Silifke-Mersin ana yolu üzerinde, Mersin’in 11 km. güneybatısında, Mezitli köyü yakınında, bugün Viranşehir denen yerde bulunan Soloi antik kenti, MÖ 7. yüzyılda Rodoslu koloniciler tarafından kurulmuş, kente güneş anlamına gelen Soloi adı verilmiştir. Darius (MÖ 521 -485) zamanında, Kilikya’yı ele geçiren Persler için, Soloi önemli bir liman kenti olmuş ve adına sikke bastırılmıştır. Pers-Yunan Savaşları sırasında, MÖ 449 yılında Kilikya’yı bir süre işgal eden Atinalılar, Soloi’yi yönetim merkezi yapmışlarsa da, bir yıl sonra yapılan Kilyos Barışı ile burayı Perslere geri vermişlerdir. MÖ 333’de Asya seferine çıkan Alexander, Soloi’yi Pers işgalinden kurtarmıştır.
Filozof Chrysippos ile takım yıldızları ve fenomenler hakkında öğretici şiirler yazan Matematikçi ve Astronom Aratos, MÖ 3. yüzyılda Soloi’de yaşamışlardır.
Soloi, Antik Çağlar’da Kıbrıs adası ve Mısır’a yapılan ticaretle zenginleşmiş, kent Seleukhos Krallığının son yıllarında Kilikya korsanlarının denetiminde kalmıştır. Roma yönetimi Akdeniz’deki korsan faaliyetlerine son vermek amacıyla, MÖ 64 yılında Pompeius’u görevlendirmiş, İtalya’dan başlayarak, Yunanistan ve Kilikya’ya kadar olan bölgelerde korsan faaliyetlerine son vererek Soloi’ye gelerek, burayı da korsanlardan temizlemiştir. Yürüttüğü büyük operasyonun zaferi anısına, kenti yeniden imar ederek, adını Pompeipolis olarak değiştirmiştir.
Bizans döneminde, Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin ardından, Soloi, piskoposluk merkezi yapılmıştır. Kent 527 yılında meydana gelen büyük bir depremle tamamen yıkılmıştır.Kent yeniden inşa edilmeye çalışılmışsa da, bu yüzyıldan itibaren yoğunlaşan Sasani ve Arap akınları nedeniyle, yeniden eskisi gibi olmamış ve terkedilmiştir. Bu nedenle de günümüze ulaşan kalıntıların bulunduğu yere Viranşehir denilmiştir.
Pompeipolis kentinde liman, sütunlu cadde, tiyatro, Roma hamamı, kent duvarları, nekropol, su kemeri gibi yapılar bulunmaktaydı. Günümüzde dağ kapısından deniz kapısına kadar uzanan korint başlıklı 200 sütunlu yolun yalnızca 41 sütunu ayakta kalmıştır. Bu sütunlardan 33 adedi başlıklı olup, insan, kartal ve aslan kabartmaları ile süslenmiştir. Ayrıca liman, hamam kalıntısı ve bir su kemeri bu güne ulaşabilmiş kalıntılar arasındadır. Mersin Müzesi’nde kente ait eserler sergilenmektedir.
Petersburg Hermitage Müzesi’nde, Bizans dönemine ait bir kiliseden götürüldüğü anlaşılan altın ve gümüş objeler bulunmaktadır.
2003 yılı kazı sezonunda ortaya çıkarılan mermer Dionyzos,pan(satyr) ve leopar üçlü kompozisyon gurup heykeli ve bir başka ikili heykel gurubu ve bir başı olmayan kadın mermer heykel bulunmuş ve Mersin Müzesine nakledilmiştir.
Ek Bilgi:
Mersin'in merkez Mezitli ilçesi Viranşehir Mahallesi'nde bulunan 'Soli Pompeipolis' antik kentinde sürdürülen kazı çalışmalarında Roma dönemine ait 2 bin yıllık bronz heykel bulundu.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Remzi Yağcı, bu heykelin, Mersin'in tarihi ve kültürel mirasının ne kadar zengin olduğunu gösteren en önemli buluntulardan biri olduğunu söyledi.
