Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve 46 bin top stoğu ile 15 bin kişinin geçim kaynağı olan inci kefali balığı, dondurucu kış mevsiminde de balıkçıların umudu olmaya devam ediyor.

Onlarca balıkçı, şiddetli soğuklara rağmen hergün Van Gölü’ne açılarak kısmetlerini ararken, Tarım İl Müdürü Murat Akbay, geleneksel yöntemlerle yapılan avcılığın modernleşmesi ve inci kefalinin ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirtti.

Van Gölü’nün iç su ürünleri bakımından çok zengin olduğunu belirten Van Tarım İl Müdürü Murat Akbay, dünyada sadece Van Gölü’nde yetişen inci kefali balığının yeterli ölçüde değerlendirilemediğini söyledi.

Van’daki en önemli su ürünü kaynağının endemik bir tür olan inci kefali olduğuna dikkat çeken Akbay, bu balığın göle akan suların ısınmasıyla beraber üremek için sürüler halinde akarsu ve dere ağızlarına gelerek yumurtalarını bırakıp tekrar göle dönüş yaptığını bildirdi. Van Gölü’nde 46 bin ton inci kefali stokunun bulunduğunu ve yıllık ortalama 10 bin ton balığın avlandığını anlatan Akbay, ’’Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve 457 tekneyle çıkarılan inci kefali balığı, 15 bin kişinin geçim kaynağı haline geldi. Ancak bu kadar büyük bir ekonomik kaynak iyi değerlendirilemiyor’’ dedi.

Tarım İl Müdürü Akbay, yüzey alanı çok büyük olan Van Gölü, kıyı kesimlerinin taşlık ve kayalık olması ve doğal bir barınağın bulunmaması nedeniyle avcılık yapan teknelerin çok büyük sorunlarla karşılaştığını belirtti. Balıkçı barınaklarının bulunmaması nedeniyle avlanan kişilerin teknelerini kendi imkanlarıyla göl kenarına çekmek zorunda kaldıklarını dile getiren Akbay, bu durumun vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne dikkat çekti. Van Gölü’nde balıkçılığın geleneksel yöntemlerle yapıldığını ifade eden Akbay, "Bu durum vatandaşların iş gücü kayıplarına neden oluyor. Göl kenarında barınakların bulunmaması tekneleri tehlike altına alıyor. Barınakların bulunması balıkçılığın modern ortamlarda yapılmasını, balıkların üreme dönemindeki yasak avlanmanın önüne geçilmesini, teknelerin rahat kontrol altına alınmasını ve balıkçıların ve teknelerin olumsuz hava koşullarından etkilenmesini önleyecektir’’ diye konuştu.

VAN’DA SOĞUK HAVA DEPOSU YOK

İnci kefalinin Van’ın tanıtımı açısından önemli bir unsur olduğuna işaret eden Akbay, ancak çözülmesi gereken sorunların bulunduğunu ifade etti. Kırmızı ete alternatif olarak balık ve tavuk gibi beyaz et ürünlerinin önemli bir sektör haline geldiğini anlatan Tarım İl Müdürü Akbay, şunları söyledi:

’’Balığın bu kadar çok avlandığı bir ilde soğuk hava depomuz bulunmuyor. Bu çok büyük bir eksikliktir. Avlanan balıklar belirli dönemlerde yoğunlaşmaktadır. Soğuk hava deposu olmadığı için bu dönemlerde balıklar tüketilmek zorunda kalıyor. Bu nedenle binlerce kilogram balık değerinin altında satılıyor. Bu durum üreticinin zarar etmesine neden oluyor. Kentte balıkçılığın gelişmesi için balık işleme ve değerlendirme tesislerinin de yapılması gerekir. Türkiye’de balıkların yüzde 86’sı taze yüzde 13’ü de işlenmiş olarak tüketiliyor. Van’da ise yüzde 70’inin taze yüzde 30’unun işlenmiş olarak tüketiliyor. İlimizde vatandaşlar tuzlama yöntemiyle balıkları muhafaza ediyor. Ancak yapılacak balık tütsüleme tesisiyle üretilen balıkların yurt içine ve dışına pazarlanabilecek. Bu şekilde avlanan balıkların daha iyi değerlendirilerek büyük bir ekonomik kazanca dönüşecektir. Balık işleme ve değerlendirme tesislerinin yapılmasıyla pazarlama sorunun da ortadan kalacaktır."

Altı yıldır Van Gölü’nde balık avladığını belirten Ercan Avcı isimli balıkçı, günlük ortalama 200 kilogram balık avladığını, balıkların yoğunlaştığı dönemlerde ise bu oranın artığını belirtti. Kendisiyle beraber 3 kişinin de aynı tekneden geçimini sağladığını dile getiren Avcı, her gün sabah erken saatlerde işe başladıklarını ve akşama kadar balık avladıklarını söyledi. Avcı, "Balıkları göl kenarındaki yolda kilogramı 1 YTL (1 milyon TL) satıyoruz. Ancak burada zararına satış yapıyoruz. Her gün sabahtan akşama kadar çalışıyoruz, ancak günlük kişi başına 50 milyon kazanabiliyoruz. Balıkçılar olarak birçok sorunumuz var. Teknelerimizin barınakları bulunmuyor. Göl kenarına gelişigüzel bırakmak zorunda kalıyoruz. Bu da mal ve can güvenliğimizi tehlikeye düşürüyor’’ diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 12 Ocak 2005 Çarşamba 16:17:09