Mersin'de iki çocuğun, 2 gün arayla ölmesi sonucu ortaya atılan salgın hastalık iddiasıyla ilgili çalışmalar sürüyor.
Ölümlerin yaşandığı Güneş Mahallesi'nde Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin tarama çalışmaları sürerken, dünden bu yana hastaneye bin kişinin müracaat ettiği bildirildi.
Yetkililer, şu ana kadar 3. bir vakaya rastlanmadığını, telaşa kapılacak bir durumun olmadığını belirtirken, mahalle muhtarı herkesin tedirgin olduğunu ve yetkililerden aydınlatıcı bilgi beklediklerini söyledi.
Mersin'in Güneş Mahallesi'nde 4 yaşındaki Bora Mustafa Demir ile komşusu 2 yaşındaki Can Ulaş'ın, 2 gün arayla götürüldükleri Mersin Kadın ve Çocuk Hastanesi'nde ölmesi sonucu ortaya atılan 'menenjit salgını' iddiası, bölgede panik havasına yol açtı. Ölümlerin duyulmasının ardından Güneş Mahallesi ve yakın çevresinden bin kişi, dünden bu yana hastaneye başvurdu. Salgın hastalık şüphesiyle hastaneye gelenlerden hiç birinde şu ana kadar şüpheli bir duruma rastlanmazken, Sağlık Müdürlüğü ekipleri, Güneş Mahallesi'nde tarama çalışmalarına başladı. Oluşturulan ekipler, ev ev gezerek, halkı bilgilendirdi ve kayıt tuttu.
Sağlık Bakanlığı'ndan gelen 3 kişilik uzman ekibin de, Mersin Kadın ve Çocuk Hastanesi'ndeki incelemelerinin sürdüğü bildirildi. Bakanlık yetkililerinin, elde edilen kan örneklerini yeniden tahlil edilmek üzere Ankara Hacettepe Üniversitesi'ne gönderdikleri öğrenildi.
Son durumu değerlendiren Mersin İl Sağlık Müdürü Aytekin Kemik, geçtiğimiz Pazar günü hastaneye müracaat eden çocuklardan bir tanesinin, doktor tarafından üzerindeki lekelerden ve yüksek ateşine bakılarak menenjit ön tanısı ile teşhis konulmadan yatırıldığını belirterek, "Çocuk 2 saat sonra öldü. Çok kötü bir tesadüf, aynı mahallede 2 apartman yanda başka bir çocuk da dün aynı şekilde yüksek ateşle geldi ve o da öldü. Tabii ilk çocuğa menenjit ön tanısı konduğu için halk arasında fısıltı gazetesi vasıtasıyla yayıldı ve infiale yol açtı. Biz müdürlük olarak her şeyin en kötüsünü düşünerek, tedbirimizi almaya çalıştık. O çocukların yakın çevresindeki bütün çocukları taradık ve tedaviye aldık. Ama biz menenjitle ilgili hiç bir laboratuar bulgusunda menenjit mikrobuna ulaşmadık. Tabii dediğim gibi kötü bir tesadüf, ikisi yan yana olunca halk arasında infiale yol açtı ve dün hastanemize bin poliklinik müracaatı oldu. 3. bir vaka olmadı şu ana kadar. Ne ölüm ne de hastaneye yatan kişi olmadı. Biz yine de her türlü tedbirimizi aldık. Bakanlık bir ekip gönderdi, bu ekip geldi, incelemelerini sürdürüyor. Kan numunelerini alarak Ankara Hacattepe Üniversitesi'ne incelenmek üzere gönderdik. Telaş edilecek hiçbir şey yok. Biz olaya hakimiz, hiç ortada insanların telaş etmesini gerektirecek bir şey yok. Şüphe de yok, başka vaka da yok. Her şey kontrol altında. Zaten ortada kesin teşhis edilmiş bir vaka da yok. Tahlil sonuçları ve teşhis, sanırım 48 saat sonra tespit edilebilecek" dedi.
Kemik, olayın ardından bölgedeki insanların ilaç tedavisine alındığını hatırlatarak, "Okuldaki çocuklar boğaz kültürüne tabi tutuldu. Hastanelerdeki uzman hekim sayısı da artırıldı. Mahallenin nüfusu 300, ama biz şu ana kadar bin kişiyi muayene ettik ve hepsinin antibiyotiklerini verdik" diye konuştu.
Öte yandan ölen çocuklardan Can Ulaş'ın babası İdris Ulaş ise, çocuğunun önceki gün akşam aniden ateşlendiğini belirterek, "Ben bunun üzerine çocuğumu hemen Mersin Devlet Hastanesi'ne götürdüm. Orada bakamayacaklarını Çocuk Hastanesi'ne gitmemi istediler. Ben rica edince doktor baktı, iğnesini vurdu. Çocuğumu aldım evime geldim. Gece onunla oynadım, öptüm. Sonra yattık, sabah kalktığımda çocuğum halsiz vaziyette yatıyordu. Benim tansiyonum vardı, onun için hastaneye gitmiştim. Sonra bana bir akrabamdan telefon geldi, Çocuk Hastanesi'ne gelmemi istedi. Gittiğimde çocuk zaten ölmüştü" şeklinde konuştu.
İdris Ulaş, evlendikten 4 yıl sonra baba olduğunu ve Can'ın tek çocuğu olduğunu dile getirerek, "30 gün sonra 2 yaşında olacaktı" dedi.
Güneş Mahallesi Muhtarı Osman Çiçek de, aynı sokaktaki 2 çocuğun art arda ölmesinin kendilerini korkuttuğunu ifade ederek, "Önce sudan olabileceğini düşündük ve MESKİ yetkililerine haber verdik. Onlar geldi inceleme yaptı. Şu anda Sağlık Müdürlüğü ekipleri 2 gündür mahallede çalışma yapıyor. Şu ana kadar başka vaka duymadık. Bu çocuklar su yolu ile mi, hava yolu ile mi, gıda yolu ile mi zehirlendi, bu konuda halkın bilgilendirilmesi lazım. Herkes kendinden korkuyor, acaba bulaşıcı bir hastalık mıdır diye. 'Benim çocuğumda bu hastalığa mı yakalandı?' diye bir panik havası var mahallede. Biz bu konuda yetkililerin bizi aydınlatmasını bekliyoruz" diye konuştu.
bu çok kötü bir şey insanların gözleri önünüzde ölmeleri sizi başbakanı rahaysız etmiyorsa ne biçim insanlarsınız ozaman benm bi çok sevdiğim birinin yiğeni öldü orada kim bilir kaç kişi daha ölecek ltfn onlara yardım edin