İstanbul ili Adalar ilçesi, Büyükada’da, Çankaya (Nizam) Caddesi’nde bulunan bu köşk Osmanlı hariciyecilerinden Manuk Azaryan Efendi tarafından 1885–1890 yılları arasında yaptırılmıştır. Mimar Fotiadis’in planını çizip, tasarımını yaptığı köşkü Yorgo Simota Kalfa inşa ettirmiştir.
Azaryan Efendi’den sonra köşk Tophane Müşiri Zeki Paşa’nın mülkiyetine geçmiş, daha sonra birçok sahip değiştirmiş, 1972’den sonra da Büyükada Tenis ve Su Sporları Kulübünün yönetim binası olmuştur.
Oldukça geniş bahçe içerisinde bulunan köşkün kıyısında bir de plaj bulunmaktadır. Kâgir bir bodrum üzerinde iki katlı ve çatı katından oluşan köşkün eğimli araziden ötürü güney yönünde bodrum katı dayanak duvarlarına bitişiktir. Denize yönelik kuzeyi bir revakla açılmıştır. Bodrum katında sarnıç, mutfak, kiler, çamaşırhane gibi servis birimleri bulunmaktadır. Birinci ve ikinci katları yapının merkezini dik açı ile kesen iki eksene göre simetrik olarak yapılmıştır. Bu bölümler iç sofalı (karnıyarık) plan düzenindedir.
Köşkün zemin katı ile üst katında kuzey-güney doğrultusunda bir uçtan bir uca uzanan sofalar vardır. Ana girişi zemin katta olup, güney cephesine geniş bir teras yerleştirilmiştir. Buradaki terastan iki kollu mermer merdivenlerle bahçeye inilmektedir. Bu terasları ve iki yandan kuşatan zemin kata ait mekânların köşeleri pahlanmış ve buraya yarım altıgen şeklinde kitleler oturtulmuştur. Köşkün kuzeydoğu köşesinde Mehtabiye denilen Cihannüma niteliğinde bir de kulesi vardır. Kulede çepeçevre balkonlarla kuşatılmış olan iki ayrı kat bulunmakta olup, bunların üzeri çinko kaplı konik bir külahla örtülmüştür.
Prof. Dr. M.Baha Tanman’a göre köşkün iç mimarisi ile dış mimarisi arasında üslup bakımından bir tezat gözlemlenmektedir. Buradaki mekânların tasarımında sivil mimarinin köklü geleneklerine uyulmuş, buna karşılık cephelerin tasarım ve süslemelerinde Sultan II. Abdülhamit devrinin eklektik zevki egemen olmuştur. Küçük konsollarla desteklenen kat arası ve saçak altı silmelerinde, pencerelerin üzerindeki konsollu küçük saçaklardan ve bir takım başka ayrıntılarda ampir üslubunun etkileri görülmektedir.
Kenthaber Kültür Kurulu