Esnafın 'büyük' derdi

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (ESOB) Genel Sekreteri Talat Dinçer, alışveriş merkezlerinin kuruluşlarına ilişkin yasa tasarısında sermayeye üstünlük sağlayamadıklarını söyledi. Yasanın sürekli TBMM’ye gelmesine rağmen her defasında geri döndüğünü belirten Dinçer, "Ankara’ya kadar gidiyoruz. Orada sermayeyi geçemiyoruz" dedi.

Katıldığı bir programda alışveriş merkezleri ve büyük mağazaların esnafa verdiği zarar, ödenemeyen vergiler ve teşvik sistemi üzerinde duran Talat Dinçer, son 5 yılda Mersin genelinde 17 bin 500 civarında iş yerinin kapandığını söyledi. Mersin’de, 77 odaya kayıtlı 105 bin esnaf ve sanatkarın bulunduğunu belirten Dinçer, "2000 yılında 3 bin 503, 2001’de 2 bin 234, 2002’de 3 bin 19, 2003’te 3 bin 598 ve 2004’te 5 bin 63 olmak üzere son 5 yılda 17 bin 500 esnaf kepenk kapattı. Önlem alınmadığı takdirde, bu sayı 2005’te 7-8 bini bulacaktır. Türkiye’de yılda 150 bin iş yeri kapanıyor. Başbakan, ’İşsizliği önlemek için kapanan iş yerlerini açsak ve oralarda birer kişinin istihdamını sağlasak yeterli’ diyor. Doğru bir tespit" diye konuştu.
AB sürecinde gelen uyum yasalarının esnafı vurduğunu söyleyen MESOB Genel Sekreteri Talat Dinçer, gıdadan ulaşıma getirilen düzenlemelerin esnafa milyarları bulan ek yükler getirdiğini söyledi. Dinçer, "Gıda ile ilgili düzenlemelerin maliyeti milyarları bulurken, hemen ardından Karayolları Taşıma Yönetmeliği geldi. Şoför esnafından her biri bin 500 YTL’ye mal olan K-1, L-1, SRC gibi belgeler isteniyor. Şoför sürücü belgesini Türkiye Cumhuriyeti’nden almıyor mu? Kaldı ki yıllar önce şoför esnafına Ticari Taşıt Kullanım Belgesi aldırıldı. Yeni belgeler niye? Bir K-1 için bir sayfa dolusu belge hazırlanması gerektiğini biliyor musunuz?" şeklinde konuştu.

Mersin ekonomisinin küçük esnaf sayesinde ayakta durduğunu belirten Dinçer, "Alışveriş merkezleri ile mağazalar küçük esnafı öldürdü. Esnaf ve sanatkar örgütlerinin mücadelesi ile hazırlanan alışveriş merkezlerinin şehir dışında açılmasıyla ilgili yasa tasarısını TBMM’den çıkartamadık. Yasa meclise gitti geldi, gitti geldi. Ankara’da sermayeyi geçemedik. Sermaye 5-0 önde. Adamlar 80 bin çeşit ürün satıyor. Peşin ya da kredi kartıyla çalışıyorlar. Paraları garanti. Vatandaş, ancak cebinde para olmadığında bakkala gidiyor" dedi.

Ayın 30 günü vergi ödediklerini belirten Dinçer, "Her güne bir vergi düşüyor. Alt alta sıraladığınızda 30 güne de sığmayabilir. Biz işi gücü bıraktık, vergi dairesinde vergi ödeme kuyruklarında zaman öldürüyoruz. Ekonomiyi, esnafı ayakta tutmak istiyorsanız, karmaşık vergi sistemini kaldırıp, adil, kalıcı tek bir kalem vergi sistemi oluşturmak gerekir. İnsanların vergi dairelerinde kuyruklarda harcadıkları zamanı üretimde, yeni iş alanları yaratmada kullanmalarını sağlamak gerekir" diye konuştu.