Sarıkeçili Aşireti'nin kadınları, 8 Mart'ın kendileri için hiçbir anlamı olmadığını belirterek, "Yaşam şartları son derece zorlaştı. Geçim sıkıntısı ve eğitim başta olmak üzere birçok sorunla mücadele ediyoruz" dediler.
Dünya Kadınlar Günü'nden haberleri dahi olmayan Sarıkeçili Aşireti kadınları, at ve eşek sırtında göç ederek hayatta kalabilmenin zorlu savaşını veriyor. Yaz mevsimini Konya ve Karaman yaylarında geçiren Sarıkeçili Yörükleri, havaların soğumasıyla birlikte Mersin'in Silifke ilçesine dönerken aşiretin kadınları ise sıkıntılı yolculukta türlü zorluklara göğüs germeye çalışıyor. Hayvancılık dışında geçim kaynakları olmadığını ve bu yüzden sürekli göçer bir hayat yaşadıklarını belirten yörüklerden Hanife
Yagal, şöyle konuştu: "Bugün Dünya Kadınlar Günü. Ancak, biz Yörük kadınları yine çalışıyoruz. Kıl çadırda çocuklarımızın bakımı, yemek, bulaşık, hayvanların otlatılması, bazlama yapımı, hepsi bizim elimizden geçiyor. Bizim için 'Kadınlar Günü'nün bir anlamı yok. Ne elektrik var, ne de su var. Çamaşır makinesi bulaşık makinesi bilmeyiz. Bugün sağlıklı olursak ve karnımız doyarsa bizden mutlusu yok."
Zor şartlar altında yaşam savaşı verdiklerini anlatan Hanife Yagal, şunları söyledi: "Kış mevsimi nedeniyle konaklamak için Silifke'nin sahile yakın kesimlerine geliyoruz. Yerleşik hayata geçiş konusunda sıkıntı çekiyoruz. Göçebeliğin yarattığı sıkıntılar her geçen gün artıyor. Özellikle hayvanlarımızla yolda ilerleme konusunda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Yaşam şartları zorlaştı. Geçim sıkıntısı ve eğitim başta olmak üzere birçok sorunla mücadele ediyoruz."
Nisan ayı sonu itibariyle yaylalara göç ettiklerini anlatan Yagal, sözlerine şöyle devam etti: "Sonbaharda Akdeniz sahillerine iniyoruz. Yaz mevsimini Konya ile Karaman yaylalarında, kış mevsimini Silifke, Gülnar ve Aydıncık ilçelerinde geçiriyoruz. At, deve, eşek ve keçilerimizle birlikte sahillerden yaylalara, yaylalardan sahillere göçerek Yörük geleneğini sürdürüyoruz. Yılın 3 ayını yolda, 3 ayını yaylada, 6 ayını da sahillerde geçiriyoruz. Uzun yolculuğun 2 ayı oğlaklar küçük olduğundan gidişte, bir
ayı dönüşte geçiyor. Un, bulgur, tuz, kazan, tencere, yayık, beşik, yatak ve yorganları araçlarımıza yüklüyor, yola koyuluyoruz. Hayvanlarımız otlatılarak çobanlar tarafından götürülüp getiriliyor."
Sarıkeçili Yörük Derneği İkinci Başkanı İbrahim Yagal ise, "Bizim kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü'nden hiçbir zaman haberi olmaz. Bizim her şeyimiz kadınlarımızdır. Çocukların ve hayvanların bakımı onlardan sorulur. Şafak vakti kalkar gece geç saatlere kadar beden gücüyle hizmet ederler. Zor şartlarda yaşam mücadelesi verir ancak hiçbir zaman bundan şikayet etmezler. Kadınlarımıza, kadınlar günü desek o nereden çıktı diye cevap alıyoruz" dedi.
Yagal çiftinin Elif, Öznur, Kezban, Songül ve Rukiye isimli beş çocuğu bulunuyor.
sarıkeçili aşireti ne demek oluyo ya? sarıkeçililer aşiret değil yörüktür. ve bana göre onların adı Sarıkeçili Yörükleridir. Aşiret dediğiniz takdirde sarıkeçilileri bilmeyen birisi onları doğu veya güneydoğuluymuş gibi düşünülür.Sarıkeçililer Aşiret Değil, Has ve Hakiki Yörüktür.. Bizler Yörük Torunlarıyız.. Aşiret Değiliz.