Münevver AYAŞLI (1906- )
Ailesinin ve sevenlerinin Hacı annesi. Yakın tarihimizin takipçisi. Nezaketiyle, engin kültürüyle, milli duygularıyla güçlü bir Osmanlı... Osmanlı'yı, İstanbul'u, kültürümüzü zamanla oluşan değişimi, yozlaşmışlığımızı objektif ve ince detaylarıyla anlatan canlı tarih.... Hayatı Osmanlı-Türk Cumhuriyeti geçişinin bir yorumu adeta. Onu anlamak için okumak, kitaplarını incelemek gerekir.
1906 yılında Selanik'te asker bir babanın Tayyar Bey'in ve Hayriye Şerife Hanımefendi'nin kızı olarak dünyaya geldi. O yıllar Selanik Yurt sınırları içinde. Mustafa Kemal'i yakından tanıyor. Onunla ilgili hatıraları "Hatırlayabildiklerim" adlı kitaplarında yer alıyor. 4 yaşında İstanbul'a geliyor ve babasının görevi nedeniyle 8 yaşında ayrılıyor. Bu ayrılışı anlattığı hatıralarında ilginç tespitlere rastlıyoruz. "Biz hepimiz Osmanlı İmparatorluk insanları idik.
Bugünkü Cumhuriyet Türklerine Osmanlılığı anlatmak çok zor. Şöyle anlatmak gerek. Bugün elçi, büyükelçi gönderdiğimiz yerlere, vali, mutasarrıf, hatta kaymakam gönderirdik. Bugün vize, döviz ile gittiğimiz yerlere pasaportsuz vizesiz, dövizsiz giderdik.... ve ezan duyulmayan yer yoktu.
Halep’te bir Alman mektebine devam eder. Burada 2 yıl kalırlar. Babasının tayini Beyrut'a çıkar. Beyrut’tan sonra 13 yaşında artık bir genç kızken İstanbul'a döner.
14 yaşında annesiyle Almanya'ya gider ve sonra tekrar İstanbul'a döner. Daha sonra Ankara yılları..... Baba Diyarbekir'de reji müdürü. Anne kız Ankara'da ağabeyin evinde yaşamaktadırlar. Münevver hanım iş hayatına başlıyor. Önce Alman Elektrik şirketine giriyor ve vazgeçilmez bir eleman haline geliyor. Ankara'da sosyete hayatı yeni yeni şekillenmektedir. Görgüsüzlük hat safhada. Bu durumdan rahatsız ama düzenlenen gecelerin şık misafiri. Bu toplantılardan birinde ileride evleneceği Nusret Sadullah Beyefendiyle tanışıyor.
Fransızcası iyi olduğu için hariciye vekaletine giriyor. Sadullah Bey de Samsun Mebusu. Ankara Palas'ta oturuyor. Nihayet 1930 yılında Kandilli Evlendirme Dairesinde evlenip Sadullah Paşanın Yalısına yerleşiyor. 1934'te soyadı kanunuyla Ayaşlı soyadını alıyor. 1944'te Münevver hanım velinimetini, beyefendisini kaybediyor. 1947 yılında yazıya ve gazeteciliğe başlıyor. Fransızca, Türkçe ve Arapça'yı çok iyi kullanıyor. Osmanlı'yı çok iyi anlatmış eserlerinde. Eserleri çok derin, yaşanan bir tarihi anlatıyor.
Eserleri :
Teşrini Sani ve Ötesi ,Kıbrıs ve Fetvası , Pertev Bey'in Üç Kızı, Pertev Bey'in İki Kızı, Pertev Beyi'in Torunları , İşittiklerim.... Gördüklerim..... Bildikleri..... , Dersaadet,
Edep Yahu , Vaniköyünde Fazıl Paşa Yalısı, 19.YY Adında Bir Tarih Denemesi .