Niğde'de merkezli faaliyet gösteren Hizmet Tarım İşletmeleri Sahibi Eyüp Sami Ege, verimsiz tarım arazilerini tarıma açtıklarını belirterek, Türk ekonomisine önemli katkılarda bulunduklarını söyledi.
Hizmet Tarım olarak Türkiye çapında 7 yıl önce büyük projelere başladıklarını ve modern tarımcılık üzerine neredeyse zirve yapmış duruma geldiklerini ifade eden Ege, öncelikli amaçlarının az maliyet, yüksek verim ve organik tarımcılık olduğunu belirterek, yaptıkları çalışmalar neticesinde çok önemli tecrübeler edindiklerini, bitki besleme, bahçe kurulumu, damlama sulama sistemleri ve özellikle verimsiz topraklarda bahçe kurulumları ile kendilerine özgü çok ciddi başarılara imza attıklarını kaydetti.
TÜRKİYE'DE MİLYONLARCA DÖNÜM ARAZİ BOŞ
Türkiye çapında boş olan milyarlarca metrekare arazi bulunduğunu, bunların içerisinde verimsiz topraklar olduğu gibi verimli topraklar da yer aldığını belirten Eyüp Sami Ege, “Şirket olarak bizim ana prensibimiz verimsiz toprakları mamur etmek. Verimli toprak her zaman işe yarar, her zaman değerlendirilir. Ancak verimsiz görünen, atıl duran tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması bizim için çok önemli. PH'ı düşük, kireç oranı yüksek, çakıllı kimsenin rağbet etmediği hatta insanların işe yaramaz gözüyle baktığı bu toprakları üretime elverişli hale getiriyoruz. Buralarda teknolojinin nimetlerinden de faydalanarak modern tarımcılık üniteleri kuruyoruz. Yapılan bu işlerde de organik sebze ve meyve üretimi yine bizim için çok önemli. Türkiye'de neredeyse ilk diyebileceğimiz sanayi tipi meyve üretimine geçtik ve bu konuda Adana ve Niğde bölgesinde ciddi projelere imza attık. Girdi maliyetlerini çok aşağı seviyelere çektik ve bitki beslenmeyi verimsiz topraklarda deneyerek olağanüstü başarıları yakaladık. Düşünün verimsiz bir toprakta dikilen ağacın ürün kalitesini, verimli topraktaki seviyesinin çok çok önüne taşıdık” dedi.
TARIM TİCARETTİR, HER BİN DEKARDA 250 KİŞİYE İSTİHDAM KAPISI SAĞLIYORUZ
Dikilen her ağaçtan, kurulan her bahçeden kısa sürede verim alınabilirse, tarım sektörü için önemli bir teşvik olacağını, bunun da ülke ekonomisine doğrudan yansıyacağını ifade eden Ege, “Biz sıfırdan birşeyler üretiyoruz, üretilmiş olanı pazarlamıyoruz. Verimsiz toprakların üretime geçmesi ile bir yandan da istihdamı sağlamış oluyoruz. Her bin dekarlık alanda ortalama 250 kişilik istihdamın önü açılıyor ve ülke ekonomisine yapılan bu katkı sürekli bir hale dönüşüyor. Diğer yandan üretimlerimizin ihracata yönelik olması ile ülke ekonomisine yine farklı bir katkıda bulunmuş oluyoruz. Bizim prensibimiz, üreticilerimizi belirli bir noktaya getirmek. Yani 10 dekar üretim alanı olan bir vatandaşın üretim sahasını 100 dekara çıkartmak. Bu da insanlara kazandırırsanız olur. Ancak sadece ben kazanayım mantığı ile hareket ederseniz o zaman çiftçilerde başarı yakalamanız mümkün değil. O zaman üreticinin önünü kesersiniz ve dolayısıyla ülkenin önü kesilir. Türkiye olarak, Dünya'da çok önemli tarım arazilerine sahip olup da, tarım ürünü olarak en geride yer almak çok acı verici bir durumdur. Bu bilgisizlikten ve teknolojik uygulamalardan uzak durmaktan, bilenlerin ise bu işe rant kapısı gözüyle bakmasından kaynaklanıyor. Halbuki tarım yani çiftçilik, ticaret demektir. Bunu modern anlamda teknolojisiyle, yeni nesil ürünleriyle, talebi olan ve kısa sürede ürün veren meyveleriyle yaparsanız, büyük miktarlarda paralar kazanmanız hiç zor değil” diye konuştu.
MODERN TARIMA GEÇMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ KALMADI
Hizmet Tarım İşletmeleri Sahibi Eyüp Sami Ege şunları kaydetti: "Bu işe gönül vermiş, tarımın bu ülkenin her şeyi olduğuna inanmış insanlara düşük maliyetli yani işletmenin bir yıllık çapa maliyetine yakın bir ramakla anahtar teslimi modern tarım arazileri kuruyoruz. Devletimizin tarım üzerine önemli teşvikleri muhakkak var. Ancak sorun şurada, insanımız uygulamada başarılı olamadığı zaman otomatik olarak teşvikler de başarısızlıkla sonuçlanıyor. Şunu çok iyi anlamalıyız ki, Türkiye'de ilkel tarımcılık artık zarar ettirmekte. İnsan sağlığından tutun da, toprağı ve yer altı su rezervlerini tehdit eder bir hal aldı. Artık ülkemiz için modern tarıma geçiş yapmaktan başka hiçbir çaremiz kalmadı. Buna da şiddetle ihtiyacımız var. Bu konuda da en mükemmel imkanlara sahibiz ve bunu zamanında yapmak zorundayız.”