1
Mayıs
2025
Perşembe
SİYASET

Denktaş'a göre tehlike var

Türk Ocakları Derneği Çorlu Şubesi'nin açılışını gerçekleştiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kurucusu ve eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Kıbrıs'ı muhakkak kurtaracağız, KKTC'yi muhakkak yaşatacağız" dedi. 

Türk Ocakları Derneği Çorlu Şubesi'nin açılışını yapmak üzere eşi Aylin Denktaş ile birlikte Çorlu'ya gelen KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yoğun ilgi ile karşılandı. Alanda toplanan yüzlerce kişi Denktaş`ı görebilmek için büyük uğraş verdi. Denktaş'ın elini öpüp hatıra fotoğrafı çektirmek isteyen büyük küçük onlarca kişi ise adeta birbirleri ile yarıştı. Açılışa, Denktaş ve eşinin yanısıra, Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, Çorlu Kaymakamı Erhan Özdemir, Tekirdağ İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Murat Öztürk, İl Emniyet Müdürü Cemil Demir, Çorlu İlçe Cumhuriyet Başsavcısı Orhna Çetingül ve çok sayıda davetli katıldı. 

Açılışa vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. Atatürk Meydanı'nda bulunan Türk Ocakları Derneği Çorlu Şubesi'nin açılışını yapan Denktaş bir süre dinlendi. Cebinden çıkardığı fotoğraf makinesi ile kendisini görüntüleyen gazetecilerin fotoğrafını çeken Denktaş'ın fotoğrafını ise eşi Aylin Denktaş çekti. Denktaş, açılışın ardından Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası'nın konferans salonunda bir konuşma yaptı. 

Salona alkışlar arasında gelen Rauf Denktaş'ın konuşması zaman zaman yine alkışlarla bölündü. Milli şairlerin artık konuşulmadığını ve milli şiirlerin dinlenmediğini söyleyen Denktaş, "Unutuyoruz ki kendi derdimiz düşersek ve herkes kendi gemisini yüzdürmekten öte bir şey düşünmezse gemiler batar ve vatan elden gider" dedi. 

Gazetelerde Guantanamo`da ABD'nin insanlık dışı hapishanelerinde kalan kişilerin intiharlarının yazıldığını kaydeden Denktaş, "ABD'nin insanlık dışı hapishanesinde, seneler geçiyor, mahkeme yapılmıyor. İnsanlara nasıl muamele ediliyor bilen yok. İntiharlar oluyor ve son olarak 3 kişi daha intihar etti. Amerika lider devlet ama kuvvette lider. Öyle anlaşılıyor ki manevi değerlerde lider olmaktan çıkıyor. Eğer Türkiye böyle bir şey yapsaydı, insanlar hapse atılsaydı dünya hop kalkar hop otururdu. Türkiye'yi Avrupa'dan çıkarırlar, ceza verirler, 'Bunu yapamazsın, insanlığa karşıdır' derlerdi. Ama bunu yapan güçlü bir devlet olunca kimse bir şey söylemiyor" diye konuştu. Denktaş ABD'nin Irak`ta bulunan petrolleri almak için bir yalan uydurduğunu, Amerika'nın "Saddam'ın elinde dünyayı alacak silahlar var" gerekçesiyle Irak`a girdiğini belirtti. Denktaş, "Irak halkı inlemekteydi ama oraya girdiler fakat şimdi çıkamıyorlar. Irak'ta 100 binden fazla insan öldü. Çoluk çocuk demeden öldürdüler. ABD bunu Birleşmiş Milletler'den karar çıkarmaksızın yaptı. Güçlü olduğu için yaptı. Ama şimdi Irak kan ağlıyor. Her gün insanlar ölüyor. Birileri orada kendine uygun bir idare kurmuş, adına demokrasi diyor" ifadelerini kullandı. 

ABD'nin Kıbrıs Rum yönetimini tanıması konusuna da değinen Rauf Denktaş, "ABD Kıbrıs`ta tek bir hükümet tanıdığını söylüyor. Bu hükümet eli kanlı bir diktatörlük hükümeti, terörizme dayalı, kara para aklayan, Miloseviç`in servetini Kıbrıs`tan geçiren manevi güçten yoksun, Kıbrıs`ta haksızlığın daniskasını yapmış, yapmaya devam eden, 'Anayasa yoktur' diyerek birden bire ortaklığı ortadan kaldıran, Türk ortağın hakkını gasp etmek için elinden geleni yapan bir hükümet. Amerika ne hakla 'Ben Kıbrıs`da tek bir hükümet tanırım. O da Rum hükümetidir' diyebiliyor. Bunun hak ve adaletle, insanlıkla bağlantısı nerede? Bunun Türkiye dostluğu nerede? Kıbrıs, ABD için petrol kuyularına sıçrama tahtası. Kıbrıs`ta İngiliz üsleri var. ABD bunları kullanıyor, kullanmaya da devam edecek. AB ile anlaşma yapıyorlar. 'ABD olarak, biz İngiliz üslerini kullanacağız, sen de Kıbrıs'ın geri kalanını alacaksın' diyorlar. AB üyeleri hak ve adalete bakmaksızın, 1960 anlaşmalarına bakmaksızın, yani hukuku çiğneyerek, hak ve adaleti çiğneyerek, insan haklarını çiğneyerek, eli kanlı terörist Rum idaresini bütün Kıbrıs hükümeti olarak AB`ye alıyor. Böyle yapmakla 1960 anlaşması ile oluşan Türk ve Yunan dengesini, Lozan dengelerini ortadan kaldırıyor. Zaten ABD Lozan anlaşmasını hala kabul etmeyen bir ülke" şeklinde konuştu.

"ANNAN PLANI, TÜRKİYE'Yİ ADADAN ÇIKARTIYOR, TÜRK-YUNAN DENGESİNİ YUNANLI'NIN LEHİNE BOZUYOR"
ABD'nin Rumlar'ı tanıma sözünün yeni bir söz olmadığını en başından biri söylediğini ifade eden Denktaş, "1964 yılında Kıbrıs`ta Türk'ün kanı akarken, çocuklar, 16 günlük bebekler, toplu mezarlarda genç anneleri ve yaşlı dedeleri ile birlikte gömülürken, ABD uzaktan seyrediyor ve ellerini ovuşturuyordu. Şimdi kafalarında Kıbrıs meselesinin hallolması, Kıbrıs'ın Yunanistan'a verilmesi fikri var. Ama bunu yaparken, 'Türkiye'yi de gücendirmeyelim. Onlara da Kıbrıs`tan bir üs verelim ya da Yunan adalarından birini verelim' diye bir formül var. Hep bizim çökmemizi beklediler. 11 yıl boyunca direndik. Toros Dağları'ndan gelecek sesi bekleyerek direndik. Yunanlılar harekata geçince Türkiye nihayet Barış Harekatı'nı yaptı. Şehitlerine şehit katarak bizi kurtardı.

 Ancak, kuzeydeki varlığımızı, Kıbrıs'taki iki halktan biri olduğumuzu, Rum halkı kadar hakkımız olduğunu, ABD başlangıçtan beri kabul etmiş bu insanlara nasıl muamele ediliyor ve kabul etmediğini söyleyerek, Rumlar'a, 'Tamamdır, Kıbrıs sizindir. Uzlaşmayın, sabredin' mesajı veriyor" dedi. Annan Planı'nı neden kabul etmedikleri konusuna da değinen Denktaş, "Annan Planı, Türkiye'yi adadan çıkartıyor. Türk-Yunan dengesini Yunanlı'nın lehine bozuyor. İşlemesi zor bir idare kuruyor. Rumlar, gün gelecek bundan da vazgeçecek ve Türkiye'nin garantör hakkı da kaldırıldığı için kendi başımızda Rum`un elinde esir olacağız. Türkiye'nin bu planı desteklemesi bizi şaşırttı. Bunun sırrını çözemedim ama geçenlerde Başbakan Erdoğan bir açıklama yaptı ve 'Kıbrıs meselesi milli bir meseledir.

 Taviz verilmeyecektir. Annan Planı'nı kabul ettik. Çünkü AB rica etti. AB bizi kandırdı' dedi" şeklinde konuştu. Bu durumun daha ne kadar süreceğini, Türkiye'nin baskılara ne kadar süreyle boyun eğmeyeceğini bilmediğini kaydeden Denktaş konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Kıbrıs elden giderse arkadan başka şeyler gelir. Ekümenlik meselesi ortaya çıkar. Papaz Vatikan gibi Türkiye'nin içinde Rum Ortodoks Devleti kurma yolunu açmaya çalışır. Ardından Ermeni meselesi gelir. 'Tazminatlarını verin' derler. Bozcaada ve Gökçeada`da yaşamış olan Rumlar geri gelmeye, ellerindeki tapularla arazilerini istemeye başladılar. Papaz, vakıf arazisidir diye arazilerini istemeye başladı. Türkiye'nin üzerine çullandılar. Vatandan bir karış toprak verilmez, verilmeyecek, bunu herkes böyle bilsin. Kıbrıs meselesi tehlikelidir. Endişeliyim ama Anadolu'daki halkımıza ve Türkiye`ye güvenerek, ne kadar tehlikeli olursa olsun Kıbrıs`tan bir karış toprak vermemek niyetindeyiz, kararındayız. 'Referandum zamanında evet denmesi lazım, yolun açılması lazım' diyen basın, bu sefer 'Sayın Talat`ın zaferi' diye manşetler atıyor. 'Evet' demekle, Kıbrıs gidiyor. Güçlüler diye sesimizi çıkarmazsak, yaptıkları yanlarına kalacak. Kıbrıs önemlidir. Kıbrıs`ı Osmanlılar İngilizler'e geçici olarak vermiştir. İngilizler 1914 savaşında burayı gasp etmişlerdir. Eğer Kıbrıs`ı terk edeceklerse tamamen Türkler'e vermek zorundadırlar. Kıbrıs`ı muhakkak kurtaracağız. KKTC'yi muhakkak yaşatacağız. Başka çaremiz yok. Oynanan oyunlara boyun eğmeyeceğimizi dünya bilsin." 

Salona alkışlar arasında gelen Rauf Denktaş, yine alkışlar arasında salondan 'Allah'a ısmarladık' diyerek ayrıldı.
.
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2006 Pazartesi 01:09:43
Güncelleme :12 Haziran 2006 Pazartesi 01:16:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?