İstanbul ili Sarıyer ilçesi, Yeniköy Köybaşı Caddesi ile İskele Çıkmazı Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunan bu yalıyı Sarraf Varki Vartaks XIX. yüzyılın sonlarında yaptırmıştır. Varki Vartaks’ın 1885 yılında ölümü üzerine yalı ve çevresindeki arazi varisleri arasında ihtilaf konusu olmuştur. Yalıyı icradan Teşrifat-ı Umumiye Nazırı Mahmut Münir Paşa almıştır. Ancak paşanın 1899’da ölmesi ile birlikte yalının mülkiyeti Ayşe Pervin Hanım ile Şükriye Ulviye Hanım’a geçmiştir. Ardından da Sultan II. Abdülhamit’in (1876–1909) oğlu Şehzade Mehmet Burhaneddin Efendi’ye satılmıştır.
Şehzade Burhaneddin Efendi yalıyı yıktırarak 1912’de yeniden yaptırmıştır. Bugün bu döneme ait ikinci balkonu çatı alınlığında 1328 tarihli “Ya Hafız” levhası görülmektedir. Osmanlı hanedanının yurt dışına çıkarılmasından sonra Mısırlı Ahmet İhsan Bey yalıyı 1923’te satın almıştır. Ahmet İhsan Bey’in 1946’da ölümü üzerine de mirasçıları yalıyı Erbilgin ailesine satmışlardır. Günümüzde Şehzade Burhaneddin Efendi veya Erbilgin ailesi yalısı olarak tanınan bu yalı Y. Mimar Hüsrev Tayla tarafından bütünüyle restore edilmiş, yalının orijinal izleri ortaya çıkarılmış, iç ve dış mimarisinde bazı değişiklikler yapılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son devir yapılarındaki özellikleri yansıtan ahşap karkas yalı, zemin kat üzerine iki kat olarak yapılmıştır. Yalının deniz cephesinde ikinci katların cumbaları taştan çıkıntılı kanatlar üzerine oturtulmuştur. Cephenin orta bölümünde ise her katta ahşap dikmeli balkonlara yer verilmiştir.
Yalı girişinin iki yanında birer servis merdiveni, güneyinde ise diğer katlara çıkan, ikili başlayarak tek kollu devam eden ana merdiven bulunmaktadır. Ayrıca ikinci kata çıkış servis merdivenleri ile de karşılanmıştır. Osmanlı Türk evlerinin iç sofalı plan tipindeki yalının birinci kat sofasının deniz yönünde bir eyvanı bulunmaktadır. Bağdadi duvarlarına rokoko üslubunda bezemeler yapılmıştır. Zemin katta yedi oda, bir mutfak, bir tuvalet; birinci katta on iki oda, dört tuvalet ve bir Türk hamamı; ikinci katta da yedi oda ile bir tuvalet bulunmaktadır.
Y. Mimar Hüsrev Tayla’nın yapmış olduğu restorasyonda, 1944 yılında Mimar Burhaneddin Bey’in yapmış olduğu değişiklikler ortadan kaldırılmıştır. Birinci ve ikinci katların ön balkonlara açılan duvarları geriye çekilmiş, batı cephesine de dikmeler üzerine bir balkon eklenmiştir. Ayrıca yalının kuzeyindeki bahçe kapısı kaldırılmış ve burası sütunlu bir revaka dönüştürülmüştür. Duvarlarda daha önce oluşturulan mekânlar kaldırılmış, daha önce kapatılan kapı ve pencereler açılmıştır. Birinci katta güneybatıdaki odalar Türk hamamına dönüştürülmüştür. Bu kattaki sofa balo salonuna dönüştürülmüştür. Yalının güneyindeki kayıkhanenin yerine de kapalı bir havuz yapılmıştır. Ayrıca pencerelerin ahşap kepenkleri kaldırılmış, balkonların ajurlu korkulukları da sade parmaklıklara dönüştürülmüştür. Bu arada bahçenin kuzeyindeki Mahmut Münir Paşa zamanından kalan tek katlı selamlık üzerine de bir kat eklenmiştir. Yalının arkasındaki koru ile bağlantılı olan köprü 1957 yılında yol yapımı nedeni ile yıkılmıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu