Niğde'de Hizmet Tarım İşletmeleri, yaşanan global krize rağmen yatırıma ara vermiyor. Hedefi 100 bin dekar olarak belirleyen şirket, 2009 yılında 3 bin 300 dekar tarım arazisini ekecek.
Merkezi Niğde'de bulunan ve organik tarım uygulamalarında sektörün lider kuruluşlarından biri olan Hizmet Tarım İşletmeleri, 2009 yılı ekim planına bin dönüm daha ilave etti. Hizmet Tarım işletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Sami Ege, krizden çıkmanın en basit ve etkili yolunun krize rağmen yatırıma devam etmek olduğunu belirterek, bu doğrultuda görüşmelerinin sürdüğünü belirtti.
Hedeflerinin 100 bin dekar ekili alan olduğunu ifade eden Sami Ege, "Bazılarına telaffuzu bile güç olan bu hedefin gerçekleşmesi için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Ekim planımıza eklediğimiz bin dekarla birlikte 2009 yılı ekim alanını şu an için 3 bin 300 dekar alana yükseltmiş olduk ve dikimlere başladık. Global krizin etkisini yaşayan ülkemizde öyle sanıyorum ki, yatırımlar bir miktar duracak. Ancak bizim hedefimiz 100 bin dekara ulaşmak. Şayet yaşanan kriz olmasaydı, ekim alanımızda çok ciddi artış olacaktı. Proje bazında muhteşem bir ilgi var. Artık insanlar tarımı yeni yatırım aracı olarak görmeye başladı. Meyve ve meyve suyu üzerine üretim yapan işletmeler, hammadde ihtiyacında dışa bağımlı olmaktan ziyade kendi bahçelerinde ve organik şartlarda üretilenlerini tercih ediyor” dedi.
Talepleri karşılayacak meyve fidanı temin etmekte zorlandıklarını kaydeden Ege, durumun böyle sürmeyeceğini, piyasadaki dalgalanmalar nedeniyle yatırımcı şimdilik frene basmış olsa da krizin yeni yatırım ve teşviklerle aşılacağına inandığını ifade ederek, “Ekim dikim yaptığımız bahçelerimizin tamamı tam organik. Çünkü piyasa artık kimyevi beslemeli ve korumalı ürünlerden kaçıyor. Tesislerimizde zararlılarla mücadeleden, bitki beslemesine kadar her şey tamamen organik. Buradan vatandaşlarımızı da çağrıda bulunmak istiyorum. Bizimle birlikte çalışmak isteyen herkesin bahçesini organik şartlara göre yeniden düzenleyeceğiz. Ayrıca çiftçilerimiz için yeni bir projemiz var. Küçük olsun benim olsun zihniyetini bir kenara iterek, elinde 10-20 dönüm gibi küçük ekim alanı bulunan çiftçilerin onlarcasını bir araya getirerek hem bir sinerji oluşturmayı, hem de artan rekabet şartlarında üreticinin kendini besleyebilecek konuma gelmesini sağlayacağız. Kısacası 'Bir elin nesi var iki elin sesi var' mantığını üretime aktaracağız. Bununda yanında arazisi olup bir takım imkansızlıklar sebebiyle tarım arazilerinde ekim dikim yapamayan çiftçilerimize iş ortaklığı teklif ediyoruz. Siz bahçenizi bize verin, biz de sizden hiçbir ücret almadan içerisine her türlü sistemi kuralım. Yıl sonunda ise maliyetler düştükten sonra kalan net karı çiftçimizle bölüşelim. Yani burada çiftçi hem malının sahibi, hem de çalışanı olacak. Kira yerine kendi bahçesinde çalışarak emeğinin karşılığını alacak” şeklinde konuştu.