. Aynı müellifin 1959 tarihli aynı isimde oyun yazısı vardır.
1967, Fransız yönetmeni Jean Luc Goddard’ın “La Chinoise-Çinli Kız” filmi, 1969’da gerçekleştirilip 1972’de tekrar yayınlanacak Lennox Philips’in uyarlaması BBC’deki mini dizi; 1984’de “La femme publique-Herkesin Kadını” adı ile çekilen Fransız film’i, 1988’de Andrzej Wajda’nın “Les Possédés-Cezbeye Gelmişler” isimli filmi ve daha başka film, tiyatro ve TV adaptasyonlarına esin veren bu roman üzerine yapılan en ilginç uyarlama Dostov yesky’nin bunun ilhamını nasıl almış olabileceği hakkında fantazi bir film senaryosudur.
![]() |
”I demoni de San Pietroburgo” filminden bir sahne; sanatçılar: Miki Manojloviç ve Carolina Crescentini |
İtalyan film yapımcısı Giuliano Montaldo’nun yönettiği “I demoni de San Pietroburgo-St.Petersburg’un İblisler” adındaki bu film’de (Miki Manojloviç’in anime ettiği) Dostoyevsky sekreteri Anna (filmde Carolina Crescentini) ile birlikde “Kumarbaz” üzerine çalışırken eski dostu Gusiev’le (aktör Filippo Timi) görüştürülmesi için Akıl ve Rus Hastanesine davet edilir. Gusiev ona, Çar ailesine suikast yapmak üzere bir isyancılar çetesine katıldığını ifşa eder. Devletin temsilcisi Çara sadakat gösterilmesi gerektiğini düşünen yazar olarak bu hareketin önlenmesi için gereğini yapmak ister. Ama, dengesini yitirmiş bir zavallının sözlerine nasıl inanacaktır?
*(1) Sergey Gennadieviç Neçayev : 1847-1882 yılları arasında yaşamış küçük bir dokuma sanayii kasabası Ivanovo’dan fakir bir ailenin çocuğudur. Zekasını beğenen vasilerince Latince, Almanca, Fransızca, Tarih ve Retorik öğretilmiştir. Kendi adından “Neçayevşçina” diye anılan, bir diğer niteleme ile “kışla komünizmi” denilen suikastları uygun gören aşırı devrimci nihilist akım militanlığı ve cesareti ile Bakunini etkilemiş; fakat sınır tanımaz komploculuğunun devrim hareketine zarar verdiği gerekçesi ile başta Aleksandr Herzen olmak üzere diğer sosyalistlerin’in sert tepkisini çekmiş bu aksiyoner, gene “Halkın İntikamı” adını verdiği kendi grubundan nihilist bir öğrenci Ivan Ivanoviç Ivanov’un katili suçlaması ile girdiği ceza evinde1882’de ölmüştür. “Şigalyovizm” anılan roman karakterinden esinlenerek gerçek inançlı devrimciler yerine bu tip şeyanî yıkıcı yöntemlere başvuran bir tür budala, karikatüristik maceracılar için kullanılan bir deyim olmuştur. Romanda Şigolyov, Pyotr Verkhovensky ile birilikde “Neçayev” tipi radikal devrimcileri temsil ederler.
Sürecek