Türkiye Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birlikleri (TYMSİB) Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz, Rusya'da narenciye sektöründe yapılan tanıtım çalışmalarına bağlı olarak ihracatın yüzde 20'lik artış gösterdiğini söyledi. Kemal Kaçmaz, ülke olarak bununla da sınırlı kalmayacaklarını ve Japonya'ya da narenciye sektöründe bir açılım yapacaklarını belirterek, sezon sonuna kadar da çalışmaların hayata geçirilmiş olacağını açıkladı.
Mersin Valiliği öncülüğünde; 'Turunçgil Hayattır' sloganıyla 20-21 Şubat 2010 tarihleri arasında düzenlenecek olan 'Mersin Turunçgil Festivali' ile ilgili olarak Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen toplantıda soruları cevaplayan Kemal Kaçmaz, narenciye sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Aynı zamanda Akdeniz Ülkeleri Narenciye Birliği (CLAM) Dönem Başkanı da olan Kaçmaz, 'Narenciye Tanıtım Grubu (NTG)' tarafından ortaya konan çalışmaların meyvesini vermeye başladığına dikkat çekerek, 2009
yılında 1 milyon 185 bin tonluk bir ihracat gerçekleştirildiğini, bu rakamın da Türkiye'nin toplam yaş sebze-meyve ihracatının yüzde 43'lük bir bölümünü oluşturduğunu vurguladı.
Narenciyenin Türkiye açısından oldukça önemli bir ihracat ürünü olduğunun altını çizen Kaçmaz, bu kapsamda da narenciyenin tanıtımının yanı sıra iç ve dış tüketiminin arttırılması adına NTG tarafından önemli çalışmalar ortaya konulduğunu, bunun yanında da 'Ulusal Turunçgil Konseyi'nin de narenciye sektörünün geliştirilmesiyle birlikte Türkiye'nin bir narenciye envanteri çıkartılması noktasında çalışmalar yürüttüğünü anlattı. Mersin'de bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan 'Turunçgil Festivali'nin gerek
kent, gerekse de Türkiye açısından önemli bir açılım olacağını savunan Kaçmaz, sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelerek ortak hareket ettiği festivali destekleyerek, gereken katkıyı da sunmaya çalıştıklarını dile getirdi.
"AKDENİZ'DE NARENCİYE ÜRETİMİNDE TÜRKİYE İKİNCİ SIRADA YER ALIYOR"
Dünya narenciye üretiminin 110 milyon ton civarında olduğunu hatırlatan Kaçmaz, başta Türkiye olmak üzere İtalya, İspanya, Mısır, Fas ve Tunus gibi ülkelerin de içinde yer aldığı Akdeniz ülkelerinin söz konusu üretimdeki payınınsa yüzde 25 olduğunu, bunun da oldukça önemli bir rakam olduğunu savundu. Kaçmaz, "Akdeniz Havzası'nda narenciye üretimi konusunda İspanya'dan sonra Mısır ile birlikte ikinci sırada yer alıyoruz. Bunun yanında CLAM Dönem Başkanlığı'nı Türkiye olarak biz üstleniyoruz. Bu sebeple
sektörde yaşanan gelişme ve değişiklikleri birebir takip etme şansına sahibiz. Avrupa Birliği (AB) tarafından sektörle ilgili olarak alınan tüm kararları da takip ediyoruz. Şu anda Akdeniz ülkeleri arasında narenciye ihracatı açısından Türkiye olarak oldukça iyi bir noktadayız. Gelecekte bu konumumuz daha da güçlenip, sektörde söz sahibi bir ülke olacağımıza inanıyorum" dedi. Türkiye'de ihracatçılarla üreticilerin ortak hareket ederek, bilinçli ve sektöre yönelik üretim yapmaya başladığına, bunun da son
derece önemli bir gelişme olduğuna işaret eden Kemal Kaçmaz, bugünkü ihracat rakamlarının da söz konusu tabloya bağlı olarak önümüzdeki yıllarda çok ciddi bir artış göstereceğini iddia etti.
"RUSYA'YA OLAN NARENCİYE İHRACATIMIZ YÜZDE 20 ARTTI"
Ulusal Turunçgil Konseyi'nin, Türkiye'deki mevcut narenciye üretiminin envanterinin çıkartılmasına yönelik çok ciddi çalışmaları olduğunu tekrarlayan Kaçmaz, bunun tamamlanması halinde sektörde daha sağlıklı bir veri tabanı oluşturulacağını belirtti. Kaçmaz, narenciye envanteriyle birlikte sektörde daha sağlıklı karar alınmasıyla birlikte üretim planlaması yapılarak, dünya ölçeğinde rağmet gören ve tutulan ürünlerin yetiştirilmesi anlamında da önemli bir adım atılabileceğini söyledi. Narenciyede
alternatif ürün arayışlarınıysa doğal karşıladığını ve bu tür arayışların olması gerektiğini kaydeden Kaçmaz, ancak her şeye rağmen üretimde herhangi bir düşüş değil, aksine artış yaşanacağının altını çizdi.
Rusya'da Tarkan ile başlatılan 'tanıtım çalışmaları'nda oldukça olumlu sonuçlar alındığını dile getiren Kaçmaz, "Sadece yaş sebze-meyve sektöründe değil, inşaat ve turizm sektöründe de olumlu tepkiler aldık. Narenciyeyle ilgili olarak hazırlanan tanıtım filmi, aynı zamanda da Türkiye'nin de tanıtımına büyük katkılarda bulundu. Tüm bu çalışmaların bir sonucu olarak Rusya'ya gerçekleştirilen narenciye ihracatımız yüzde 20'lik bir artış gösterdi. Bu oldukça önemli bir gelişme. Ancak bununla da sınırlı
kalmayacağız. Şu anda hedefimizde Japonya var. Çalışmalarda önemli bir aşama kaydettik ve protokol aşamasına geldik. Büyük bir ihtimalle sezon sonuna doğru 'Japonya Açılımı'nı da hayata geçirmiş olacağız. Japonya pazarından da ülke olarak oldukça umutluyuz. Umarım beklentilerimizi karşılarız" diye konuştu.
"YAŞ SEBZE-MEYVE SEKTÖRÜ BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR SEKTÖR"
Türkiye'de hangi ürünün, nerede ve ne şekilde yetiştirilip, nasıl en yüksek verimin alınabileceği yönünde havza çalışmaları olduğunu hatırlatan Kaçmaz, özellikle hububat konusunda ürün çeşitlerinin belirlendiğini, bunun yanında yaş sebze-meyve konusundaki çalışmalarınsa sürdüğünü söyledi. Tüm bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte ürün bazında kalite ve verimin artacağını savunan Kaçmaz, bu duruma bağlı olarak da üreticilerin oluşturulan havzalara göre yönlendirileceğini, böylelikle de üründen elde
edilen katma değerin de artacağını vurguladı. Türkiye'deki tarımsal üretimin her geçen gün arttığını gözlemlediğini dile getiren Kaçmaz, küresel krize bağlı olarak tüm sektörlerdeki ihracat rakamlarında çok ciddi bir gerileme yaşanırken, tarım sektöründe ve özellikle de yaş sebze-meyve sektöründe herhangi bir düşüş yaşanmadığını, bunun da sektörün vazgeçilmezliğini net bir şekilde ortaya koyduğunu anlattı.