Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, doğru eğitimle, inovasyonla ve girişimciliğin özendirilmesi oluşturulacak istihdamın, Türkiye'nin genç nüfusunu bir sorun olarak değil aksine bir avantaja çevireceğini söyledi. Aşut, öğrencilerin yeni buluşlar çıkarmaları, gençlerin de eski köye yeni adet getirmeleri için yetiştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu savundu.
MTSO tarafından yürütülen ve bir süre önce tamamlanan 'INNOCAP Projesi' kapsamında yürütülen çalışmaların sonuçları masaya yatırılırken, 2011 yılı için planlanan 'KOBİ'ler İçin Yenileşim Mühendisleri Sertifika Programı' da düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. Söz konusu oturumda konuşan Şerafettin Aşut, Türkiye'de birçok kent 'inovasyon' kavramıyla yeni yeni tanışırken Mersin'in birçok alanda olduğu gibi inovasyon konusunda da konuşulan, örnek alınan bir kent konumuna geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çeken Aşut, ülke nüfusunun yarısının 28 yaşın altında olduğu gibi söz konusu nüfusun iş üretme potansiyeli yüksek gençlerden oluştuğunu belirterek, doğru eğitimle, inovasyonla ve girişimciliğin özendirilmesiyle oluşturulacak istihdamın, genç nüfusu bir sorun olarak değil, aksine bir avantaja çevireceğini savundu.
Aşut, "Ülkemizin geleceğin dünyasında var olmasını istiyorsak gençlerimizi iyi eğitmek, bilimsel araştırmalarımızı arttırmak zorundayız. Türkiye'nin başka çıkar yolu yok. Öğrencileri yeni icatlar çıkarmaları, gençleri eski köye yeni adetler getirmeleri için yetiştirmek zorundayız. İcat çıkartamazsak, 50 gramlık cep telefonuyla 10 tonluk demir sacı eş değer satmaya başlıyorsunuz. Türkiye'nin katma değeri yüksek, ileri teknolojik üretimlere ve bunları dünya piyasalarında pazarlamaya gereksinimi var.
Önümüzdeki dönemde küresel arenada bu yarışı kazanabilmek için Türkiye'nin üniversiteleriyle, sanayisiyle birlikte icat çıkarması lazım" dedi.
Bazı ülkelerin petrol ve doğalgaz gibi yeraltı zenginlikleri, bazı ülkelerin büyük sermaye birikimleri olduğu gibi kimi ülkelerinse bol ve ucuz iş gücü sahibi olduğuna işaret eden Aşut, Türkiye'nin en büyük zenginliğinin kendi insanı ve Türk insanının girişimci ruhu olduğunun altını çizdi. İnsanlara gerekli eğitim verilip imkanlar sunulması halinde bu zenginliğin ortaya konulabileceğini vurgulayan Aşut, "Bizim, artık işleri idare edecek yöneticilere değil, yeni fikirleri olan liderlere ihtiyacımız var.
Eğitimden ticarete, sanayiden yerel yönetimlere kadar her kurumumuzda rutinin dışına çıkabilen, vizyonu olan, inovasyonu bir yaşam tarzı haline getirmiş insanlara ihtiyacımız var" diye konuştu.
Rutinlik bir başka ifadeyle de sıradanlığın, yenilikçilik ruhunu öldürdüğünü kaydeden Şerafettin Aşut, bu nedenle de inovasyonun, Ar-Ge'nin, yenilikçiliğin hayatın temel bir noktası haline getirilmesinin sadece devletin, üniversitelerin ya da sadece iş dünyasının görevi olmadığı uyarısında bulundu.