Mersin'de bir krom üretim fabrikasında çalışan işçi kolunu bantlı konveyör makinesine kaptırdı. İşçinin, dirsek noktasından kopan kolu 10 saatlik bir ameliyatın ardından yerine dikildi.
Mersin'in merkez Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı beldesinde faaliyet gösteren krom üretim fabrikasında çalışan Oytun İhsan Demirbilek (35), yaklaşık 3 hafta önce bir iş kazası geçirdi.
Fabrikada makine bakımcısı olarak görev yapan Demirbilek, bir anlık dikkatsizlik sonucu sol kolunu bantlı konveyör makinesine kaptırdı. Feci kazada Demirbilek'in sol kolu dirsek noktasından koptu.
Mesai arkadaşları tarafından olay yerine çağrılan ambulansla, eşi Mebrure Demirbilek'in de çalıştığı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırılan yaralı işçi, burada hemen ameliyata alındı. Oytun İhsan Demirbilek'e gerçekleştirilen tıbbi operasyon tam 10 saat sürdü. Kopan kol, başarılı bir ameliyat sonrasında da yeniden yerine dikildi.
Yaklaşık 12 gündür hastanede gözetim altında tutulan Demirbilek'in sağlık durumunun her geçen gün daha da iyiye gittiği ve bugün hastaneden taburcu edileceği bildirildi. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şakir Ünal, operasyonun Demirbilek'in hastaneye getirilmesinden yarım saat sonra yapıldığını ifade ederek, ameliyatı bir ekip olarak gerçekleştirdiklerini, ortopedi ve anestezi bölümünden hocaların yanı sıra plastik cerrahi elamanlarının da ameliyatta yer aldığını söyledi.
Ünal, "8-10 saati kapsayan bir ameliyat oldu. Operasyonu iki ayrı ekip olarak gerçekleştirdik. Bir ekip kolun kopan parçasındaki kısımlarda yer alan damarları izole etti, diğer ekip de hastada kalan kısma müdahale etti.
Ameliyatta zaman unsuru çok önemliydi ve biz de zamana karşı yarıştık. Kolda kısa sürede arterlerin açılması gerekiyordu. Bazen arterler açıldıktan 1-2 saat sonra çalışmayabiliyor. Ama biz daha kısa bir sürede tüm bu işlemleri tamamladık ve kan dolaşımını sağladık. Ameliyatla birlikte; 2 atar damar, 4 toplar damar, 1 sinir ve tüm kasları onardık. Ve bunu da bir ekip olarak başardık" dedi.
Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Manouchehr Eskandari de, el bileğinin alt tarafında kalan kopmalarda daha az kas yapısı olduğu için cerrahisi ve ameliyat sonrasındaki bakımının daha kolay olduğunu ve daha az sorun yarattığını söyledi. Doç. Dr. Eskandari, bunun yanında el bileğinin üst tarafındaki kopmalarda ise, kas yapısı bulunduğu için hem cerrahi işlemde, hem de ameliyat sonrasında sorun yaşanabileceğini vurguladı.
Oytun İhsan Demirbilek'in durumunun da orta seviyede olduğunu ve kopan noktada kas yapısı bulunmasının ameliyatı da son derece önemli kıldığını belirten Eskandari, "Ameliyatta zamanla yarış söz konusuydu. Bu durumda genellikle tercihimiz; birbiriyle çok iyi anlaşan bir ekip kurup ameliyatı sürdürmektir. Bu ekip içinde plastik cerrahi ile mikrovasküler cerrahiden deneyimli arkadaşlarımız yer aldı. Anestezi açısından uzun süredir bu alanda çalışan Doç. Dr. Nurcan Doruk başkanlığındaki ekip, ortopedi olarak da Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çolak ve ben görev aldım, asistanlar da bize yardımcı oldu" diye konuştu.
İşin sadece ameliyatla bitmediğini ve sonrasında da hastanın yakından ilgilenilerek, yoğun bakımda tutulması gerektiğini belirten Eskandari, ilk gün yapılan ameliyat sonrasında kolun yerine dikilmesiyle birlikte kesin bir sonuca varılamayacağını ve aradan belirli bir sürenin geçmesi gerektiğini söyledi. Eskandari, operasyonun ardından hastada önemli bir sorun gözlemlemediklerini ve oldukça başarılı bir ameliyat yaptıklarını ifade edebileceklerini, ancak asıl önemli olanın ise bundan sonraki süreçteki fizik tedavi olduğunu belirtti. Eskandari, kasların ne kadar çalışıp, sinirlerin ne kadar iyileştiğini de sürekli kontrol altında tutacaklarını da sözlerine ekledi.
Eşi Mebrure Demirbilek ile gazetecilerin sorularını yanıtlayan Oytun İhsan Demirbilek de iş yerinde talihsiz bir kaza yaşadığını, kolunun yerinden koptuğunu görünce bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını sandığını kaydetti. Demirbilek, "Artık sol kolumun yerine dikilemeyeceğine inanıyordum ama yanıldım. Çok başarılı bir ameliyat geçirdim ve kolum tekrar yerine dikildi. Çok mutluyum ve operasyonu gerçekleştiren uzmanlara da çok teşekkür ediyorum" dedi.
Öta yandan ameliyatın; Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şakir Ünal'ın başkanlığında; Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Enteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurcan Doruk ile birlikte; Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Manouchehr Eskandari ile Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çolak'ın da yer aldığı toplam 10 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirildiği bildirildi.
ülkemizde böyle başarılı doktorlarımız var onları yürekten kutlar kandillerinin hayırlara vesile olmasını dilerim allah onları başımızdan eksik etmesin ameliyat olan kardeşimizede allahtan şifa dilerim.