Mersin'in Erdemli İlçesi'ne bağlı Kızkalesi Beldesi'nde, Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nün gerçekleştirdiği kazı çalışmalarında yeni bir tapınak gün yüzüne çıkarıldı.
Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülen "Kızkalesi Yüzey Araştırması Projesi" ve "Olba Antik Kenti Yüzey Araştırması Projesi" çalışmaları kapsamında, M.S. 2. yüzyılın sonuna ait olduğu belirtilen yeni bir tapınak bulundu. Gün yüzüne çıkarılan tapınağın Uzuncaburç Beldesi'nde bulunan tapınaktan daha büyük olduğu tespit edildi.
Projeler hakkında bilgi veren Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serra Durugönül, toprak üzerinde var olan mezar, konut ya da tapınak gibi eserlerden çizim aldıklarını ifade ederek, planlama ve fotoğraflamayla bir altyapı çalışması hazırlandığını söyledi.
Durugönül, "2005 yılında 'Kızkalesi Yüzey Araştırması Projesi'nin ikinci sezonunu tamamladık. Bu yıl karadaki Karakalesi'nin hemen kuzey batısında bir tapınak bulduk. Çevresel etkilerle güç koşullar altında bulduğumuz bu tapınağı yabani otlardan arındırdık. Plan çalışmaları sırasında bu tapınağın 16x10 sütun olduğunu gördük. Bu ölçüler, tapınağın Uzuncaburç'ta bulunandan daha büyük bir tapınak olduğunu göstermektedir" dedi.
Tapınağın vatandaşlar tarafından tahrip edilmesi nedeniyle parçalarının farklı yerlerden toparlanarak ölçü konusunda fikir edinmeye çalıştıklarını belirten Durungönül, 1907 yılında Güyer isimli bir araştırmacı tarafından tapınağın fotoğraflarının çekildiğini öğrendiklerini ifade etti. Bu fotoğraflar elde edilerek karşılaştırma yapılabileceğini kaydeden Durugönül, tapınak süslemelerinin hava şartları ve zaman gibi etkenlerle yıprandığını belirtti.
Tapınağın dışında 1-2 km doğuda, Çağdaş Roma Dönemi'ne ait bir kamu binası bulduklarını vurgulayan Durugönül, Kızkalesi'ndeki sütunlu yolda da çalışma yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugünkü karayolunun kuzeyinden başlayarak sahile doğru devam eden sütunlu yolun izlerini limon bahçeleri arasından bularak, bu sütunları plana oturttuk. Bu plan çalışmaları, 2 yıldır Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tamer Gök'ün öğrencileri tarafından yapılmaktadır. Hassas ölçümleri yapabilen bir alet olan 'Total Station' denilen aleti çalışmalarımızda kullanıyoruz. Hem arazide hem de bilgisayarda yapılan ölçümlere de aynı fakültenin öğrencileri yardımcı oluyor. Biz, 1 ya da 2 yıl daha yüzey araştırmasını sürdürmek istiyoruz. Çünkü Kızkalesi'nin yerleşim merkezlerini değil, Antik Çağ'da Kızkalesi'ne ait olan köyleri de incelemek üzere yola çıktık. Kızkalesi'ne ait bugüne kadar incelenmemiş 2 yeni köy bulduk. Bu eski çağ köylerinin isimlerini henüz bilmiyoruz, çünkü bu köylerle ilgili yazıt bulmuş değiliz. Ama köy yerleşimlerinde M.Ö. 3. yüzyıldan M.S. 6. yüzyıla kadar sürekli iskan olduğunu görüyoruz."
Doç. Dr. Emel Erten başkanlığında yürütülen "Olba Antik Kenti Yüzey Araştırması Projesi" hakkında da bilgi veren Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serra Durugönül, bu projede var olan eserlerin plana aktarıldığını söyledi. Burada en önemli yapıtlar arasında su kemeri, su çeşmesi, kuleler ve büyük bir mezar anıtın yer aldığını ifade eden Durugönül, proje kapsamında yeni yerleşimlerin bulunmasının hedeflendiğini vurguladı. Erten'in kaya mezarları üzerinde çalıştığını belirten Drungönül, amaçlarının mezarların ele alınarak gömü şekillerinin incelenmesi olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Serra Durugönül, 2006 yılında Yrd. Doç. Dr. Ümit Aydınoğlu tarafından Silifke ve Erdemli arasındaki tarıma yönelik yapıların incelenmesi, zeytinyağı ve üzüm üreten işliklerin tespit edilmesi projesinin de hayata geçirileceğini sözlerine ekledi.