Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği (TURAB) Genel Başkanı Doğan Narin, ülkede tüm şehirlerin çok önemli sorunları olduğun ancak iktidara, ilgili mercilere daha çok baskı yapanların sıralamada öne geçmeyi başardığını belirterek, "Mersin ise bunu başaramamaktadır. Oysa Mersin'de sivil toplum kuruluşları, yerel yönetim, siyasi partiler ve işadamları bir araya gelerek talepleri için baskı oluşturmalıdır" dedi.

AK Parti Mersin İl Başkanı Fatih Kısa, beraberinde bazı yönetim kurulu üyeleriyle birlikte geçtiğimiz günlerde genel kurulunu yapan TURAB yönetimini ziyarete ederek başarı diledi.

Ziyarette konuşan TURAB Genel Başkan Doğan Narin, sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin birlikte hareket etmelerinde çok büyük faydalar olduğunu belirterek, TURAB'ın 'Bu ülkeyi hep beraber yönetiyoruz' mantığı ile hareket etmeye çalıştığını söyledi. Hükümetin de bu yönde daha geniş çaplı politikalar sergilemesinde fayda olduğunu ifade eden Narin, bu noktada sivil toplum örgütlerine büyük görevler düştüğünü belirtti.

Birçok ilde sivil toplum örgütleri birleşip, bir takım platformlar oluşturarak yerel yönetimlerden, hükümetten veya gerekli her türlü merciden şehrin eksiklikleri ile ilgili artı getirecek taleplerde bulunduğunu dile getiren Narin, ancak bu durumun Mersin'de eksik olduğunu ileri sürdü. Bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini belirten Narin, "Çünkü bugün şehirleşmeye baktığımızda altyapısıyla, ulaştırması ile pek çok kent hızla gelişmekteyken, Mersin bu konuda hak ettiği noktaya ulaşabilmiş değil. Bir ilde hep beraber yaşayan yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler olarak bu ilin eksikliklerini hep birlikte tespit edip, çözüm aramamız gerekir. Ancak ne yazık ki biz istemeyi beceremiyoruz. Bu konunun üzerine gitmeliyiz" diye konuştu.

Geçmişte Mersin'in pek çok defa güç birliği yapmayı denediğini ifade eden Narin, son olarak da balık çiftlikleri ve nükleer santrale karşı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde Mersin Platformu'nun kurulduğunu hatırlattı. Nükleer santral ve balık çiftliklerine karşı pek çok çalışma yapıp, talepte bulanan platformun oldukça başarılı olduğunu aktaran Narin, bu platformun devam ettirilmesi ve kentin eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söyledi. "Hükümet çapında bir eksiklik var ise de il yönetimi veya milletvekillerimize baskı yaparak, problemlerimizin çözümünü hızlandırmalıyız" diyen Narin, Türkiye'nin çok büyük sorunları olduğunu ancak daha çok bastıranın öncelik sıralamasında öne geçtiğini, Mersin'in de artık atağa kalkma zamanının geldiğini dile getirdi.

AK Parti Mersin İl Başkanı Fatih Kısa da Doğan Narin'i ikinci defa başkanlığa seçilmesinden ötürü kutlayarak yeni yönetime başarılar diledi.

İl yönetimi olarak sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, oda, vakıf ve derneklerle daha çok bir araya gelmek için çalışma yürüttüklerini belirten Kısa, TURAB'ın çalışmalarını yakından takip ettiklerini ve önem verdikleri kuruluşlar arasında yer aldığını kaydetti. Mersin'in çok renkli bir şehir olduğunu ifade eden Kısa, bu renkli şehre dışarıdan bakıldığında ise 'kavga' şehri olarak görüldüğünü söyledi.

"Bu görünüşün yerine zenginliklerimizi armoniye dönüştüren bir anlayışın ağır basması lazım" diyen Kısa, aksi takdirde Mersin'in gelecekte insanların kaçmaya çalıştığı bir şehir haline geleceğini belirterek, "Ancak armoniye dönüştüğünde, güzel bir ses çıktığında, hep beraber keyif alacağız. Şehir zenginleşecek, daha mutlu ve güler yüzlü bir şehir haline gelecek. Somurtan, morali bozuk bir şehir dolmak yerine daha çağdaş, insanların birbirinin gözünün içine bakabildiği, gülümsediği, daha zengin bir şehir olmaya çalışmak gerekir" şeklinde konuştu. Şehirdeki tüm renklerin, farklılıkların, bu şehrin bir tarafında olması ve zenginleştirilip geleceğe taşınması gerektiğini aktaran Kısa, tüm düşünceleri, alt kimlikleri, etnik grupları, anlayışları, bir masa etrafında toplayıp, toplumsal barışı sağlamak için herkese büyük görev düştüğünü vurguladı.

Çözüm noktasında, Ticaret ve Sanayi Odası'nın önderliğinde tüm şehrin dinamiklerini, aktörlerini bir araya toplayıp şehri, istemsini bilen, talep eden bir kent haline getirmek gerektiğini vurgulayan Kısa, şöyle devam etti; "Bazı şehirlerimiz sorunlarının çözümü için bir orkestra gibi hareket edip, talepler belirleyip, iktidar, yerel yönetimler veya yatırımcılara iletiyorlar. Mersin'de de birilerinin, istemesini bilen, talep eden ve zorlayan bir anlayışın kente yerleşmesi için zorlaması lazım. İktidar partisi olarak bunu özellikle sivil toplum örgütlerine söylüyoruz. Şehrin buna ihtiyacı var. Mersin çok sesli bir şehir ancak kent, kavga şehrine dönüştürülüyor ve buna da sesiz kalınıyor. Siyasetçilerin, şehirde yaşayan, ağırlığı olan insanların bilgili ve ilgili olmasını sağlamalıyız."