Tarabya’daki İpsilanti yalısının arkasındaki iki set halinde yükselen 7.5 hektarlık bir alandır. İpsilanti ailesinin fertleri Eflak ve Buğdan’da voyvodalık yapmış ve atalarının Bizans İmparator ailesi olan Komnenoslar soyundan geldiğini iddia eden Fenerli bir Rum ailedir.
Tarabya’daki bu arazi XVIII.yüzyılda bu aileye aitti ve sahilde de bir yalıları vardı. Bâbıâlide tercümanlık yapan Aleksandros İpsilanti (1792-1828), görevi sırasında Rus yanlısı bir siyaset izlediğinin Osmanlı hükümeti tarafından farkedilmesi üzerine Rusya’ya kaçtı ve orada öldü. Osmanlı Hükümeti de bu ailenin bütün mallarını müsadere etti. Bundan sonra yalı ve arazi Fransa elçiliğinin yazlık binası olarak kullanılmak üzere General Sebastiani’nin tavassutu ile Fransa Hükümetine tahsis edildi.
Yalının arkasındaki tepenin boğaz’a bakan yamacındaki iki büyük setten meydana gelen koruluğun yukarı setinin iki tarafı fıstık çamlarının meydana getirdiği bir sınırın içinde kalan üçgen bölüm, içine dikili ağaçları ile adeta bir satranç tahtası görünümünde büyük bir teras şeklinde idi. Bu setin yalı tarafındaki küçük çıkması ile aşağı set arası kat-kat istinat duvarları ve rampalarla birbirine bağlanmış olup aralarında bir de kaskatlı çeşme bulunmaktadır.
Koruluğun hakim ağaç örtüsü olan fıstık çamlarının yanı sıra akçaağaç, ıhlamur, çınar, yalancı akasya, bozkavak, saplı meşe ve defne ile sarı salkımlarla erguvanlar buranın hâkim florasıdır.
Kenthaber Kültür Kurulu