Kars'ta 18. Kalp Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Yeni Bir Yüzyılda Gençliğin Sağlık Sorunları ve Çözüm Yolları" konulu panele son günlerde ülke genelinde artan şiddet olayları damgasını vurdu.
Kalp rahatsızlıklarının en büyük sebebinin sosyo-ekonomik koşullar ve stres olduğunun da vurgulandığı panelde eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş şiddetin yakın zamanda sona ereceğinden umutlu olduğunu söylerken, Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Çetin Yıldırımakın şiddetin önüne geçilmesi için herkesi göreve çağırdı.
"İyi Kalpli Ol" sloganıyla başlayan 18. Kalp Haftası etkinlikleri kapsamında Kafkas Üniversitesi (KAÜ) ile Türk Kalp Vakfı tarafından düzenlenen "Yeni Bir Yüzyılda Gençliğin Sağlık Sorunları ve Çözüm Yolları" konulu panel, Rektörlük binasındaki Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Panelistlerden Türk Kalp Vakfı Üyesi ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez bir hastasının ameliyatı nedeniyle panele katılamadı. Panele, Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Vali Yardımcısı Muammer Balcı, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya ile doktor ve öğrencilerin katıldı.
Türk Kalp Vakfı Üyesi Prof. Dr. Yıldız Tümerden, Eski Devlet Bakanı Osman Durmuş ve Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Çetin Yıldırımakın'ın konuşmalarından sonra Türk Kalp Vakfı tarafından Vali Yardımcısı Muammer Balcı ile KAÜ Rektörü Prof. Dr. Necati Kaya'ya plaket verildi.
Panelin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan eski Devlet Bakanı Osman Durmuş, artan şiddet olaylarına karşılık olarak seferberlik ilan edilmesi gerektiğini kaydederek, "Zannediyorum üzerimizde manyetik bir alan gibi şiddeti içeren, gerginliği artıran bir ortam var. Bu ortamı azaltabilmek topyekün medya kuruluşlarımızın, sorumlu eğitim kuruluşlarımızın ve ailelerimizin hepimizin görevi. Bu şiddetin belli bir süre sonra sona erdirileceğine inanıyorum. Gerginliği artırmamamız için el birliği ile işbirliği ile bir çare arayışı içinde olmamız lazım. Bu seferberlikte şöyle olmalı. Hoşgörü toleransı başka milletlere ve dinlere gösterdiğimiz gibi Türk Milleti'nin bireylerine de göstermemiz lazım. Farklı siyasal görüşte veya farklı spor kulübünü tutanlar bile hoşgörülü olmalı. Örneğin ben Beşiktaşlının antrenörünü çok seviyorum, ama ben Fenerbahçeyi tutuyorum. Ben Galatasarayın antrenörünü göndermesini istemiyorum. Sayın Polat'ın da şiddeti içermeyen konuşmasını istiyorum. Veya da Aziz Yıldırım'ın da aynı üslubu tercih etmesini istiyorum. Maç öncesi gerginlik yapmasınlar. Spor gazetelerimiz de seyirciyi galeyana getirecek görüntüleri mümkünse görmezlikten gelsinler. Tabiki görevinizi yapıyorsunuz, ama çirkin pankartların gösterilmesi de birilerini kolay geriyor. Bu gerginliye de ne hikmetse spor yöneticileri de katılıyor. Ben bunu doğru bulmuyorum" dedi.
Bir gazetecinin, "Efendim konuşmanızı yaparken romantizme vurgu yaptınız, ama biz sizi bakanken daha sert bir insan olarak tanıdık" demesi üzerine Durmuş şunları söyledi:
"Görevimi yapmaya engel oluyorlardı, onun için. Oysa, özel hayatımda gülerim, güldüreni severim. Nasrettin Hoca'ya bayılırım, Temel Reise de bayılırım, Temel'e de."
Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Çetin Yıldırımakın ise şiddetin önüne geçilmesi için herkesi göreve çağırdığı konuşmasında, "Türkiye'nin gündemine 'İyi kalpli ol' sloganını getirdik. Bununla Türk insanına şunu söylemeye çalışıyoruz. Diyoruz ki, lütfen insanların ne kadar gıdaya, havaya, suya ihtiyacı varsa sevgiye, hoşgörüye ve karşılıklı anlayışa da o kadar ihtiyacı vardır. Onun için lütfen herkes, hangi kesimde olursa olsun, sokaktaki temizlik işçimizden, parlamentodaki milletvekilimize, savcımıza, polisimize, yargıcımıza kadar herkesin önce iyi kalpli olması gerek. Ne acıdır ki ülkemizde kırmızı ışıkta durdu diye bir başka vatandaşımız silahını çekip insanı öldürebiliyor. Bir aracı sollayan kişi onu takip ediyor, bıçağını çekiyor yine onu bıçakla öldürebiliyor. Bir kız öğrenci erkek arkadaşını silahla öldürebiliyor. Bunlar bir topluma layık olan şeyler değil. Onun için Türk kalp Vakfı, 'İyi kalpli ol' sloganıyla önce evlatlarımızı, gençlerimizi, her kesimi ve her yaştaki insanımızı iyi kalpli olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.
.
Yayın Tarihi :
29 Nisan 2006 Cumartesi 11:41:32