22
Aralık
2024
Pazar
MERSİN

MDBO yeni sezona başlıyor

Mersin Devlet Opera ve Balesi (MDOB) Müdürü Selman Ada, sahnelerini uluslararası bir platforma dönüştürmek istediklerinin altını çizerek, insanların opera dediklerine ilk akıllarına Mersin'in gelmesi için de çok ciddi projeler hazırladıklarını söyledi.

Ada, MDOB'un 2008-2009 sanat sezonunda sahneye konulacak eserlerle ilgili olarak, Kültür Merkezi Şeref Salonu'nda bir toplantı düzenledi. Burada gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ada, MDOB'un Mersin için önemli ve etkin bir kurum olduğuna dikkat çekerek, Mersin ve bulunduğu bölgenin de dışına çıkıp; Türkiye genelinde turnelere de yaptıklarını, opera ve bale sanatını da Atatürk'ün göstermiş olduğu yolda gelişmesini sağlamak için canla başla çalıştıklarını söyledi.

Selman Ada, her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni eserleri sahneye koyacaklarını belirterek, bu noktada da daha farklı çalışmalar üzerinde durduklarını belirtti.

Yeni sezona; 4 Ekim'de Carmina Burana adlı opera eseriyle başlayacaklarını belirten Selman Ada, 11 Ekim'de de 'Sevil Berberi' adlı operayı ilk defa Mersin'de sahneleyeceklerini, eserin aynı zamanda da opera klasikleri arasında bir başyapıt olarak öne çıktığını vurguladı. Ada, operayla ilgili olarak MDOB sanatçılarının, Flavio Trevisan ve Orkestra Şefi Vladimir Lungu yönetiminde çalışmalarını sürdürdüğünü, eserin Mersinli opera severlerin beğeneceğini tahmin ettiklerini belirtti.

Ada, "MDOB tarafından sahnelenen ve tutulan eserler, biz de en fazla 8 temsil yapabiliyor. Şu anda 630 kişilik bir salonumuz var. Eğer bunu 500 kişiden hesaplarsanız 3 bin kişilik ciddi bir kitlemiz var. Bunu da ikiyle çarptığınız zaman biz geniş anlamıyla 6 bin kişilik seyirci kitlesine ulaşıyoruz. Bu rakamı küçümsemeyin. Bu, Türkiye'nin en iyi rakamıdır. Diğer operalarımızdaki seyirci sayısıyla kent nüfusu ile kıyaslandığında İstanbul'daki seyirci sayısı bizden az. Ankara ile başa baş gidiyoruz, bazen onların önüne bile geçtiğimiz oluyor. Demek ki Mersin opera ve bale açısından çok önemli bir kent" dedi.

MDOB olarak idari sorunların yanı sıra kısıtlı bir kadro ve yetersiz fiziki koşullar altında üretim yaptıklarını kaydeden Ada, bununla birlikte çok iyi bir ekip oluşturduklarını, sanat aşkıyla opera ve baleyi Mersin'de ve Türkiye'de en iyi yere taşıma gayreti içerisinde olduklarını dile getirdi. Ada, MDOB olarak sahnelerini uluslararası bir platform haline dönüştürmek istediklerini, bu noktada Mersin'in kanaat önderleriyle çok ciddi bir çalışma içinde olduklarını belirtti.

Ramazan Bayramı'nın hemen ardından 'Akdeniz Opera ve Bale Kulübü'nü faaliyete geçireceklerini, bu konuda gerekli hazırlıkların tamamlandığını ve işin de sadece kurucuların imzasına kaldığını ifade eden Ada, tüm bu gelişmelerin de Mersin adına bir 'müjde' olduğunu savundu. Ada, kulübün amacının da Mersin'in tüm yönleriyle uluslararası arenada tanınmış ve bilenen bir kent haline getirmek olduğunu, asıl amacın ise sanatla birlikte Mersin'in bir 'marka şehir' haline dönüştürülmesi olduğunu söyledi.

