21
Kasım
2024
Perşembe
SAĞLIK

Kanseri önlemek mümkün mü?

Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, aktarların kendilerini ''Lokman hekim'' gibi gösterip insanları farklı yönlendirdiğini belirterek, "Bitkisel ilaçlar kocakarı ilacı değil, ilaç sektörünün kimyasıdır. Bitkisel ilaçları ilaç gibi değil hastalığa uygun olarak kullanmak gerekir" dedi.

Daha önce Çorum Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü organizasyonu ile Çorum'da bitkilerin faydalarıyla ilgili bir konferans veren Prof. Dr. Saraçoğlu, hastalarının yoğun talebi üzerine dördüncü kez Çorum'a geldi. Prof. Dr. Saraçoğlu, Çorum'da "Koruyucu ve Önleyici Tıbbın Toplumsal Önemi ile Bitkilerin İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri" konulu bir seminer verdi.

Devlet Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen seminere Sağlık Müdürü Dr. Fikret Purtul ile çok sayıda vatandaş ve hasta katıldı. Araştırmacı-Yazar Prof. Dr. Saraçoğlu, ''Kanser, genlerin hastalığı olduğu için kesin tedavisi kolayca bulunacak bir hastalık değil. Kesin tedavisi ancak uzun yıllar sonra bulunabilir'' dedi.

İnsana hizmetin çok kutsal olduğunu belirten Saraçoğlu, Çorum'un seminerler zincirinde ilk göz ağrısı olduğunu, Çorumlular'ın sıcak ilgisini anlamlı bulduğunu ifade etti. Hangi hastalık olursa olsun teşhisi mutlaka önce hekimlerin koyması gerektiğini anlatan Saraçoğlu, modern tıbbın esaslarını uygulamak zorunda olduklarını dile getirdi. Hekimlerin teşhisi olmadan, kulaktan duyma bilgilerle tedavi uygulamanın son derece sakıncalı olduğunu anlatan Saraçoğlu, "Hekimler bitkisel tedaviyi kocakarı ilaçları olarak yorumluyor. Ama Avrupa'da bitkisel tedaviyi hekimler bizzat uyguluyor. (Türkiye'de) Halk arasında kendisine 'Lokman hekim' sıfatı kazandırmış kişiler 'Babadan, dededen el aldım' diyerek insanların karşısına çıkıp şifa dağıtma yöntemine başvuruyorlar. Bu son derece yanlış. Mutlaka hastalığa hekimler teşhis koymalı. Benim söylediklerimle hekiminize danışarak koruyucu ve destekleyici tedavi uygulayabilirsiniz" diye konuştu.

Hekimlerin günümüzde hastalıkları teşhiste zorlandığını anlatan Saraçoğlu, "Ulusal kanallarda konuştuğumuzda bazı baskılar geliyor. Ama memleket sevgimizden dolayı sözlerimizi sakınmadan ifade etmeye devam edeceğim. Türkiye bitki örtüsünde öyle bitkiler var ki, kilosu 200-300 bin dolar. Bu bitkileri çobanlara toplatıp yurt dışına gönderiliyor. Ve ithal ilaç olarak bize gönderiliyor. Bitkiler, Yaradan'ın ve tabiat ananın hepimize sunduğu nimetler. Örneğin meme ve prostat kanserinin en büyük nedeni hormon dengesizliğidir. Sebze ve meyveyi mevsiminde tüketin. Kanserde yüzde 200 artışın arkasındaki neden nedir? Soluduğumuz hava, hormonlu gıdalardır. Yaşadığımız ortamda hiçbir şey saf değil. Havadan bitkiler bile olumsuz etkileniyor. Kur'an ve bilim birbiriyle örtüşür. Doğru yol ilmin yoludur. Yakında 'Kanseri Önleyebilmek' isimli kitabım çıkacak. Son 15 yıldır kanseri önleyebilmenin savaşını veriyorum" ifadelerini kullandı.

Hastalara çeşitli tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Saraçoğlu, bitkisel tedavi yöntemlerinin Avrupa ülkelerinde çok yaygın olduğunu söyledi. Bitkisel tedavinin öneminin Türkiye'de halen kavranamadığını ve çeşitli hastalıklara yakalanan birçok kişinin doktora başvurmadan aktarlardan aldıkları bitki türleri ile tedavi olmaya çalıştıklarına dikkat çeken Saraçoğlu, bu yöntemin son derece yanlış olduğunu vurguladı. Bitkisel tedavinin doktorların tavsiyesi ile yapılması gerektiğini anlatan Saraçoğlu, ''Hastalığın teşhisi mutlaka hekim tarafından konulmalı. Bu dönemde hastalıkların birçoğu şekil değiştirebiliyor. Tabiat ananın bizlere nimet olarak sunduğu bitkilerden fazlasıyla yararlanmalıyız'' diye konuştu.

Saraçoğlu, 1930'lu yıllarda 550 erkekten sadece 1'inde kanser vakası görüldüğünü belirterek, bugün 9 erkekten 1'inin kansere yakalandığına dikkati çekti. En çok görülen kanser vakalarının erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanseri olduğunu belirten Saraçoğlu, ''Bir hastalığı, o hastalığa yakalanmadan önlemek ile yakalandıktan sonra tedavi ile önlemek çok farklıdır. Kanser de bu hastalıkların başında geliyor. Anlık kararlarımız, mutsuzluk ve stres, kanser yapan etkenlerdir. Düzenli beslenerek, alkol ve sigaradan uzak kalarak kansersiz bir hayat sürebiliriz. Şu an için kesin bir tedavisi olmayan kanserin, kesin tedavisi ancak uzun yıllar sonra bulunabilir. Kanser, genlerin hastalığı olduğu için kesin tedavisi kolayca bulunabilecek bir hastalık değil'' dedi.

Konuşmasında bitkilerin kimyasal yapıları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, yatmadan önce içilecek bir bardak havuç suyunun unutkanlığa karşı çok etkili bir vitamin olduğunu sözlerine ekledi.

iha
Yayın Tarihi : 7 Ocak 2008 Pazartesi 09:47:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İlhami ERTEMİZ IP: 88.245.116.xxx Tarih : 7.01.2008 18:09:10

Sayın Prof.Dr.Saraçoğlu hocama ne kadar teşekkür etsem azdır. kendilerinden çok şey öğrendim. Kürlerinden ben ve çevremdeki bir çok insan olumlu sonuçlar aldı. Benim dünya görüşümü değiştirdi diyebilirim. kendilerine daha çok sahip çıkmamız lazım.Allah yolunu açık etsin. Saygılarımla