Nevşehir'de bazı tesislerin açılışına ve TOKİ konutlarının anahtar teslim törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi gölge oyunuyla yönetmeye çalışanlara teslim etmeyeceklerini söyledi.
Nevşehir'de 584 konutluk TOKİ evlerinin anahtar teslim töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, köhne zihniyetlerin Türkiye'nin hızını kesmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Türkiye'yi iş, üretim, hizmet ve yatırım yerine, boş lafla, çatışmayla, kavga gürültüyle, gölge oyunlarıyla yönetmeye çalışanlara bir daha asla teslim etmeyeceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Ben, milletimizin bir daha asla bu çağ dışı anlayışlara itibar edeceğine, demokrasiden, istikrardan, değişimden bir adım geri gideceğine ihtimal vermiyorum. Umutların kaybolmaya yüz tuttuğu, hayallerin kırıldığı, insanlarımızın gözlerindeki ışığın kaybolduğu, ülkemizin üzerinden kara bulutların hiç eksik olmadığı o kayıp yılları biz unutmayacağız. Zira unutursak yeniden aynı çaresizlik girdaplarına sürüklenmemiz uzun sürmez. Türkiye'yi bir daha asla iş yerine, üretim yerine, hizmet yerine, yatırım yerine, boş lafla, çatışmayla, kavga gürültüyle, gölge oyunlarıyla yönetmeye çalışanlara teslim etmeyeceğiz. Kendi menfaatinin peşinde koşmaktan bu milletin menfaatlerini unutanlara, Türkiye'nin kaynaklarını ona buna peşkeş çekmeye çalışanlara, bu ülkenin geleceğini karartanlara bir daha asla geçit vermeyeceğiz. Bu ülkeyi hortumlayanları milletimiz çok iyi biliyor. Bu milletin kaynaklarını nerelere, nasıl çektiklerini bu millet çok iyi biliyor. Onun için de bu millet 3 Kasım'da bunların hepsini sandığa gömdü" dedi.
Ülkedeki açılışlara yetişemediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, bazılarının kulaklarının duymadığını, dillerinin gerçeği söylemediğini, kalplerinin de karartılmış olduğunu savundu. Türkiye'nin kaybettiği yılların ardından, hak ettiği seviyeyi daha yeni yeni yakalamaya başladığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Eğer istikrarımızı koruyabilir, Türkiye'yi yeniden tekerleme siyasetine, deyimlere, anlamsız polemiklere, demokrasi hazımsızlıklarına mahkum etmek isteyen anlayışlara "dur" demeyi bilirsek, o zaman herkes bilsin ki, bizim önümüz açıktır. Yeter ki, şu içinde bulunduğumuz birliği, beraberliği, çalışma azmini, misyonumuzu, hedeflerimizi koruyabilelim. Yeter ki, Türkiye'nin hızına yetişemeyen o köhne zihniyetlerin hızımızı kesmesine izin vermeyelim. Ben milletimizin bir daha asla bu çağ dışı anlayışlara itibar edeceğine, demokrasiden, istikrardan, değişimden bir adım geri gideceğine ihtimal vermiyorum. Bu ülkede menfaatlerini Türkiye'nin yerinde saymasına endekslemiş bir mutlu azınlık dışındaki herkes, gözünü geleceğin hedeflerine dikmiş mutlu ve müreffeh Türkiye'nin, dünyanın zirvelerindeki büyük Türkiye'nin hayalini kurmaktadır. Bu büyük Türkiye'yi sizler hedefliyorsunuz. Bu millet için gerçekleştirilemeyecek bir hayal, ulaşılamayacak bir hedef yoktur. Yeter ki inanalım, yeter ki azmedelim, evvel Allah bunların hepsini başaracağız. Büyük düşünüyoruz, küçük hesaplarla, sığ düşüncelerle ilgilenmiyoruz. İşimize bakıyoruz, dersimizi çalışıyoruz. Şimdi millet olarak önümüzde çok büyük hedefler var, çok büyük hayaller var. Dün bizi hayalcilikle suçlayanlar, bugün gerçeklerle yüzleşme cesaretini gösteremeyenler, gelecek ile ilgili hedeflerimizi de hafife alsınlar. Bunların, bir hükümetin değil, topyekun bir ülkenin, yediden yetmişe bir milletin, Türkiye'nin hedefleri olduğunu unutup gülsünler, eğlensinler. Bu millet, zaten böylelerine ne deneceğini gayet iyi biliyor. Son gülen iyi güler. Zira bu milletin umutlarıyla, heyecanlarıyla, beklentileriyle, hedefleriyle oynanmayacağını o aklı evveller de yakında öğrenecekler'' ifadelerini kullandı.
2013 yılında gayri safi milli hasılayı 1 trilyon YTL'ye çıkarmayı, enflasyonu da yüzde 3-4'lere düşürmeyi hedeflediklerinin altını çizen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin mevcut büyüme hızıyla hedeflenen tarihte dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline geleceğini söyledi.
Türkiye'nin her alanda çok büyük bir değişim yaşadığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Bizim için asıl olan nedir biliyor musunuz? 'Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer'. Mesele bu. Yoksa bu makamlar, mevkiler gelip geçicidir. İnsan fani, hepimiz gelip geçiciyiz. Ama eğer geriye eser bırakabiliyorsanız, 'ha bizim bir zamanlar bir başbakanımız vardı, bir bakanımız vardı, bir milletvekilimiz vardı, bir belediye başkanımız vardı, şöyle iyiydi, Allah ondan razı olsun' deniliyor mu? Mesele budur. Onun için biz milletimize sevdalıyız, bu ülkeye sevdalıyız. Zira bu ülkenin hangi karanlık girdaplardan bu noktaya geldiğini sizler yaşadınız, biliyorsunuz. Türkiye her alanda çok büyük bir değişim yaşamıştır, yaşamaktadır. Bizi bekleyen gelecek çok daha güzel, çok daha aydınlık olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kimse bizden politik bir gayret beklemesin. Biz emanetçiyiz, cebimizden para vermiyoruz. Biz oy endişesiyle yalpalamayacağız, sapma yapmayacağız. Menfaat karşılığı, özel muamele karşılığı bize oy verecek olanlar varsa bize vermesinler" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak ve milletvekilleri ile birlikte bazı vatandaşlara sahip oldukları konutların anahtarlarını teslim etti. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte konutlardan birini gezdi ve ev sahipleriyle sohbet ederek, çocuklarıyla ilgilendi.