Kilis Demirciler Mahallesi’nde, Karataş Tepesi’nde bulunan bu zaviyenin yapım kitabesi bulunmamaktadır. Günümüze gelebilen kitabelerin hepsi onarım kitabesidir. Zaviyenin ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Zaviyenin haziresindeki Şurahbil bin Hasene gerçekten burada gömülü ise, bu zaviyenin de Türklerin Anadolu’ya yerleştiklerini ortaya çıkarmaktadır. Osmanlı arşivlerindeki 1617 tarihli bir belgede bu zaviyenin ismi geçmektedir. Evliya Çelebi de bu dergâhtan söz etmektedir. Bu da zaviyenin XVII.yüzyılın ilk yıllarında bulunduğunu göstermektedir. Daha önceki dönemi ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır. Dergâhın banisi ve mimarı hakkında da bir bilgi bulunmamaktadır.
Zaviyenin Şurahbil’e ait olduğu söylenen mezarın yanındaki mescit zamanla doğuya doğru genişletilmiş, avlusunun çevresine diğer yapılar da yerleştirilerek dergah ortaya çıkarılmıştır. Zaviye avlusu ile birlikte 27.85x24.10 m. ölçüsünde dikdörtgen planlıdır. Avlunun üç tarafında üç eyvan, güneydoğu köşesinde mescit, güneydeki eyvanın batısında türbe, doğusunda da mutfak ve kiler, kuzeyinde de derviş hücreleri bulunuyordu. Zaviyenin doğusundaki eyvan mutfak, kiler ile kuzeydeki hücrelerin, eyvanın avluya bakan cepheleri muntazam kesme taştan yapılmıştır. Dış cephelerde moloz taşa yer verilmiştir. Mescit ile batısındaki eyvan ve türbe yine düzgün kesme taştan yapılmıştır. Buradaki bir kitabeden 1902 ve 1913 yıllarında bu bölümlerin onarıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre zaviyenin en eski bölümleri avlunun kuzey ve doğu kanadıdır.
Zaviyenin dikdörtgen planlı avlusunun girişi batı yönündedir. Bu avlunun güneydoğu köşesinde 14.40x4.15 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı mescit bulunmaktadır. Tek sahınlı bu mescidin giriş kapısı üzerinde Kilis Ağası, Hüseyin Ağa’nın 1913 yılında yaptığı onarımı gösteren bir kitabe bulunmaktadır. Mihrabın kuzeyindeki bir kapıdan da sağ tarafta Şurahbil’e ait olduğu sanılan türbe bulunmaktadır. Mihrabın önünde kare mekanlı bir mekan meydana getirilmiş ve üzeri küçük bir kubbe ile örtülmüştür. Bu kubbe beşik tonozların ve sivri kemerlerin yardımıyla yan duvarlar üzerine oturtulmuştur. Kubbe kasnağı içten yuvarlak, dıştan da sekizgendir. Bunun dışında kalan bölümler ise beşik tonozlarla örtülmüştür. Mihrap mescidin güney duvarının kenarındadır ve dışa doğru çıkıntı yapmıştır. Mihrabın bir özelliği bulunmamaktadır. Buradaki bir kitabeye göre de bu bölüm 1902 yılında onarılmıştır.
Türbeye batıdan girilmektedir. Üzeri çapraz tonozlarla örtülmüştür. Bir büyük, bir de küçük pencere ile içerisi aydınlatılmıştır. İç kısmında bezeme elemanına rastlanmamaktadır. Türbenin batısında 1960 yıllarında yapılan minare bulunmaktadır.
Mescidin kuzeyindeki sivri kemerle avluya açılan eyvanın kuzeyinde kiler ve mutfak yer almıştır. Zaviyenin helaları avlunun kuzeydoğusuna yerleştirilmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.kilis.bel.tr adresinden alınmıştır.