Geçmişi M.Ö. 700 yılına uzanan Soli Pompeipolis antik kentinde 10 yıldır süren kazılar, bu yaz 15 Temmuz'da başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mersin Valiliği ve Mezitli Belediyesi'nin desteği ile sürdürülen kazı çalışmaları bu yıl Soli Höyük ve sütunlu caddede devam etti. 20 Ağustos'ta tamamlanması planlanan kazı çalışmalarına ilk etapta ödenek yetersizliği nedeniyle sadece Soli Höyük'te başlanırken, beklenen ödeneğin Bakanlık tarafından gönderilmesiyle çalışmalar sütunlu caddede de sürdü.
Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Remzi Yağcı, arkeoloji bölümü öğrencilerinin gönüllü çalışmasıyla destek verdiği kazı çalışmalarında bu yıl önemli bulgular elde edildiğini söyledi.
Bunlardan bir tanesinin de 615 gram ağırlığında ve 20 santimetre boyundaki 'Apollon' heykeli olduğunu kaydeden Yağcı, bu heykelin sütunlu caddedeki Bizans dükkanları içinde bulunduğunu belirterek, "Bu bronz bir eser. Bu tür eserler sütunlu caddede öteden beri biliniyordu. Burada daha önceden de büyük anıtsal heykeller bulmuştuk. Apollon, şu ana kadar bulduğumuz heykelciklerden en önemlisi. Çok güzel ve müzelik bir eser. Bu bize, Mersin'in tarihi ve kültürel mirasının ne kadar zengin olduğunu gösteren en önemli buluntulardan bir tanesi" dedi.
'Apollon' heykelinin M.S. 3. yüzyıldaki Roma dönemine ait olduğunu kaydeden Yağcı, Soli Pompeipolis kazılarında ilk kez böyle bir heykel bulunduğunu vurguladı. Yağcı, heykelin Mersin Müzesi'ne verileceğini belirtti.
Soli'nin kesintisiz iskan edilmiş bir ören yeri olduğuna işaret eden Yağcı, "Bu bölge ta Neolitik'ten Bizans dönemine kadar bütün arkeolojik tabakaları içeriyor. Anıtsal yüzünü biz görüyoruz, ama göremediğimiz daha eski dönemleri de höyükten çıkan buluntularla ortaya koyuyoruz. Arkeolojik olarak bu bölgenin kesintisiz iskan gördüğünü söyleyebiliriz. Bu yıl daha önce az verilen ödeneğin artırılmasıyla çalışmamız daha da serileşti. Bu sayede bu önemli buluntuları açığa çıkarmayı başardık. Gerçekten verimli çalışmak arkeolojide çok önemli. Bunun için parasal desteğe ve sponsorluğa ihtiyaç var.
Önümüzdeki dönemde bu desteği tam olarak elde edebilirsek, bu tür parlak buluntuları ve zengin müzecilik anlayışını Mersin'e yerleştirebiliriz" diye konuştu.
Bu yılki çalışmaların 2 bölgede, sütunlu cadde ve Soli Höyük'te sürdürüldüğünü hatırlatan Yağcı, şu bilgileri verdi: "Sütunlu caddede deprem sonucu yıkılan mekanları açığa çıkarmaya yönelik olarak çalışma yapıldı. Buradaki çalışmalar özellikle caddenin doğu kenarında yoğunlaştı. Burada heykeller ve çeşitli aksesuarlar ele geçti. Soli Höyük'te de Hitit savunma duvarları ile ilgili mekanları açığa çıkardık. Yine bunun yanında arkaik mekanlarla ilgili mimari çalışmalarımız oldu. Bu yılki çalışmalarımız kısa sürmesine rağmen önemli sonuçlar elde ettik."
Kaynak: Kenthaber (‘Soli Pompeipolis’ kazıları sürüyor başlıklı, 18 Ağustos 2008 tarihli haber)