Mersinde bir balıkçı teknesine düzenlenen operasyonda, teknenin zula kısımlarına gizlenmiş yaklaşık 40 ton civarında kaçak akaryakıt ele geçirildi. Olayla ilgili olarak 6 kişi gözaltına alındı.
Bir istihbaratı değerlendiren Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ile Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler, "Baba Zülfikar" adlı balıkçı teknesini takibe aldı.
Teknenin Balıkçı Barınağına yanaşmasını bekleyen ekipler, tekneden bir tankere sevkıyat yapıldığı sırada operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda tekne sahibi M.G. ile birlikte İ.T., R.A., H.K., B.G. ve M.K. adlı 6 kişi gözaltına alındı.
Emniyet yetkilileri, ele geçen motorinin miktarının belirlenmesi için çalışmalarını sürdürürken, teknede 4 adet fazladan zula bulunduğunu, akaryakıtın yaklaşık 40 ton civarında olduğunu belirtti. Yetkililer, ele geçen akaryakıtın uluslararası sularda deniz tankerlerinden alınarak yurtiçine kaçak olarak sokulmaya çalışıldığını tahmin ettiklerini kaydetti.
Bu arada, Mersin Emniyet Müdür Vekili Süleyman Ekizer, Mersinin kaçak akaryakıt üssü değil, kaçak akaryakıt ile mücadele üssü olduğunu söyledi. Ekizer, 2000 yılında deniz tankerlerine sıfır vergi ile verilen akaryakıtın 108 bin 490 ton olduğunu, ancak 2003 ve 2004 yılında yaptıkları yoğun araştırma ve mücadelelerin ardından bu rakamın bugün 21 bin tona düştüğünü belirtti.
Ekizer, böylelikle 87 bin ton kaçakçılığın önlenmiş olduğunu kaydetti. Araştırmalarda oldukça ilginç bulgulara rastladıklarını ifade eden Ekizer, elde edilen bilgilere göre Suriye bandıralı "Atiyat Allat" adlı bir gemiye akaryakıt verildiğinin belirtildiğini ancak yapılan araştırmada Suriyede böyle bir geminin olmadığının belirlendiğini söyledi.
Konuyla ilgili bir başka örnek daha veren Ekizer, belgelere göre Ukrayna bandıralı bir gemiye akaryakıt verildiğinin ifade edildiği ancak yine yapılan araştırma sonucu belirtilen geminin 5 yıldır limanda jilet olmayı beklediğinin belirlendiğini kaydetti. Mersinde yaptıkları bir başka araştırmaya göre 300 araç başına bir petrol istasyonu düştüğünü söyleyen Ekizer, "Hangi petrol istasyonu sadece 300 araca hizmet vererek ayakta kalabilir" dedi.
Seyyar satıcılarla uğraşmanın polisin görevi olmadığını dile getiren Ekizer, "Önce sokağa belediye zabıtası çıkacak. Biz ihtiyaç olduğu için koruma veriyoruz. Herkes görevini yapacak. Tabi ki biz koruma desteğini vermeyi sürdüreceğiz, ama polisin asıl görevi bu değil. O zaman diğer görevlerimiz ne olacak? Bizim asıl hedefimiz örgütsel yapılardır" diye konuştu.