Mersin İl Çevre ve Orman Müdürü Hasan Saday, motorlu taşıtlardan kaynaklanan egzoz kirliliğinin önemli bir çevre sorunu olduğuna dikkat çekerek, bu durumun önüne geçilmesi noktasında yakıt tüketiminin azaltılması, yakın mesafelere de araçla değil yürüyerek gidilmesi önerisinde bulundu.

Saday, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sahip olduğu en önemli doğal kaynaklarını bünyesinde barındıran çevrenin korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir yönetimiyle gelecek kuşaklara aktarılması noktasında oldukça hassas olduklarını dile getirdi. Mersin'in iklimsel, doğal, kültürel ve tarihsel özellikleri nedeniyle yoğun göç alan bir il olduğunun altını çizen Saday, bu durumun da birçok çevre sorununu beraberinde getirdiğini anlattı. Söz konusu çevre sorunlarından birinin de hava kirliliği olduğunu vurgulayan Saday, "Hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir" dedi.

Saday, Mersin'deki nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesiyle birlikte motorlu taşıtların sayısının hızla arttığını, bu araçlardan çıkan egzoz gazlarının hava kirliliğinde önemli bir faktör olduğuna işaret etti. Dünyada ve Türkiye'de konutlar ve endüstri tesisi gibi sabit emisyon kaynaklarından ileri gelen hava kirliliğinin yanı sıra motorlu taşıtlardan kaynaklanan egzoz kirliliğinin de aynı derecede önemli bir sorun olduğunu kaydeden Saday, hava kalitesini bozan kirlilik nedenlerine dikkat çekti.

Saday, bakımı yapılmayan araçların fazla yakıt tüketimi, temiz olmayan yakıt kullanımının yanı sıra trafik yoğunluğu, araçların egzoz gazları, yağ ve yakıt sızıntıları, akıntıları ve buharları, lastik tozları ve parçaları, araçların taşıdıkları yüklerin tozması, buharlaşması gibi gelişmelerin hava kalitesinin bozulmasına neden olduğunu söyledi.

Kirli havanın insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına yol açtığını ifade eden Saday, "Örneğin kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbon monoksitin (CO) ise kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürt dioksitin (SO2) üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürt dioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir" dedi.

Söz konusu zararların en alt düzeye indirilebilmesi için alınması gereken önerileri de sıralayan Saday, mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarından yararlanılması, araçların egzoz emisyon ölçümlerinin periyodik olarak yapılması, küçük silindir hacimli taşıtların kullanılması ve aynı güçte olan taşıtlardan hafif olanının tercih edilmesi önerisinde bulundu. Hasan Saday, yürüyerek gidilebilecek yerlere herhangi bir araçla gidilmemesi, kurşunsuz yakıt kullanılmasının yanında gidilecek yere en kısa mesafeden gidilmesi, enerji ve yakıt kullanılmasını da önerilerine ekledi.

İHA,

Yayın Tarihi : 8 Aralık 2008 Pazartesi 14:00:17