Ada, "Biz Mersin'i, başta Amerika ve Rusya olmak üzere bütün Avrupa'ya tanıtacağız. Hep Mersin diyecekler, sabahtan akşama kadar. Biz bunun için uğraşıyoruz. İnsanlar internete girip, 'opera' diye yazdıklarına karşılarına Mersin çıkmalı. Bunun için projeler hazırlıyoruz. Özellikle Türkiye'nin en tanınmış operası olmak istiyoruz. Çünkü bu bir rekabet işidir. Biz de bu tatlı rekabette daha iyi, daha başarılı bir kurum olmaya çalışıyoruz" dedi.

Türk eserlerine ayrı bir önem verdiklerini, geçtiğimiz sezonda sahnelenen 'Yusuf ile Züleyha' ile 'Çağrı' adlı operalarını bu yıl da sahnelemeye devam edeceklerini kaydeden Ada, kasım ayında da 'Atatürk Aramızda' adlı müzikli oyunu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anmak ve anlatmak için sahneye taşıyacaklarını, eserin rejisörlüğünü de Murat Göksu'nun üstlendiğini vurguladı.

Türk bestecilerinin eserlerine de yeni sezonda yer vereceklerini, bu kapsamda da Turgay Erdener'in 'İstanbulname' adlı operetini ocak ayında sahneye koyarak, Türk opera, bale ve çok sesli müzik dağarına yeni eserler kazandırmak istediklerini söyleyen Ada, söz konusu eserin rejisörlüğünü de Murat Atak'ın üstlendiğinin bilgisini verdi. Ada, Türk eserlerinin bu yılki repertuar içindeki oranının yüzde 40 olduğunu, diğer yüzde 60'lık bölümün de Batı eserlerinden oluştuğunu ifade etti.

Bu yıl senfoni konserlerini de arttıracaklarının kaydeden Ada, bununla birlikte 6 ayrı konser planlandığını, söz konusu konserlerde de Türkiye'nin ve dünyanın tanınmış solistlerinin Mersin'de sahne alacağını belirtti. Ada, Azeri operası olan 'Arşın Mal Alan' adlı eseri, biraz daha rötuşlayarak sahnelemek istediklerini böylelikle de Türk eserlerinin oranını yüzde 50'ye çıkartacaklarını, bunun da bir hedef olduğuna işaret etti.

Oda müziğinin çok önemli olduğunu, müzik sanatının temelinde de oda müziğinin yattığına işaret eden Ada, "Oda müziği olmadan ne senfoni, ne de opera olur. Her şeyden önce oda müziği geliyor. Bu nedenle de oda müziğini çok önem vermek istiyoruz. Bu sezon önemli bir yenilik ise 'MDOB Oda Korosu'nun kurulmuş olması. Alexei Vinogradski'nin hazırlayacağı, profesyonellerden oluşan koro, Rönasans Dönemi ve Türk eserlerinden oluşan repertuarı sanatseverlere sunacak. Koronun değişik eserlerle zenginleştireceği repertuar dinleyicilere farklı renkleri sunma fırsatı olacak" diye konuştu.

Öte yandan MDOB, yeni sanat sezonunda Gabriel Faure'nin 'Requiem' adlı operasının Türkiye prömiyerini yapacağını, eserin MDOB Müdürü Selman Ada'nın orkestra şefliğinde sahneleneceği bildirildi. Bununla birlikte Aralık ayında '1001 Gece Masalları' adlı balenin prömiyeri yapılacağı, ilk kez 2001 yılında sahnelenen eserin de 7 yıllık bir aradan sonra tamamen yeni bir prodüksiyonla sanatseverlerin beğenisine sunulacağının altı çizildi. MDOB, aralık ayında çocukların yakından tanıdığı 'Sihirbaz Ozz' adlı çocuk oyununu da sahneleyecek. İlk kez 1993 sezonunda sahnelenen eserin de 15 yıl aradan sonra yeni bir kuşağa sesleneceği bildirildi.

İHA
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2008 Perşembe 18:15:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?