Coşkun Sabah'tan yeni albüm

Coşkun Sabah, kendisini gençlere tanıtabilmek için yeni bir albüm hazırlığında olduğunu söyledi. Hit olmuş parçalarından oluşan 22 şarkıyı, yeniden yorumlayacağını kaydeden Sabah, "Kendimi gençlere onların dilinden anlatacağım" dedi.

Mersin Çamlıbel Lions Kulübü'nün davetlisi olarak Mersin'e gelen Coşkun Sabah, kendi soyadını taşıyan 'Sabah Et Lokantası'nda dostlarıyla hasret giderdi. Burada İHA'nın sorularını yanıtlayan Sabah, müzik dünyasındaki genç yetenekleri değerlendirip tavsiyelerde bulunurken, Türkiye'de kaliteli bir müzik programının olmadığını dile getirdi. Sabah, önümüzdeki dönemde çıkartacağı yeni albümü hakkında da bilgiler verdi.

Kendisini takip eden genç isimlerin, öncelikli olarak yapması gerekenin kalıcı parçalara sahip olması olduğunu belirten Sabah, "Beni 28 yıldır bu camia içinde yaşatan ve bugünlere getiren bu oldu. Ben ilk defa 1980 yılında sahneye çıktım. 28 yıldır seslendirmiş olduğu parçalar hala dillerde ve eskimiyor. 'Anılar', 'Beni Unutma' ve 'Baharı Bekleyen Kumrular' gibi parçalar gibi. Ben bu ve benzeri parçalara sahip olduğum için bugünlere gelebildim" diye konuştu.

Bugün müzik dünyasına giren isimlerin bir çoğunun reklam kaygısı taşıdığını ve bu kaygıyla da şarkılar seslendirdiğine dikkat çeken Coşkun Sabah, gençlerin harcamış olduğu enerjinin sadece yarısını bile iyi şarkı okumak için harcaması durumunda çok daha iyi işler başarabileceğini savundu. Genç isimlerin enerjilerini tanıtım ve promosyon için harcadığını dile getiren Sabah, okunan parçaların da sanatsal bir değer taşımadığını ve kaliteden de yoksun olduğunu ifade etti.

Sabah, "Çok sağlam parçalar seslendirilmiyor. Bugün radyo ya da televizyonlardan dinlenen herhangi bir parça, bir iki defa dinlendikten sonra bir daha dinlenilmek istenmiyor. Hal böyle olunca da o parçayı okuyan arkadaşlar 6-7 yıl gibi çok kısa bir sürede kaybolup gidiyor. Bugün bir Sezen Aksu gerçeği ortada. Peki Sezen Aksu her zaman neden var? Çünkü bazı şarkılar hiçbir zaman eskimez. Sezen Aksu'yu hala binlerce insan dinlemeye geliyor, parçaları dillerden düşmüyor. Ve doğal olarak bu parçalar dillerden düşmediği için de eskimiyor, bizler de her zaman aranan isimler oluyoruz" ifadesini kullandı.

Televizyon kanallarında kaliteli müzik programları olmadığını, bu nedenle de ekranlarda pek fazla görünmek istemediğini kaydeden Sabah, Türkiye'de birçok televizyon kanalından teklif almasına karşın hiçbirine katılmadığını, söz konusu programlarda yer almayı da kendine yakıştıramadığını söyledi.

Coşkun Sabah, hiç tanımadığı insanlarla aynı programa katıldığını vurgulayarak, "3 konuklu bir televizyon programına davet ediyorlar ve orada hiç tanımadığımız insanları yanımıza oturtuyorlar. Sonra da diyorlar ki, 'Siz adam başı 2 parça okuyacaksınız, bu 6 parça okuyacak.' Bunu nasıl kabul edebilirim ki? Bu durum bize yakışmaz. Benim 3 parça okumam lazım, onun da bir parça. Çünkü bizim bir sanat geçmişimiz var ve yaptıklarımız da ortada. Sonra da çıkıp; 'Programın konsepti bu' diyorlar ve işin içinden çıkıyorlar. Böyle şey olur mu? " dedi.

22 parçadan oluşan yeni bir albüm hazırlığında olduğu bilgisini de veren Sabah, kendisini tanımayan gençler için hazırlanacak olan albümün şu anda hazırlık aşamasında olduğunu kaydetti.

35 yaş üstü insanların kendisini tanıdığını ancak bunun yanında kendisini tanımayan bir genç kitle olduğunu itiraf eden Sabah, hit olmuş albümlerini yeniden yorumlayarak gençlere sunacağını ve bunun da pop müziği tarzında olmayacağını ama buna yakın bir tarz olacağını dile getirdi. Sabah, albümle birlikte şarkılarının da kendi deyimiyle elbise değiştirdiğini buna rağmen özünün aynı kaldığını, buradaki amacın Coşkun Sabah şarkılarının gençlere sevdirilmesi ve onların anlayacağı dilden ulaşılması olduğunu kaydetti.

Oldukça anlamlı bir proje kapsamında Mersin'de sahne aldığının altını çizen Sabah, Mersin Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ve yoğun ilginin gösterilmiş olduğu konserden elde edilen gelirin de okul ve çocuk yuvası yapımında kullanılacağını belirtti. Coşkun Sabah, Mersin'in kendisi için ayrı bir anlam ifade ettiğini, sevdiği ve kendine yakın bulduğu insanların kentte yaşamını sürdürdüğünü ve kendisinin de zaman zaman Mersin'e gelerek, dostlarıyla hasret giderdiğini anlattı.