MHP'li milletvekilleri, Mersin'in sorunlarının araştırılarak alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.
MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır ile birlikte 23 milletvekilinin imzasını taşıyan ve TBMM Başkanlığı'na sunulan önergenin gerekçesinde, Mersin'in 1 milyon 595 bin 938 kişilik nüfusu, stratejik konumu, doğal güzellikleri ve tarihi değerleriyle dünya ölçeğinde öneme sahip bir yerleşim yeri olarak M.Ö.'lere dayanan büyük şehirlerden biri olduğu hatırlatıldı.
Mersin'in 321 kilometrelik deniz sınırı, 1 milyon 585 bin 300 hektarlık yüzölçümü ile Türkiye'nin yaklaşık yüzde 2'sini oluşturduğu ifade edilen gerekçede, şu görüşlere yer verildi:
"Mersin ili, arazi yapısı tarımsal çeşitlilik sunan, özellikle meyve üretiminde ülke ekonomisine önemli katkısı olan illerimizden birisidir. Türkiye narenciye üretiminin yüzde 25'ni, sebze üretiminin yüzde 6'sını, meyve üretiminin yüzde 9'nu toplamda ise Türkiye tarım ürünlerinin yüzde 3'nü sağlamaktadır. Mersin, 330 kilometrelik sahil şeridi ile Türkiye'nin en uzun sahil şeritlerinden birine sahiptir. Tarsus'tan Anamur'a kadar, antik kentleri, tarihi ve doğal değerleri, ören yerleri ile Mersin, bir turizm kenti potansiyeline sahiptir. Ancak, Mersin, sahip olduğu bu potansiyeli yeteri kadar verimli değerlendirememiştir. 2008 yılının Ocak-Şubat aylarında, ilimiz deniz sınır kapılarından giriş yapan ziyaretçilerin sayısı yüzde 33 oranında azalmıştır. 2008 yılının Şubat ayında tesislerdeki ortalama doluluk oranı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,6 puan azalış göstererek yüzde 41,1 seviyesine gerilemiştir.''
1995-2000 yılları arasında 117 bin 894 kişinin farklı bölgelerden göç ederek Mersin'e yerleştiği vurgulanan gerekçede, 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlarının 1980 yılına göre yüzde 142.4 arttığı vurgulandı.
Araştırmaların, Mersin'e göçle gelenlerin yüzde 85'inin yaşanan ekonomik zorluklar ve terör nedeniyle göç ettiğini ortaya koyduğu kaydedilen gerekçede, şöyle denildi:
"Göçün en yoğun yaşandığı Mersin merkezde, mevcut 66 mahallenin 34'ü, Tarsus ilçesinde ise 45 mahallenin 12'si göçle gelenlerden oluşmuştur. Yoğun göç sonucu işsizlik, çarpık kentleşme, eğitim ve sağlık hizmetlerinde yetersizlik ve aile bütünlüğünün bozulması gibi sosyal sorunlarla birlikte, göçle gelen nüfusun büyük bölümünün eğitim düzeyinin düşüklüğü ve vasıfsız iş gücü durumunda olması kentle uyumlarını zorlaştırmış, bunun sonucunda kutuplaşmalar yaşanmıştır. İzlenen yanlış politikalar karşısında bugün Mersin bir göç kenti haline gelmiştir. Kente gelen göçle birlikte asayiş olaylarında da hızlı bir yükseliş meydana geldiği görülmektedir."
Kentteki işsizlik oranının yüzde 16.2 ile Türkiye'de en yüksek seviyede olduğu vurgulanan gerekçede, kentin ekonomik yapısı ile ilgili de şu görüşlere yer verildi:
"2008 yılının ilk 2 ayında Türkiye İş Kurumu Mersin İl Müdürlüğü'ne yapılan iş başvurularının sayısı 2007 yılına göre yüzde 68 oranında artarak 4 bin 257 kişiye yükselmiştir. Mersin ilinden komşu illere ulaşım artık tahammül sınırlarını zorlar hale gelmiştir, her yıl insanlarımız standartlara uygun olmayan bu yollarda ölümlü ya da hasarlı kazarlarla karşı karşıya kalmaktadır.
Mersin'in tarım, ticaret, sanayi veya turizm kenti mi olduğuna karar verilemiyor. Her sektör kendi talebini dile getiriyor. Mersin'in lokomotif sektörünü tespit ederek bir makro plan çerçevesinde Mersinlilere sunmanın zamanı gelmiş, geçmektedir. Tarsus'tan Anamur'a kadar Akdeniz'in sıcak kumsalları ile Toros Dağlarının serin yaylaları arasında bir dünya cenneti olan Mersin'in sorunlarından arındırılması adına gereken hukuki ve idari tedbirlerin belirlenmesi için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.''