Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Mersin'i 'denizci bir kent' yapmak istediklerini belirterek, 29 Nisan 2011 tarihinde başlaması beklenen 'kruvaziyer turizmi'nin de kente ayrı bir kent katacağını söyledi.
Mersin'e gelen turistler için deniz turizmi ve ulaşım anlamında son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan konunun; çoğunluğu Taşucu bölgesinde konuşlanarak hizmet veren 'günübirlik gezi teknesi işletmeciliği' olduğuna dikkat çeken Lokmanoğlu, bunun yanında 29 Nisan 2011 tarihinde başlaması beklenen 'kruvaziyer turizmi'nin de kente ayrı bir kent katacağını vurguladı. Yaklaşık 3 yıl öncesine kadar Mersin ile Suriye'nin Lazkiye kenti arasında yaz dönemlerinde uygulanabilen 'deniz otobüsü seferleri'ni hatırlatan Lokmanoğlu, söz konusu seferlerin yolcu yetersizliği nedeniyle durdurulduğunu anlattı.
Lokmanoğlu, 20 Aralık 2010 tarihi itibariyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bandıralı ve Fergün Denizcilik'e ait olan; 'Azzurra' isimli 700 yolcu ve araç kapasiteli feribotla; Mersin ile Lübnan'ın Tripoli kenti arasında karşılıklı olarak araç ve yolcu taşımacılığına başlandığına dikkat çekti. Şimdilik haftada bir kez gerçekleştirilen seferlerin, 2011 yılı Nisan ayından itibaren talep durumuna göre arttırılarak sürdürülmesi planlandığını dile getiren Lokmanoğlu, “Mersin ve Taşucu'dan KKTC'ye yönelik yolcu seferleri ise devam ediyor, ancak bu kapasite bir turizm hareketi değil, çoğu transit olan bu yolcuların liman hizmeti verilmesi olarak kalıyor” dedi.
“MERSİN'İ 'DENİZCİ BİR KENT' YAPMAK İSTİYORUZ”
Mersin'in su sporlarındaki mevcut potansiyeliyle ilgili olarak açıklamalarda da bulunan Cihat Lokmanoğlu, kentte Mersin Yelken ve Yat İhtisas Kulübü ile Bahriye Yelken ve Yat Kulübü olmak üzere iki su sporları kulübü bulunduğu bilgisini verdi. Her iki kulübün de başta eğitmen olmak üzere tesis ve malzeme sorunları olduğunu kaydeden Lokmanoğlu, özellikle Amatör Denizcilik Federasyonu koordinasyonunda yapılan; 'Amatör Denizci Belgesi Sınavları' için de yetki almış olan, Mersin Yelken İhtisas ve Yat Kulübü'nün kendi tesislerinin bulunmaması kurumsallaşarak gelişmesinin önündeki en büyük engel olduğunu savundu. Lokmanoğlu, halen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Güçlendirme Vakfı Tesisleri'nin kayıkhanesini emaneten kullanan, limanı ve çekek yeri-iskelesi bulunmayan kulübün çok ciddi sıkıntıları olduğunu ifade etti.
Mersin'de kürek sporu ile ilgili bir kulüp olmadığını ve bu sporun da yapılmadığının altını çizen Lokmanoğlu, “Su üstü sporları için ticari anlamda yetki almış firma sayısı çok az. Dalış ile ilgili firma ve kulüp mevcut, ancak bunların da bir deniz kenti olan Mersin için yeterli olduğunu söylemek yanlış olacak. Bölge ya da ülke çapında yapılan yelken yarışlarında kulüplerimiz sürekli malzeme ve kaynak sıkıntısı yaşıyor. MDTO olarak, diğer denizci taraflarla bu konuların üzerine giderek kentimizde denizciliği sevdirmeye çalışıyoruz. Çünkü denizciliği amatör anlamda bir yaygın hobi olarak ne kadar çok gencimize, insanımıza ulaştırabilirsek; Mersin'i denizci bir kent yapma hedefine o denli yakın olacağız” diye konuştu.