Türk toplumu bireyselleşiyor

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Erdemli Meslek Yüksekokulu Müdürü Erdem Daşçı, Türkiye'de dayanışmacı kültürün bugün gelinen noktada çok ciddi bir tahribata uğradığını ve bireyci bir toplum doğduğuna dikkat çekti.

Erdem Daşçı, 'Üniversite Yaşamın Giriş Dersi' etkinlikleri kapsamında, MEÜ Çiftlikköy Merkez Kampusu Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'nde 'Toplumsal Sorumluluk' adı altında bir sunum gerçekleştirdi.

Küreselleşme olgusuna dikkati çekerek bu durumun toplum üzerindeki olumsuzluklarını ortaya koyan Daşçı, bugün gelinen noktada da toplumun gün geçtikçe 'Neme lazımcılığa' büründüğünü ileri sürdü.

Küreselleşmenin tüm dünya için eşitlik vaadiyle yola çıkmasına rağmen, zengin ile fakir arasındaki farkın 34 kat arttığını ve bununla birlikte de toplumsal katmanlar arasındaki uçurumun da derinleştiğini ifade eden Daşçı, bu durumun da insanoğlunun daldan meyve toplamayı keşfetmesinden bu yana yürürlükte olduğunu belirtti. Daşçı, dayanışmacı kültürün özellikle günümüzde çok büyük bir tahribat altında olduğunun ve bireyci bir toplum oluştuğunun altını çizerek, "Peki biz bunun esiri mi olacağız" sorusunu gündeme taşıdı.

Erdemli'de limon üreticileri tarafından 2006 yılında sorun ve sıkıntılarını dile getirmek için yaptığı asfalta limon dökme eylemini hatırlatan Daşçı, "Limonluk sahibi olmamama rağmen o sırada ben de oradaydım. Destek verdim. Çünkü sosyal sorumluluk acının kederin paylaşılmasıdır. Tabii bu, yıkım için değil, bir şey elde etmek için yapılan davranıştır. Elbette her sorunu kesin çözemeyiz, çözdüm diyen de yalan söyler. Ama önemli olan bir şey yapmaktır" dedi.

"Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" sözünün giderek yaygınlaştığını ve bu düşünceyle toplumun temeline dinamit konduğunu iddia ederek, "Eğer bana ne diyorsak, ekonomik sıkıntıdaki birine yardımdan çekiniyorsak ya da bir arkadaşımız bizden yüksek not aldığında mutlu olamıyorsak; bizim toplumsal sorumluluğumuzdan söz edilemez" diye konuştu.

Bozulan sorumluluk anlayışı ve yitirilen dayanışmacı kültürün bireylerin belleğinde yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Daşcı, Mersin Üniversitesi'nde de bu yönde bir kurum kimliği oluşturulması için ellerinden geleni yaptıklarını sözlerine ekledi.