İstanbul Şişli ilçesi, çevre yolu ile Şişli-Kâğıthane caddeleri arasında kalan Abide-i Hürriyet Anıtı 31 Mart Vakası’ndan sonra bu ayaklanmada yaşamını yitirenler anısına 1909 yılında yapılmaya başlanmış, 23 Temmuz 1911’de de açılmıştır.
Günümüzde çevre yolu ve viyadüklerin yükseltilmesinden sonra anıtın bulunduğu tepe ile çevresi topografik konumunu kısmen de olsa yitirmiştir. Anıtın bulunduğu bu yerin İstanbul’un kuşatması sırasında Fatih Sultan Mehmet’in otağını kurduğu yer olduğu da söylenmektedir.
Anıtın tasarımını Neo-Klasik dönem mimarlarından, Mimar Muzaffer yapmıştır. Bu anıtın yapımı için açılan yarışmaya dönemin tanınmış mimarlarından Kemalettin Bey, Vedat Tek, A.Vallaoury, Konstantin Kiryakidi katılmış ve onların projeleri arasında Mimar Muzaffer Bey’in projesi birinciliği kazanmıştır.
Anıt üçgenler ve geometrik kurgular üzerinedir. Biçim olarak üçgenin ve onunla bağlantılı altıgenin kullanılması ile tasarım geometrik bir örgüye büründürülmüştür. Buradaki eşkenar üçgenlerin her kenarı geometrik olarak anıta çepeçevre eşdeğer bir perspektif kazandırmıştır. Ayrıca anıtın alanına girişten itibaren başlayan ve bir kapı ile yönlendirilen akslara da yer verilmiştir. Anıt, köşeleri pahlanmış bir eşkenar üçgen plato üzerindedir. Buradaki pahlanmış köşelerden üç yöne yönelik geniş merdivenler ile üçgen biçimindeki zemine ulaşılmaktadır. Bu zeminin giriş yönünde küçük bir taç kapıya yer verilmiştir. Bu kapının üzerinde “Makber-i Şuhedâ-i Hürriyet” yazılı bir kitabe bulunmaktadır. Anıtın zemin altında da bir mahzen kısmı bulunmaktadır.
Anıtın yapımında çeşitli taş malzeme kullanılmıştır. Anıtın tabanı üçgen biçiminde olup, üçgenin köşelerinin üzerine büyük pembe renkli cilalı taştan birer kürre konulmuştur. Bu kürrelerin yardımıyla üçgen alandan altıgene geçilmiştir. Üçgenin kenarlarının ortasına da alt kısımda mahzene açılan pencereler bulunmaktadır. Anıtın gövdesi aşağıdan yukarıya doğru daralan altıgen kesitlidir. Bu gövdenin birer yüzü atlanarak üç yüzeyine 31 Mart Şehitlerinin isimleri altıgen mühürler içerisine oyularak işlenmiştir. Gövdenin ön yüzünde Sultan V. Mehmet Reşat’ın tuğrası, diğerlerinde de “Tarih-i İstirdâd-ı Meşrutiyet 12 Temmuz 1325” yazısını içeren kitabeler yerleştirilmiştir. Altıgen gövdede mukarnasların yardımıyla yuvarlak bir daire oluşturulmuş ve burada prizmatik üçgen geçiş şeridinden yararlanılarak daha da dar bir halkaya ulaşılmıştır. Bunun üzerine de yuvarlak namlu biçiminde gövde oturtulmuştur. bU gövdenin üzerine süngülü tüfekler, kılıçlar, cankurtaran simidi, bayrak, askeri figürler metal döküm olarak yerleştirilmiştir.
Anıtın on sekiz basamakla inilen üçgen planlı mahzen (kripta) kısmı oldukça yüksek olup, üç büyük taşıyıcı ayak buraya yerleştirilmiştir. Buradaki üçgenin köşelerine, taş örgülü ayakların üzerine de birer kitabe şeridi yerleştirilmiştir. Ayrıca üçgenin güneydoğu köşesine de mermer bir mihrap yerleştirilmiştir. Kriptanın üzeri rumi motifli, renkli camlı bir vitray kubbe ile örtülmüştür. Bunun ortasına büyük bir avize yerleştirilmiştir. Anıtın çevresi geniş bir parmaklıkla çevrilidir. Burada Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın türbesi ile Mithat Paşa ile Talat Paşa’nın mezarları bulunmaktadır. Son zamanlarda Enver Paşa’nın kemikleri de buraya getirilmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu