21
Kasım
2024
Perşembe
MERSİN

Aşırı yağış bakliyata zarar verdi

AŞIRI YAĞIŞLAR BAKLİYAT ÜRÜNLERİNE ZARAR VERDİ

Türkiye'de bu yıl bahar aylarındaki yağışların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin bakliyat ürünlerine zarar verdiği, rekolte ve kalite düşüklüğüne neden olduğu bildirildi.

Ulusal Baklagil Konseyi ve Arbel Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan, aşırı yağışların özellikle mercimek ve nohutta sorunlara neden olduğunu, mercimek rekoltesinde bu sene yüzde 35'lere varan zarara neden olduğunu söyledi. Rekolte kaybı nedeniyle bu yıl yetişecek kırmızı mercimeğin ancak iç piyasanın talebini karşılayabilecek durumda olduğunu, ihracat için Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında dışarıdan ürün getirilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, kilosu 1 TL olan mercimeğin 1.25 TL'den satılmaya

başlandığını ve 2010 yılında özellikle Kuzey Amerika'da yaşanan iklimsel sorunlar nedeniyle tarımsal ürün piyasalarının olumsuz yönde etkilendiğini belirtti. Zamanından sonra ve yoğun olarak yağan yağışların bu ülkelerde yetişen ürünlerin kalitesinde ve veriminde düşüşlere neden olduğunu dile getiren Arslan, "Kuzey Amerika ülkelerinde normal dönemde ağustos ayında gerçekleşen hasat eylül ayının sonuna sarktı. Bu nedenle dünya baklagil piyasaları olumsuz yönde etkilendi. Ürünün piyasaya girmesinde yaşanan

gecikme nedeniyle fiyatlar yüksek seyretti. Dünyada tarımsal ürünlerin içinde hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda anormal fiyat dalgalanmaları oluştu. Tarımsal ürün fiyatlarının yükselmesi bu sektörde yer alan ihracatçıların sorun yaşamasına neden oldu. Geçtiğimiz dönemde olumsuz hava şarlarının da etkisiyle dünyada bir gıda krizi yaşandı. Dünya gıda stokları tehlikeli seviyelerde olduğu için fiyatlar anormal arttı" dedi.

 

"DİR KAPSAMINDA ÜRÜN TEDARİK EDİLMESİ GEREKİR"

Türkiye'nin bu krizden dünya ülkelerine göre daha az etkilendiğini belirten Arslan, Türkiye'de tarımsal ürün hasadı ve ürün ihracat bağlantılarının haziran ayında gerçekleştiğini hatırlatarak, "Türkiye özellikle mercimekte dünyanın ilk hasadı yapılan ülkelerinin başında gelir. Türk mercimeği turfanda olarak da tabir edilebilir. Bu nedenle Türk çiftçisinin ürünü dünya piyasasında yüksek fiyatlarla alıcı bulabilir. Bu sene aşırı yağışlar nedeniyle Güneydoğu Anadolu'da 10 Mayıs'ta başlaması gereken hasat 30

Mayıs'ta, Diyarbakır'da ise 20 Haziran'da başladı. Bu yıl ekim alanları artmasına karşın aşırı yağıştan dolayı ciddi ölçüde verim kaybı ve hasar yaşandı. Diyarbakır'dan Silvan'a kadar olan 100 kilometrelik alanda da dolunun verdiği zarar nedeniyle mercimek ve buğday tarlaları büyük zarar gördü. Bu durum tüm bakliyat gruplarında dünya üretiminin ilk beşinde yer alan Türkiye'nin ihracatına da olumsuz yansıyacaktır. Ülke toplam ihracatımızın yüzde 3,62'sini karşılayan hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar

sektörünün ihracatının düşmemesi, ihracatçılarımızın mevcut pazarlarını koruyabilmesi için DİR kapsamında ürün tedarik etmesi gerekmektedir" diye konuştu.

 

"TARIMSAL ÜRETİM GÜCÜNE SAHİP ÜLKELER DÜNYANIN EN STRATEJİK ÜLKELERİ OLACAK"

Türkiye'nin, dünyanın sayılı bakliyat üretici ve ihracatçıları arasında bulunduğuna dikkat çeken Arslan, tüm bakliyat gruplarında dünya üretiminin ilk beşinde yer alan Türkiye'nin, ihracatta Kuzey Amerika ve Ortadoğu ülkelerine yoğunlaştığını hatırlatarak, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da güçlü pazarlara sahip olan sektörün bunun yanı sıra İtalya, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde de önemli miktarda ihracat yaptığını belirtti. Uluslararası pazarların birçok faktörün birbiri ile yakından ilişkili

olduğu bir alan olduğunu, diğer ülkelerdeki üretim miktarları ve buna bağlı olarak konulabilecek ihracat yasakları, ikame malların fiyatları, değişen tüketici tercihleri ve talep gibi faktörlerin ihracat verilerine de etken olacağını ifade eden Arslan, şöyle devam etti:

"Yıllardır çalışılan pazarları korumamız ancak o pazarların ihtiyacına zamanında cevap vermek ve aksatmamakla mümkündür. Ayrıca önümüzdeki 10 yıl içinde tarımsal üretim gücüne sahip ülkeler dünyanın en stratejik ülkeleri olacak. Kendi kendine yeterlilik gelecek yıllarda çok büyük önem kazanacak. Bu nedenle ürün rekoltesini ve kalitesini arttıracak çalışmalar önem kazandı. Dünyada kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara karşı dayanıklı tohum araştırmaları devam ediyor. Bizim ülkemizde de bu alanda yapılan

çalışmalar olumlu sonuçlar vermekte. İTAŞ tarafından geliştirilen ve 'Gökçe' adı verilen kuraklığa dayanıklı nohut çeşidi, BM tarafından diğer ülkelere tavsiye edildi. Halk arasında 'Komando' olarak bilinen 'Fırat 87' isimli mercimek çeşidi boya veren bir çeşittir. Aşırı yağış olması durumunda yana yatarak toprağa yapışan bu çeşidin zarar görmesi yeni çeşitler üzerinde araştırmalara neden oldu. 4 yıldır üzerinde çalışılan ve 'Evirgen' adı verilen boyu kısa çeşit Diyarbakır'da denendi ve iyi sonuç

alındı. Boya veren çeşitlerin Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep yörelerinde ekilmesi gerekiyor. Evirgen'in ise daha çok yağış alan Diyarbakır'da ekimi uygun olacaktır."

AŞIRI YAĞIŞLAR BAKLİYAT ÜRÜNLERİNE ZARAR VERDİ
İHA
Yayın Tarihi : 5 Temmuz 2011 Salı 15:00:05
Güncelleme :5 Temmuz 2011 Salı 17:31:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?