22
Aralık
2024
Pazar
MERSİN

Ailelere karne uyarısı!

Bozyazı Devlet Hastanesi Aile Hekimi Ayçe Tamer, eğitimin asıl amacının özgüveni yüksek, başarma disiplini kazanmış, topluma yararlı bireyler yetiştirmek olduğunu belirterek, "Karne bu süreçte sadece bir araçtır" dedi.

Tamer, karne döneminin yaklaşması nedeniyle ailelere üzücü olayların yaşanmaması için uyarılarda bulundu. Yıl sonunun gelmesiyle birlikte yine öğrencileri, velileri ve öğretmenleri o bildik telaşın, karne korkusunun sardığını kaydeden Tamer, "Eğitim sistemindeki olumlu gelişmelerden biri olarak artık sınıfta kalmak yok. Ancak yine de yarış hali, sınav dizileri devam etmekte. Çocuklarla birlikte aileler ve öğretmenler de ortak yarışın içerisinde yer almaktalar. Bazı çocuklar bu örüntüyü güzelce taşıyabilirken bazı öğrenciler için bu süreç sancılı bir kabusa dönebilir. Her sene gazetelerde karne zamanında yaşanan öğrenci intihar haberleri bizlere çokta uzak değil. Eğitim sadece çocuğu değil beraberinde aileyi, öğretmenleri hatta doktorları da ilgilendiren bir grup çalışmasıdır" diye konuştu.

Ailelerin çocuklarına yaklaşımları konusunda bazı önerilerde bulunan Tamer, okula yeni başlayacak olan çocuğun işitsel ya da görsel herhangi bir sorunu olup olmadığını araştırmak için öncelikle çocuğun kontrolden geçirilmesi gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Okul öncesi dönemdeki çocuklarla oyunlar ve masallar yardımı ile okula başlamadan çok önce çocukta, okulu özendirici olumlu bir duygu ve düşünce oluşturulmaya çalışılmalıdır. Okula yeni başlayan çocuklarda genellikle karın ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, uyku bozuklukları gibi psikolojik kaynaklı sıkıntılar olabileceği akılda tutulmalıdır. Bu gibi durumlarda çocuğun üzerindeki basıncı azaltıcı yönde davranılmalıdır. Gerek telkin, gerek oyun ile yaklaşım, öğretmen ve arkadaş desteği sorunu çözmede önemlidir. Okulda öğretmenler, öğrencilere karşı kesinlikle şiddet veya ceza uygulamamalıdır. Aileler öğrencinin ev ödevlerini sadece denetleme rolünde olup, ev ödevlerini bizzat kendileri yapmak şeklinde bir yardım anlayışına girmemelidir. Öğrencilerin başarıları ön plana çıkartılmalıdır. Başarısızlıkları karşısında aşağılayıcı, kırıcı, ezici veya şiddet uygulama gibi davranışlara kesinlikle gidilmemelidir.

Çocuğun günlük hayatı içinde, okulda geçen zaman, ev ödevlerini yapma zamanı, hobi zamanı ve arkadaşları ile sosyal ilişki içerinde olma zamanı dengeli olmalıdır. Çağın hastalığı bilgisayar oyunları ve televizyon izleme zamanları kısıtlanmalıdır. Eğitimin temeli ev içerisinde aile ilişkilerindeki dengede yatar. Öncelikle anne-baba olarak, sonra da okulda eğitmenler çocuklara karşı örnek bir model oluşturacak şekilde davranmalıdır. Çocuklar sürekli olarak bir komuta zinciri içerisine sokulmamalı, kendi öz benliğini geliştirmesine izin verilmeli, ebeveynlerinin çizdiği sınır içerisinde özgür bırakılmalıdır. Karnesinde zayıf beklenen çocukla sakince bu konu hakkında konuşulmalıdır.

Konu görmezden gelinmemelidir. Geçen süreç aile, öğretmen ve öğrenci tarafından birlikte değerlendirilmeli, sorunun kaynağı bulunmaya çalışılmalıdır. Özellikle karnesinde zayıf olan çocuğa yaz tatili boyunca küçük küçük başarılar yaşayabileceği ortam sağlanmalı ve çocuğun öz güveni yükseltilmeye çalışılmalıdır. Yaz tatili kesinlikle boş geçirilmemeli, çocuğun yaşına uygun İngilizce ve Türkçe eğitici, eğlendirici kitaplar okutulmalıdır. Çocukla zaman zaman yalnız kalıp, paylaşmak istediği herhangi bir konu olup olmadığı konuşulmalıdır. Karnesinde zayıf olan çocuğun ebeveyni kendisini de sorgulamalıdır. Eğer çocuk intihar etme düşüncesinden bahsediyor ise mutlaka ciddiye alınmalı ilgili uzmanla görüşülmelidir. Tüm bunların dışında asıl olan çocuklarımıza 'yalnız değilsin, buradayız ve sana dünyayı daha güzel deneyimler için yardımcı olmaya çalışıyoruz' mesajını vermektir."

.
Yayın Tarihi : 3 Haziran 2008 Salı 11:54:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?